Cankurtaran Ceyhan'ın köylerinde yurttaşların sorunlarını dinledi
CHP Halkla İlişkiler ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, İl Başkanlığının davetiyle geldiği Adana'da Ceyhan'ın Kösreli, Birkent ve Mustafabeyli köylerinde esnafı ziyaret etti, kahvehane toplantılarında yurttaşların sorunlarını dinledi. Türkiye'yi uçuracağız diyen iktidarın ilk önce Adana'yı batırdığını belirten Cankurtaran, 'Adana'da ne tarım ne sanayi kalmış. Sadece laikliğin, hukukun, Cumhuriyetin kalesi olan sizin yürekleriniz kalmış' dedi.
CHP Adana İl Başkanlığı’nın düzenlediği ““Halkçı İletişim ve Algı Yönetimi” konulu Konferans için Adana’ya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Ceyhan’ın Kösreli, Birkent ve Mustafabeyli köylerinde İl Başkan vekili Yüksel Karaaslan, İl Başkan yardımcıları ve Ceyhan İlçe Başkanı Kadir Aydar’la birlikte yurttaşlarla buluştu.
“ADANA SANKİ BUHARLAŞMIŞ”
Esnaf ziyaretleri yapan Cankurtaran, kahvehane toplantılarında da yurttaşların sorunlarını dinledi. Cankurtaran, 2004-2014 yılları arasında kentte 55 fabrikanın ve 2009-2014 yılları arasında da yaklaşık 6 bin işletmenin kapandığına dikkati çekti. Adana’nın teşvik uygulamalarının dışında tutulduğunu belirten Cankurtaran, “Sanki Adana buhar olmuş. ‘Bu şehir görülmese de olur denilmiş’ ama Adana’da çiftçinin, sanayicinin ve tüm Türkiye’de olduğu gibi emeklinin durumu çok kötü. AKP ülkede mağdur çeşidini artırdı. Her gün şehitler geliyor ve Adana en çok şehit veren kentler arasında. Türkiye’yi uçuracağız dediler ama ilk önce Adana’yı batırmışlar, onu görüyoruz” diye konuştu.
“ADANA LAİKLİĞİN, HUKUKUN, CUMHURİYETİN KALESİDİR”
Adana’nın bir tarım ve sanayi kenti olarak bilindiğini anımsatan Cankurtaran, Adana’nın aynı zamanda laikliğin, hukukun, Cumhuriyetin de kalesi olduğunu belirterek, “Adana’da bunlardan sadece laikliğin, hukukun, Cumhuriyetin kalesi olan sizin yürekleriniz kalmış. Ne tarım ne sanayi kalmış” şeklinde konuştu.
“TARIMA UYGUN HAZİNE ARAZİLERİNİ HAK EDENE BEDELSİZ VERECEĞİZ”
Bütünşehir yasasıyla birlikte 2019’dan itibaren tarım arazileri için yurttaşların kent merkezindeki arsalara ödendiği gibi emlak vergisi ödemek zorunda kalacağını aktaran CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, CHP iktidarında tarıma uygun hazine arazilerinin, hakkı olan çiftçilere ücret karşılığı değil bedelsiz olarak verileceğini söyledi.
Cankurtaran, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak önümüzdeki dönemde hem yerelde hem genelde Ceyhan’a da hakkı olanı vereceğiz. Bunu el birliğiyle yapmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
“SAĞ MUHTAÇ EDER SOL KARIN DOYURUR, EŞİTLİĞİ SAĞLAR”
Hayvancılık konusunda da değerlendirmelerde bulunan Cankurtaran, iktidarın Türkiye’yi kasıtlı olarak dışarıya muhtaç hale getirerek ülkedeki hayvancılığı bitirdiğini söyledi.
Cankurtaran sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyanın binlerce yıl boyunca en verimli toprakları Anadolu’yken ne oldu da biz hiçbir şey yetiştiremez olduk? Ne oldu da hayvanlarımız gitti? En lezzetli eti biz yerken ne oldu bu topraklara? 14 yılda mı kurudu bizim topraklarımız? 14 yılda mı hayvanları besleyemez olduk. 14 yılda mı bizim çiftçimizin toprağı verimsizleşti? Hepsi politika. Sağın hastalığı budur. Sağ der ki ‘istikrar, büyüme’. Ne büyümesi? Çin dünyanın en çok büyüyen ülkesi. En çok açın ve evsizin olduğu ülke. Ben cebime, kendi kalkınmışlık düzeyime bakarım. Emekli maaşımı, öğrenci harçlığımı aldıktan kaç gün sonra param kalıyor ona bakarım? Sol’un ekonomi politikası ise istihdam ve gelir dağılımında eşitliği sağlamaktır. Gelir dağılımındaki eşitliği sağlamak için önce kırsaldan başlarsınız. Biz sosyal demokrat bir parti olarak önce kırsalı, emekliyi, genci işsizi neden öncelik aldık. Çünkü biz sol partiyiz. Sağ muhtaç eder sol karın doyurur, eşitliği sağlar.”
“DÜNYA REZA’NIN REZALETİNİ KONUŞUYOR”
Reza Zarrab davasına da değinen Yasemin Öney Cankurtaran, Amerikalı bir savcıdan medet umar hale gelmenin acı bir durum olduğunu kaydetti. Cankurtaran şöyle devam etti:
“Bütün dünya bizi, Reza’nın rezaletini konuşuyor. Ne kadar acı. ‘Acaba bunların kirli torbasını açığa çıkaracak mı’ diye Amerikalı bir savcıdan medet umar olduk. Savcı demiş ki, ‘Bu adam sadece mal mülk almakla kalmamış. Türkiye’deki siyasetçileri de satın almış’. Ne kadar utanç verici bir şey. Kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’nin adını lekeliyor. Benim ülkemin itibarını düşürüyor. Ne içeride ne dışarıda itibarımız kalmadı.”
“KUVAYI MİLLİYE RUHUNU ORTAYA ÇIKARIP İÇİMİZDEKİ DÜŞMANI KOVMA ZAMANI”
Yerelde de genelde de ayağa kalkıp, tekrar Kuvayı Milliye ruhunu ortaya çıkararak içerideki düşmanları Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi Adana’dan başlayarak kovma zamanı geldiğini belirten Cankurtaran, “Bir sonrası yok. Bizi düşman belleyenler maalesef bugün bizi yönetenler. Bir sonraki adımı, bir sonraki seçimi yok bunun. Milli irade diye bir şey tutturdular, çoğunluğun iradesi. Yüzde 51’i kim alırsa yüzde 49’u yok sayarım diyor. Şu anda Türkiye bu durumda. Ayağa kalkıp hepimiz omuz omuza verip saflarımızı sıklaştırmamız lazım” diye konuştu.