Çocukları bekleyen tehlike "Bağımlılık"

Eğitim Psikolojisi Uzmanı, Aile ve Bağımlılık Danışmanı Zeynep Serap Baltacı, bağımlılığı, '' insanın dürtülerini kontrol edememesi sonrasında bir nesneye veya olguya aşırı muhtaç hale gelmesi '' olarak tanımlayarak, '' Bir nesneye, kişiye ya da bir varlığa duyulan önlenemez istek; zamanla başka bir iradenin tahakkümü altına girme durumu yaratır'' dedi.

Eğitim Psikolojisi Uzmanı, Aile ve Bağımlılık Danışmanı Zeynep Serap Baltacı,  bağımlılığı, ‘’ insanın dürtülerini kontrol edememesi sonrasında bir nesneye veya olguya aşırı muhtaç hale gelmesi ‘’ olarak tanımlayarak, ‘’ Bir nesneye, kişiye ya da bir varlığa duyulan önlenemez istek; zamanla başka bir iradenin tahakkümü altına girme durumu yaratır’’ dedi.
Gelişen teknolojilerle birlikte artan bağımlılık türlerinin, çocuklarınız için önemli bir tehdit oluşturduğunun farkında mısınız?  İlk bakışta çok basit ve sıradan gibi görülen davranışların aslında bir bağımlılık ya da bağımlılık türüne aday olduğunu biliyor musunuz? 
Rutin hayatınızı bir düşünün. Akşamüstü yorgun bir vaziyette evinize geldiniz. Ilık bir duş sonrası, yemek masasına oturmadan önce, günün gelişen olaylarını öğrenmek, televizyon izlemek istiyorsunuz.  Salona geçiyorsunuz, çocuğunuz televizyon karşısında pür dikkat bir şeyler izliyor, belki de sizin geldiğinizi bile fark etmiyor.  Muhtemelen eşiniz de sizin gibi günün yorgunluğu ile eve gelmiş, halletmesi gereken diğer işlerle uğraşırken, çocuğunuz fırsattan istifade televizyon izliyor. İşte size bir bağımlılık örneği; televizyon…
Eline geçen her fırsatta cep telefonunuzu alıyor, oyun oynamaya mı başlıyor? Dikkat! Çocuğunuz oyun bağımlısı olmak üzere.
Ya da çocuğunuz size veya eşinize çok mu düşkün? Yanında siz olmadan hiçbir yere gitmek istemiyor, hiçbir şey yapmak istemiyor mu? Ders kitaplarını siz hazırlıyor, çantasını siz düzenliyor, eşyalarını siz mi topluyorsunuz? Bu durum çok mu hoşunuza gidiyor? Yanılıyorsunuz! Çocuğunuz size veya eşinize bağımlı olmuş durumda.
Zararsız gibi görülen bu tür alışkanlıklar aslında bağımlılığa giden yolun başıdır; fark etmek ise kimi zaman zor, kimi zaman da imkânsızdır. Peki, birçoğuna göre zararsız gibi görülen bu alışkanlıklar insan hayatını, özellikle çocukları nasıl etkiliyor; konuyu Eğitim Psikolojisi Uzmanı, Aile ve Bağımlılık Danışmanı Zeynep Serap Baltacı bakın nasıl açıklıyor?
Zeynep Serap Baltacı:  Bağımlılık insanın dürtülerini kontrol edememesi sonrasında bir nesneye veya olguya aşırı muhtaç hale gelmesidir. Bir nesneye, kişiye ya da bir varlığa duyulan önlenemez istek zamanla başka bir iradenin tahakkümü altına girme durumu yaratır.
Çoğu insan bağımlılık sözcüğünü duyduğunda aklına uyuşturucu veya alkol gibi madde bağımlılıkları gelir. Aslında sadece ”Madde” kelimesini kullanmak yerine “Davranış” tanımını yapmak her türlü şaşırtıcı bağımlılıkların tanımını açıklar nitelikte.
En şaşırtıcı bağımlılıklar; Kumar Bağımlılığı, Cinsel Bağımlılık, Teknoloji Bağımlılığı, Gıda Bağımlılığı, Adrenalin Bağımlılığı, İnsan Bağımlılığı, Spor Bağımlılığı sayabileceğimiz bağımlılık çeşitleridir.
Metin Kala: Peki, çocuklarda hangi tür bağımlılıklar görülüyor, nedenleri nedir?  
Zeynep Serap Baltacı: Çocuklarda sık rastlanan bağımlılık türleri İnsan ve teknoloji bağımlılığıdır.  Çocukların İnsan özellikle ( anne ve babaya) bağımlı olmasının altında yatan nedenler, ebeveynlerin yanlış tutumlarıdır.
Anne babanın çocuklarda bağımlılık yaratmasının nedenlerinden biri her işi kendilerinin yapmasıdır. Oysa çocuklarının yalnız kalma vakitlerinin olması gerekmektedir. Kendi başına bilgi ve becerilerini ortaya koyabilmesi için yalnız geçirmesi gereken ve yardım almaması gereken anlar vardır. Fakat ebeveynlerinin her adımda çocuklarının yanında olmak istemesi, çocukların yeteneklerini sınırlandırmaktadır. Bu nedenle de bir birey olduğunu hissedemeyen çocuklar özgüven bakımından eksik yetişirler. Her işlerinde anne babaya bağımlılık hissi yaşayan çocuklar tüm hayatları boyunca bu yük ile yaşamak zorunda kalmaktadır.
Örneğin; yemek yerken artık çatal kaşık kullanabilecek çağa gelmiş bir çocuğa, özel renkli tabak ve çatallar alınarak, sofraya oturması sağlanabilir. Bu sayede çocuklar kendilerini bir birey olarak görüp kendi başlarına yemek yemeye başlayabilirler. Fakat tam tersine anne ve babası her daim bir bebek gibi çocuklarına yemek yerken kendileri yedirmeye çalışırsa, çocuk bunun doğru olduğunu zanneder ve kendi başına yemek yeme alışkanlığını oldukça geç kazanır. Çocuğunuz size bağımlı olmasını istemiyorsanız mutlaka onu serbest bırakmalısınız.
Metin Kala: İnsan bağımlılığını önleme adına, anne babaya neler önerirsiniz?
Zeynep Serap Baltacı: Anne babaya önerilerim şunlar olacaktır.
1-      Çocuğu küçük yaşlardan itibaren serbest bırakmak gerekmektedir.
2-      Bağımlı davranışlar genelde anne ve babanın yanlış tutumlarından kaynaklandığı için aileler kendi tutumlarını gözden geçirmelidir. Aşırı koruyucu olmamalı, çocuğa bağımsız iş yapabilme yeteneği kazanması için fırsat tanınmalıdır.
3-      Anne babalar “çocuklarının yaşamında gerçekleşen bazı şeylerin kendilerini ilgilendirmediğini öğrenmeli “ çocuklarının “yalnızca kendine ait bir şeylerinin olabileceğini ” doğal karşılamalıdır.
4-      - Anne babalar bağımlı olmak ile bağlı olmak arasındaki farkı bilmelidir (Bağımlı olmak seni seviyorum ve sensiz yaşayamam mesajını verirken, bağlı olmak seni seviyorum, ancak sen olmadan da yaşayabilirim mesajını verir).
5-      Araştırmalara göre hoşgörülü ve demokratik ortamda büyüyen çocuklar, arkadaşlarıyla ilişkilerinde rahat ve girişken olup, fikirlerini serbestçe söyleme eğilimindedirler. Ayrıca bu çocuklarda kendini denetleme arzusuna daha erken yaşlarda rastlanmaktadır.
6-      Anne babaların çocuklarının bağımsızlık çabalarını desteklemeleri ve zor durumda kaldıklarında onlara yardımcı olmaları, çocuklarda bağımsızlık duygusunun gelişimini kolaylaştırmaktadır.
7-      Çocuğunuza sorumluluk verin, Kaliteli zaman geçirin, Kendi yaş grubu ile vakit geçirmesini Sağlayın.
Metin Kala: Peki, teknolojik bağımlılık nedir, nedenleri nelerdir?
Zeynep Serap Baltacı: Teknoloji bağımlılığı önemli bir sorun; ama kimler bağımlı diye baktığımızda 4 temel ihtiyaç görülür,
- Birincisi anne-babası ya da öğretmeni ile güven ilişkisi kuramayan çocuklar
- İkincisi gelişim ihtiyacını karşılayamayan çocuklar ve insanlar. (İnsanın en temel ihtiyacı gelişim ihtiyacıdır.)
- Üçüncüsü kendi seçimlerini yapma özgürlüğü olmayan çocuklar. (İnsanın bir diğer temel ihtiyacı kendi seçimlerini yapmak.)
- Dördüncüsü keşfetme ihtiyacını karşılayamayan insanlar.  (İnsanın keşfetme ihtiyacı vardır. İnsan bir şey öğrenince beyni dopamin salgılıyor.)  
KABUL GÖRME, GELİŞİM İHTİYACI BÖYLE KARŞILANIYOR
Mesela level atlar oyunda gelişim ihtiyacını karşılar, arkadaşıyla sohbet eder kabul görme ihtiyacını karşılar, kendi seçimlerinin hepsini kendisi verir gelişim ihtiyacını karşılar. O zaman bu çocuk temel ihtiyaçlarını teknoloji ile karşıladığı için bu çocuk teknolojiden ayrılmaz ve bağımlı hale gelir.
Aile aslında çocukla ilişki kuramıyorsa, çocuklar ilişkilerini bilgisayar yoluyla kuruyor ve bağımlılık bu şekilde artıyor.
Metin Kala: Teknoloji kullanımı nasıl yararlı kullanım haline getirilebilir ya da yararlı kullanım olabilir mi?
Zeynep Serap Baltacı: Peki, yararlı kullanım nedir?
Çocuk kodlama yapıyorsa, kendisi bir şey yaratıyorsa, tasarım yapıyorsa çocuk okulda, ailede karşılayamadığı ihtiyaçları böyle karşılayabilir.
O zaman yararlı kullanılmış olur. Zaten okulda çocuklar sıkıldığı için teknolojiye yöneliyor. Eğer sıkılmasa kullanmaz. Çok güzel bir sohbet sırasında telefonu elinize alır mısınız? Hayır almazsınız. İlk önce çocuğun temel ihtiyacı karşılanacak. O zaman teknolojinin doğru kullanımını öğretmem lazım derseniz bu da tasarım, yaratıcılık ve kodlamadır. O zaman doğru kullanır.
“ÇOCUĞUYLA OYUN OYNAYAN AİLELERİN ÇOCUKLARI TEKNOLOJİ BAĞIMLISI OLMAZ"
"ÇOCUKLAR HİPNOTİZE OLUYOR, DÜŞÜNME YETİLERİ GELİŞMİYOR.
Artık 1 yaşında çocuklar bile akıllı telefonlarla, bilgisayarlarla çok fazla oynuyor. O yaştaki bir çocuğun televizyon izlemesi bile aslında beyin gelişimi açısından sıkıntılı, özellikle de hızlı akışta şeyleri izlemeleri. Bilgisayarlarda da bu tarz programları, oyunları izledikleri zaman bebeğinizi ya da çocuğunuzu hipnotize ediyor. Uzun süre bakıyor ve hiçbir şey düşünmeden hipnotize oluyorlar.
TEK SEFERDE 20 DAKİKAYI GEÇMEYECEK ŞEKİLDE MAKSİMUM 2 SAAT KULLANILMALI"
Çocuğun düşünme gücü, zihinsel gelişimi, hayal dünyası hepsini etkiliyor.  Amerikan Pediatri Derneği 2 yaşında bir çocuğun tablet, cep telefonu, bilgisayar, televizyon gibi cihazların hepsi dâhil olmak üzere 2 saati geçmeyecek şekilde kullanabileceğini söylüyor. Ama bu 2 saati de tek seferde değil yine parça parça, 15-20 dakikaya bölerek yapması gerekiyor.
"AİLELER AKTİVİTEYİ PAYLAŞMALI"
2 yaşındaki bir çocuğun eline tablet verip puzzle yapmasına izin verirseniz, dokunamaz, 3 boyutlu hissedemez ve düşünemez. Çocuğunuz bir şey yaparken elektronik cihazla mutlaka onunla olması, aktiviteyi paylaşması lazım ve bu da gelişimini olumlu etkiler. Çünkü onunla beraber bakarken onunla konuşursanız düşünmesini sağlarsınız. Anne ev kadını iş yapmak için tableti çocuğa veriyor. İşte maalesef en zararlı tip bu çocuğumuzu bilgisayar karşısına oturtup onunla cihazı baş başa bırakmak...
Metin Kala: Teknolojik cihazlar çocukları nasıl etkiliyor?
Zeynep Serap Baltacı: Biraz daha üst yaşları değerlendirecek olursak aile içerikli faydalı programlar da var ama korku içeren şeyleri izledikleri zaman beyinsel gelişimi, psikolojik durumu hem de hayal gücünü olumsuz etkileyebiliyorsunuz. Böylelikle daha huzursuz, daha hırçın, sosyal ilişkileri kötü bir nesil de yetiştirmiş oluyorsunuz.
 
"GECE TERÖRÜ BAŞLAYABİLİR"
Kâbuslar görüyor, gece terörleri başlıyor, korkuları artıyor. Bir şey izliyorlarsa da şiddet içeren, vurdulu kırdılı şeyleri izlemek yerine ailesel, yardımlaşmanın, paylaşmanın olduğu şeyleri izlemeleri daha anlamlı.
ÖFKE KONTROL BOZUKLUĞUNA NEDEN OLUR
3 yaş ve sonrası daha büyük çocuklarda ise öfke kontrol güçlüklerini ve takıntıları artırmaktadır. Her şeyi kontrol etme isteği ve hep istediğinin olmasını tutturma ataklarını çoğaltmakta, daha ileri yaşlarda uyku bozuklukları, duruş bozuklukları, kas gelişiminin bozulması ve obeziteye neden olmaktadır.
İlkokul çağlarında dikkati yoğunlaştırma, dikkati sürdürme ve başladığı işi bitirme konularında probleme neden olur. Akademik durumu düşürür.
YALNIZLIK KORKUSU ARTAR
Ortaokul döneminde erkeklerde, internet üzerinden oynanan PC oyun bağımlılığını artırır, kızlarda ise sosyal medya kullanımı nedeniyle günlük hayat yaşanamaz hale gelir, gerçek ilişkiler bozulur. Görüntü ve algı üzerine çok fazla odaklanılır; yalnızlık, tercih edilmeme ve sıkıcı bulunma korkuları artar.
3 YAŞINA KADAR KESİNLİKLE VERİLMEMELİ
Bu nedenle 3 yaşa kadar çocuklara kesinlikle, tablet ya da cep telefonu verilmemelidir.
Eğer çocuk üç kelimelik cümleler kurmaya başlarsa ancak o zaman verilebilir. Bu durumda da günde 2 – 3 defa, 10 dakikayı geçmeyecek şekilde kullanması yeterlidir. Ancak yemek yerken özellikle de ödül olarak asla ve asla teknolojik cihazlar çocuklara verilmemelidir."
Çocuğun sürekli elektromanyetik alana maruz kalması beyninde anatomik ve fonksiyonel değişiklikler oluşturabilir. Elinizden geldiğince elektromanyetik alandan uzak tutun.
Sürekli çocuğun elinde çeldirici bir görev yapan ekranın bulunması çocuğu hayata karşı "seyirci" hale getiriyor. Uzun süre tabletle uğraşan çocuklarda dikkat dağınıklığı, hayata müdahale problemleri, kendini ifade edememe, hislerini duygularını, düşüncelerini aktaramama gibi durumlar görülüyor.
Yapılan bazı araştırmalarda uzun süre televizyon seyreden çocuklarda, ergenlik ve erişkinlik çağında asosyalliğin daha fazla olduğu görüldü ve bilimsel dergilerde bu çalışmalar yayınlandı.
 Metin Kala:  Gelişen bilim ve teknolojiler sayesinde dünyayı avuçlarımızın içinde taşıdığımız söylenebilir. Günümüzde akıllı telefonlar, tabletler ile istenilen ya da istenilmeyen her tür içeriğe birkaç saniye içerisinde ulaşabilmek mümkün. Bu da çok küçük yaşlarda bir çocuğun henüz hazır olmadığı içeriklere telefonlar, tabletler hatta televizyonlar kanalıyla ulaşabileceğini gösteriyor.
Oyun oynaması için verdiğiniz telefon ile henüz hazır olmadığı içeriklere ulaşabilir ya da oyun bağımlısı haline gelebilir çocuğunuz. Oyun sırasında maruz kaldığı radyoaktif etkilerin fiziksel olarak verdiği zarar da cabası.  Ya da tek başına izlediği televizyonda rastgele seçeceği bir kanalda göreceği sahneler ruhsal yapısını olumsuz etkileyebiliyor.
Sevincimiz, yaşam kaynağımız, hayatımız dediğimiz çocuklarımızın fiziksel ve ruhsal gelişiminin sağlıklı olabilmesi için dikkat edilmesi gereken konuları Eğitim Psikolojisi Uzmanı, Aile ve Bağımlılık Danışmanı Zeynep Serap Baltacı rehberliğinde anlatmaya çalıştık. Kendisine çok teşekkür ederiz. Uyarıları dikkate almanızı tavsiye ederiz. Unutmayalım ki; bir toplum ancak ve ancak sağlıklı bireylerin yetişmesiyle, sağlıklı bir toplum olur. 
 
 
 

Bağımlılık Serap Baltacı