ALTILI İTTİFAK ÇOK YAKINDA DAĞILACAK
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan Çukurova Barış Gazetesi'ne çok özel açıklamalar yaptı.
ALTILI İTTİFAK ÇOK YAKINDA DAĞILACAK
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan geçtiğimiz hafta Adana’daydı. İki gün boyunca partisinin İl Başkanlığı tarafından hazırlanan yoğun programlara katılan Erbakan, Anadolu Buluşmaları programının hemen ardından gazetemizin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Kurtuluş Kılınç ile özel bir röportaja imza attı.
Kurtuluş Kılınç’ın hem Adana hem de ülke gündemiyle ilgili sorularına içtenlikle cevap veren Dr. Fatih Erbakan son günlerin en çok konuşulan konusu olan altı muhalefet partisinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sitem ile ilgili ittifakıyla ilgili de; "Uzun süre yol yürümeleri mümkün değil. Yakında bu ittifakın dağıldığını görebiliriz" diyerek farklı bir bakış açısı getirdi.
Erbakan Adana’yla ilgili düşüncelerini ve neden parti kurduğuna dair soruları da yanıtladı.
ALTILI İTTİFAK ÇOK YAKINDA DAĞILACAK
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan’ın Adana ziyareti kesinleşince hemen İl Başkanı Selahattin Baysal’ı arayıp özel bir röportaj yapıp yapamayacağımı sordum. Sayın Başkan sağ olsun ortaya inisiyatif koydu ve bu önemli röportaja imza atabildim.
Fatih Erbakan ile ilgili şunu söyleyebilirim; Çok naif, kibar, saygılı ve siyasi olarak Necmettin Erbakan’ın rahle-i tedrisatından geçtiği belli. Bunlar olumlu yönler. Olumsuz yönlerini de şöyle sıralayabilirim; Muhatabı ile iletişimi zayıf. Basın toplantısında sorduğum soruya 5 dakikaya yakın cevap verdi ancak 5 saniye bile yüzüme bakmadı. Bir de Necmettin Erbakan’ın her toplantıya geç katılma adetini Fatih Erbakan da sürdürüyor. Bir toplantı için 5-10 dakikalık gecikme anlaşılabilir ancak 40 dakikalık gecikme karşıdaki insanı önemsememe ve onca insanın hakkına girme anlamı taşır.
Bu kadar giriş bir röportaj için uzun olabilir ancak ayrı bir yazıdan ziyade düşüncelerimi burada değerlendirmek istedim. Şimdi geçelim Türkiye’yi yönetmeye talip en genç siyasetçilerden birisi olan Fatih Erbakan ile röportajımıza.
ADANA BİZİM ATA DİYARIMIZ
Kurtuluş Kılınç: Yıllar sonra baba ocağınıza Adana’ya geldiniz. Adana ile ilgili düşüncelerinizle başlayalım. Adana deyince aklınıza ne geliyor?
Fatih Erbakan: Adana deyince aklımıza ilk önce ata diyarımız Kozan, Saimbeyli ve Kozanoğulları geliyor. Rahmetli Babamın memleketiyle bağları çok güçlüydü. Adana’yı çok severdi . Biz de çok severiz. Bu yüzden Adanalıyız da diyebiliyoruz. Bundan sonra daha sık memleketimize gidip geleceğiz inşallah. Ayrıca Adana deyince aklıma bu güzel ve sıcak diyarın güzel ve sıcakkanlı insanları geliyor. Hepsini sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
ADANA BÜYÜK KÖY GÖRÜNTÜSÜNDEN KURTULAMADI
Kurtuluş Kılınç: Daha önce tarımın, sanayinin hatta sanatın başkenti diyebileceğimiz Adana son yıllarda her anlamda diğer şehirlerden geride kaldı. Nitelikli nüfusu azaldı, ekonomisi geriye gitti ve tarım neredeyse bitti. Sizin olası iktidarınızda Adana bu kaybettiği değerleri geri kazanabilir mi?
Fatih Erbakan: Adana’da görüntü kirliliği problemi herkesin malumu. Büyük köy görünümü maalesef değişmedi. Kentsel değişimdeki hatalar Adana’nın adına yakışır bir görüntü değil. Sağlıklı bir şehir planlaması yok. Hava kirliliği de en büyük sorunlardan birisi. Son dönemlerde Adana, Avrupa’nın ve dünyanın çöplüğü haline gelmiş durumda. Mültecilerin gettolaşma konusu ilerisi için büyük bir tehlike. İşsizlik probleminin çözümü için de adımların atılması lazım. Bütün bunlar Adana’nın makus talihi değil. Sorumluluk bize geçtiğinde bütün bu sorunları çözeceğiz. Bunu çözmek için hem kaynağımız var hem de irademiz…
ANKETLERDEKİ ORANLARIMIZIN BAŞINA 1 EKLEYİN
Kurtuluş Kılınç: Aşı çıkışınız, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili açıklamalarınız, hem iktidara hem de muhalefete yönelik eleştirileriniz büyük ilgi görüyor. Yeni üye sayıları baz alındığında partiniz en çok üye yapan partilerden birisi ancak anketlere baktığımızda ya hiç yoksunuz ya da yüzde 1-2 gibi bir oy alacağınız gösteriliyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fatih Erbakan: Buna biz de şaşırıyoruz. Sadece İstanbul teşkilatımız bir ayda 8800 üye yaptı. Buna rağmen toplam 10 bin üyesi olan parti anketlerde görünürken biz yokuz. O parti 30-40 ilde 100 ilçede teşkilat kurmuş bizim 81 il ve 922 ilçede teşkilatımız var. Anketlerde görünen partiler 2 bin, 3 bin kişiyle kongre yaparken biz 40 binden fazla insanla yaptık. Bu yüzden anket sonuçlarına biz de hayret ediyoruz. İki yeni kurulan partinin toplamından daha fazla üyemiz var ama onlar ankette görünürken biz yokuz. Bunun nedeni bizim partimizi kararsızlar arasına almaları... Bir akrabamıza telefonla anket sırasında partileri sayıyorlar o da; "Yeniden Refah Partisi’ne oy vereceğim" deyince; "O zaman sizi kararsızların arasında yazacağız" demişler. Biz de, "Kararsızlar neden yüzde 20-25’lerde? Niye bu kadar çok çıkıyor?" diye merak ediyorduk. Böylece sebebini anlamış olduk. Son zamanlarda bazı şirketler bizi anket sonuçlarında göstermeye başladı. O da sanırım "Yeniden Refah seçimlerden başarıyla çıkarsa mahcup olmayalım" diye düşündüklerinden. Biz şöyle diyoruz; "Anket şirketleri bizi kaç puan gösteriyorsa onun önüne 1 ekleyin."
AŞI KONUSUNDA SÖYLEDİKLERİMİZDE HAKLI ÇIKTIK
Kurtuluş Kılınç: Aşı konusunda en radikal çıkışı yapan Genel Başkan sizsiniz. Bazı kesimler de açıklamalarınızdan dolayı size tepki gösterdi. Ne diyorsunuz bu duruma?
Fatih Erbakan: Doğru bildiğimiz bir konuyla ilgili bir açıklama yapmışsak o vakitten sonra kimin ne dediğine bakmayız. Aşı konusunda da başından beri şunu söylüyoruz; Bu sıkıntıyı eve kapanarak aşamayız. Aşılama ile virüsle başa çıkamayız. Virüsü doğal bağışıklıkla aşabiliriz. Aşılama yeni varyantları ortaya çıkardı. Son varyantla da bu dediğimiz kanıtlandı aslında. Omicron hızla yayıldı ve daha çok vaka yaşandı ancak ölüm oranları düştü. Aşı konusunda söylediklerimizde haklı çıktık. Yeni bir oyun, yeni bir virüs, yeni bir Pandemi çıkartmazlarsa bu sıkıntıyı aştığımızı düşünüyorum.
NECMETTİN ERBAKAN'DAN FARKLI YANLARIMIZ VAR
Kurtuluş Kılınç: Necmettin Erbakan’ın siyaset anlayışını ve tarzını hepimiz biliyoruz. Geldiğimiz noktada Necmettin Erbakan’ın söylemlerinin ötesinde yeni bir söyleminiz var mı? "Erbakan’dan farklı olarak yeni bir siyaset anlayışımız var" diyebilir misiniz?
Fatih Erbakan: Söylemler, projeler güne göre değişebilir ancak kırmızı çizgilerimizde ve temel prensiplerimizde bir değişiklik olması mümkün değil. Milli Görüş’ün yani insanlığın saadet ve selameti için, adaletin, huzur ve barışın, refahın hakim olması için çalışıyoruz. O gün ağır sanayi hamlesi söz konusuydu bugün ileri teknoloji hamlesi söz konusu. Usulde, söylemlerde bazı değişiklikler olsa da esasta bir değişiklik olması mümkün değil.
GENEL BAŞKANLIK BABAMDAN BANA KALAN BİR MİRAS DEĞİL
Kurtuluş Kılınç: Necmettin Erbakan ismi altında ezildiğiniz oluyor mu? Şunun için soruyorum; "Padişahlık mı bu? Babadan oğula liderlik geçer mi?" şeklinde söylemler oluyor. Saadet Partisi’nden ayrılıp yeni bir parti kurup başına geçmeniz eleştiriliyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Fatih Erbakan: Babadan oğla geçmesi için babanın hayattayken varis belirlemesi ya da vefatının hemen ardından bizim gidip hazır koltuğa oturmamız gerekirdi ancak böyle olmadı. Tam tersine biz oradan uzaklaştırıldık. En yakınlarımız bile farklı tavırlar içine girdiler. O camianın televizyonları, gazeteleri, kurum ve kuruluşları bize karşı bir güç haline getirildi. Erbakan Vakfı ile sıfırdan başladık ve bugünlere geldik. Şu an 190 bin resmi üyesi olan bir parti haline geldik. Nereden babadan oğla geçmiş. İlmek ilmek işledik. Emeğimizle bugünlere geldik.
Diğer sorunuza gelince; Erbakan Hoca’nın evladı olmak elbette ağır bir yük. Onun gibi olmanızı bekliyor insanlar. 150-200 sende bir gelecek müstesna bir insanın yerini doldurmak mümkün değil elbette ancak bu işi biz de bir ibadet olarak görüyoruz. Dolayısıyla gücümüz kadarından sorumluyuz. Elimizden geleni yapacağız. Erbakan hocamızın yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
DÜNYAYI FETHETMEYE TALİBİZ
Kurtuluş Kılınç: Son bir soru. Biraz magazinel bir soru olacak. Bir gün öğretmeniniz; "Büyüyünce ne olacaksın?" deyince siz; "Roma’yı fethedeceğim" demişsiniz. Bugün de böyle bir hayaliniz var mı?
Fatih Erbakan: Buradaki fetih manevi yönlü bir fetihti aslında. Örneğin D-60’ın hayata geçirilmesi, D-160’ın hedeflenmesi demek yeni bir dünyanın adımının atılması demek. Dünyadaki zulmün, sömürünün, çifte standardın ortadan kaldırılması demek. Bu söylemim askerlerle giderek, savaşarak bir şehri, ülkeyi ele geçirmek değil, gönülleri fethetmekti. Siyasi, ekonomik ve sosyal anlamda bir fetihti. Bu hedefimiz tabii ki var. Erbakan hocamızın en büyük sloganı; "Yeni bir dünya" idi. Adil bir dünyayı kurmak demek dünyayı fethetmek demektir. Milli Görüş’ü diğerlerinden ayıran düşünce dünyayı değiştirmek vizyonuyla yola çıkıp sadece Türkiye’de iktidar olmak değil dünyaya yeni bir nizam, adil bir düzen getirebilmektir.
Erbakan Hocamızın birinci 40 yılda gösterdiği hedeflere ikinci 40 yılda ulaşmak nasip olur.
NOT: Bu önemli röportajın yapılabilmesi için yardımlarını esirgemeyen hem Refah Partisi Adana İl Teşkilatı’na hem de röportajın yapıldığı Anemon Oteli yönetimi ile Müdür Yardımcısı Coşkun Parlar’a teşekkür ediyorum.
Röportajı aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.