Bingöl, ''CHP, Aladağ'daki facianın peşini bırakmayacak"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, Aladağ'da 11'i çocuk 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan yurt yangının peşini bırakmayacaklarını söyledi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, Türkiye’nin muhtelif yerlerinde katliamdan farksız kazaların yaşandığını belirterek, “Canımız yanıyor. Yurtlar denetlenirken taraf olunmamalı. Acıyı yaşayanlar acıları ile baş başa bırakılıyor. Ülke kötü yönetiliyor” dedi. 11’i çocuk 12 kişinin yaşandığı Aladağ’daki yurt yangınının peşini bırakmayacaklarının altını çizen Bingöl, cumartesi günü “Türkiye’yi Böldürtmeyeceğiz, Cumhuriyete Sahip Çıkacağız” mitingi için Adana’ya gelecek olan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Aladağ’a gidip ailelerin acılarını paylaşacağını bildirdi. 
 
Seyhan Oteli Toros Salonu’nda dün düzenlenen basın toplantısında CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, Adana Milletvekilleri Elif Doğan Türkmen, İbrahim Özdiş, Aydın Uslupehlivan, Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, Kadın Kolları MYK Üyesi Nevin Zaimoğlu, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ile ilçe başkanları ve partililer katıldı. 
 
Adana İl Başkanı Ayhan Barut, Cuma günü Adana’ya gelmeyi planlayan Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’ün Aladağ’da yaşanan facia nedeniyle bir gün önce geldiğini kaydetti. Barut, “Aladağ’daki Yangın adeta ciğerlerimizi yaktı. Adana yandı. Genel Başkan Yardımcımız programını bir gün öncesine alarak Aladağ’daki çalışmaların ne olduğunu, neler yapılabileceğini, aynı zamanda 3 Aralık’ta yapılacak mitingi değerlendirmek için bugün burada bizlerle bir araya geldi” dedi.
 
“TÜRKİYE BÜYÜK ACILAR YAŞIYOR”
Önceki ziyaretlerinde Adana’da olmanın heyecanını yaşadığını, bugünkü ziyaretinde ise hüzünlü olduğunu dile getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, Türkiye’nin son dönemlerde büyük acılar yaşadığını ifade etti. Bingöl, “Terör nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımız bizi acılara gark ediyor. Türkiye’nin muhtelif yerlerinde yaşanan katliam gibi iş kazaları canımızı yakıyor. Dün de Aladağ’daki o masum çocukların cayır cayır yandığı felaket bizim hüznümüzü kat be kat artırdı. Her zaman olduğu gibi hükümet yetkilileri koşarcasına olayın yaşandığı yerlere geliyorlar, açıklamalar yapıp, tedbir alacaklarını söylüyorlar. Bir sonraki faciaya kadar o zaman dilimi içinde söylenenler sadece lafta kalıyor. Sekiz yıl önce Konya’da canımızı acıtan, öğrenci yurdundaki LPG tankı patlaması sonrasındaki yavrularımızın hayatını kaybetmesi, bizi yine çok büyük acılara boğmuştu. O gün de hükümet yetkilileri tedbir alacaklarını söylemiş, sorumlulardan mutlaka hesap soracaklarını ifade etmişlerdi. Aradan koca bir sekiz yıl geçti. Hâlâ Konya’daki o facianın davası devam ediyor. Aladağ’da 11 masum çocuk çocukluklarını yaşayamadan, hayatlarına doyamadan bir eğitmenle birlikte hayatlarını kaybetti. Yine aynı şey yapılıyor.  Süratle olay yerine gidiliyor, açıklamalar yapılıyor. Birkaç gün sonra olay unutuluyor. Acıyı yaşayanlar acılarıyla baş başa bırakılıyor” dedi.
 
“ÇOCUKLARI KADERLERİYLE BAŞ BAŞA BIRAKTILAR”
Sosyal devlet anlayışının gereği olarak hizmet götürmekle yükümlü olan siyasal iktidarın ülkedeki yurt sorununu çözmediğini vurgulayan Bingöl, özel yurtların nitelikli şekilde denetlenmediğini savundu. 
Yaşanan acılarda ihmallerin çokluğuna dikkati çeken Bingöl, yurt hizmetinin devlet eliyle yapılması gerektiğini kaydetti. Bingöl, “Hükümet edenler tüm öğrencilerin en kaliteli şekilde barınma sorunlarını çözmek zorundadır. Bu yurtlar Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimine tabi. Bu tür yurtlarda orta öğretim ve üniversite öğrencilerinin kalması söz konusuyken, ilkokul çağındaki çocuklar da bu yurtlara verilmek zorunda kalınıyor. Yasa, daha önce yılda 4 kez bu yurtların denetlenmesini öngörüyordu. Fakat ne hikmetse AKP hükümeti geçtiğimiz yıllarda bir düzenleme yaparak yılda 4 kez denetleme maddesini kaldırıp, ‘gerektiğinde denetleme’ maddesini getirdi. Bu ne anlama geliyor? Bu, o yurtlarda barınan çocukları kaderleri ile baş başa bırakmak anlamına geliyor. Yurtların elbette resmi kurumlar tarafından çok sağlıklı bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. Siz, hükümet olarak bu yurtları denetlemez, kendi kaderleri ile baş başa bırakırsanız bu tür facialarla karşılaşmamız kaçınılmaz olur” diye uyarılarda bulundu.
 
“KILIÇDAROĞLU DA ALADAĞ’A GİDECEK”
CHP olarak, Aladağ’da yaşanan facianın peşini bırakmayacaklarını aktaran CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onlar bizim çocuklarımız. O çocuklar hayatlarının baharında toprağa gömüldüler. Hayat bu kadar ucuz olmamalı, sıradan davranılmamalı. Bu olayı sonuna kadar takip edeceğiz. Cumartesi günü Genel Başkanımız Adana’ya gelecek. Genel Başkanımızın gelişi sadece mitingle sınırlı kalmayacak. Aladağ’a giderek acıları paylaşacak. Sonrasında ‘Büyük Adana Buluşmamız’ gerçekleştirilecek.” 
 
“CHP ÜLKENİN SİGORTASIDIR”
Yaşananları tarif etmekte güçlük çektiğini dile getiren Bingöl, CHP olarak ülkede yaşayan 79 milyon yurttaşa karşı sorumluluklarının gereği olarak AKP Hükümetine yaptıkları uyarıların dikkate alınmadığını belirterek, şöyle konuştu:
 “Sorunlara yönelik çözüm önerilerimize kulağını tıkayan iktidar ülkeyi adeta badireden badireye sürüklüyor. Derdimiz ve tasamız ortak. Bütün bu yaşanmışlıklar kötü yönetimin ürünüdür. CHP bu ülkenin sigortasıdır. Türkiye’nin bekası için büyük bir sorumluluk taşıyoruz. CHP iktidarında ülkemizin yeniden huzur ve barışın hüküm sürdüğü bir ülkeyi yeniden tesis edeceğiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, Türkiye’nin her kesimiyle kenetlenen siyaset yapıyoruz. Hangi siyasi partiye üye olurlarsa olsunlar, hangi inanca sahip olurlarsa olsunlar hepsi bizim için birinci sınıf vatandaştır ve biz hepsini kucaklıyoruz..” 
 
“MİTİNGE PARTİ AYRIMI YAPMAKSIZIN, HERKES DAVETLİ”
Cumartesi günü Uğur Mumcu Meydanı’nda yapılacak “Türkiye’yi Böldürtmeyeceğiz, Cumhuriyete Sahip Çıkacağız” mitingi hakkında da bilgiler veren Bingöl, Çukurova’nın sıcakkanlı insanlarını mitinge beklediklerini ifade etti. Bingöl, “Büyük Adana mitingini organize eden partiyiz. Siyasi parti ayrımı yapmaksızın bütün meslek gruplarını, STK’ları ve diğer parti mensuplarını, insan sevgisi ile dolu olan, Yılmaz Güney, Yaşar Kemal ve Orhan Kemal gibi değerleri yetiştiren Çukurova’nın bereketli toprakları cumartesi günkü mitinge damgasını vuracak” şeklinde konuştu.
 
“DARBEYE DE DİKTAYA DA ŞİDDETE DE SİLAHA DA TERÖRE DE KARŞIYIZ”
Başbakan Binali Yıldırım’ın “Başkanlık sistemi gelmezse ülke bölünür” şeklindeki sözlerini de eleştiren Tekin Bingöl, “Sorumluluk sahibi hiçbir bir siyasetçinin sarf edemeyeceği sözler. Biz de diyoruz ki, ülkeyi böldürtmeyeceğiz. Demokrasiye sahip çıkacağız. Darbeye ve diktaya karşıyız. Şiddete, silaha, teröre karşıyız. Bizim için önemli olan barış ve kardeşliktir” dedi.
 
“KÖTÜ GİDİŞİ DURDURACAK TEK GÜÇ CHP”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bingöl, ülke ekonomisinin çok kötü durumda olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
Bingöl, “Bütün ekonomik parametreler bozulmuş. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Adana’da da iş yerleri kapanıyor. Köy kahvesinde oturan vatandaş bile ‘dolar nereye gidiyor?’ diye soruyor. Çünkü, ülke iyi yönetilmiyor. Türkiye’de bütün kesimler baskı altında. İş dünyasının, medyanın, sivil toplum örgütlerinin nasıl bir baskı altında olduğu herkesçe malum. Hükümete en ufak bir eleştiriyi yöneltenlerin nelere maruz kaldığını hep birlikte yaşıyoruz. Her kesimin baskı altında olduğu bir dönemde CHP tek başına mücadele ediyor. Sabırla mücadele ediyoruz. Kötü gidişi durduracak tek güç CHP’dir.”
 
 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl Aladağ acı