Halk ile birlikte yöneteceğiz

Adana'da CHP'nin içerisinde etkin siyaseti ile bilinen Dr. Rıza Mete, 27.Dönem Milletvekilliği için resmi başvurusunu yaparak sahaya indi ve siyaseti halk ile birlikte yapma ve birlikte yönetme sözünü gittiği her zeminde söyleyerek ilklere imza atmayı hedefliyor.

Adana’da CHP’nin içerisinde etkin siyaseti ile bilinen Dr. Rıza Mete, 27.Dönem Milletvekilliği için resmi başvurusunu yaparak sahaya indi ve siyaseti halk ile birlikte yapma ve birlikte yönetme sözünü gittiği her zeminde söyleyerek ilklere imza atmayı hedefliyor.
KISA ZAMANDA ADALET VE HUZURA İHTİYAÇ VAR
Gazetemize önemli açıklamalarda bulunan CHP Adana Milletvekili Aday Adayı Dr. Rıza Mete, bürolarda konuşarak politika yapma yerine, alışılmış, kanıksanmış yöntemlerle değil, meselenin sahiplerini sürece dahil ederek, atılan her adımın kimler için hangi sonuçlar yarattığını gözeterek,  katılımcı bir yönetim anlayışıylaçalışan bir vekil olacağının altını çizdi. Mete, barış, adalet ve huzura ihtiyacı olan Türkiye’de sert siyasi iklimin aşılabilmesi için ülkenin iyi tahlil edilmesi gerektiğini ifade etti. Devletin adil ve demokratik değerlerinin korunması için, demokrasinin temel kuralı olan kuvvetler ayrılığı ilkesininyeniden hayata geçirilmesi gerekliliğini ifade eden Mete bu anlamdaCHP’nin ülkemizihak ettiği çağdaş, huzurlu ve mutlu bir geleceğe taşıyacak yönetsel bilgi ve donanıma sahipkadrolarıbulunan bir parti olduğunu kaydetti.
HALK İÇİN SİYASET
Günlük yaşamda halkın ve yönetenlerinönceliklerininfarklı olmasının Türkiye’de siyasetin asıl sorunlarından biriolduğunu hatırlatan Dr. Rıza Mete, bunu çözmek için, halk içinde ve halkla birlikte siyasetyapmak gerektiğini söyledi. Toplumun beklenti ve önceliklerinden habersiz bir siyaset dili ile halk örgütlenmesinin mümkün olmadığını kaydeden Rıza Mete, toplumsal mücadelenin sadece parlamenter sisteme endekslenemeyeceğini, siyasetin öznesinin halk olduğunu, bu nedenle her şeyi yeniden düşünmek ve her türlü ilişkiyi yeniden şekillendirmek gerektiğini söyledi.
 
ŞEHİR HASTANESİ SAĞLIK AVM’Sİ GİBİ!
Adana’nın yıllardır çözülmesini beklediği sorunların neler olduğun yönündeki bir sorumuzu yanıtlayan Dr. Rıza Mete, sorunlar ve ihtiyaçlar hep aynı kalmaz, zamanla değişir, farklılaşır. Dolayısıyla politika ve uygulamalar da buna göre olmak zorundadır. ‘Adana’nın en büyük sorunu çarpık kentleşme, tarım alanlarının konut alanına dönüştürülmesi, çevre ve sağlık sorunudur, en doğrusunu biz biliriz yaklaşımıyla, karar, uygulama, denetleme aşamalarında katılımcılıkla oluşturulmuş bir stratejik planının olmamasıdır.Örneğin; Şehir Hastanesi, hastaneden daha çok sağlık AVM’si konumundadır. Bunu kimse bilmiyor, konuşmuyor. Bu anlamda doğru olan, en fonksiyonel hastaneler, ulaşımı kolay, hastanın ve doktorun içinde kaybolmadığı,  400-600 yataklı olanlardır. Yanihastası doktorunu aradığı zaman bulan, doktoru hastasına dokunan hastanelerdir. Bu nedenle Adana’da sağlık sorunu da, ulaşım sorunu da almış başını gidiyor. Bunları çözmek zor değildir. Yerelle, genel siyaset arasında ilişki kurulmalıdır. Dr. Rıza Mete ‘ben proje üretip bunu da hayata geçirmek için halk ile sürekli istişare halinde olan bir milletvekili olacağım’ sözleriyle hedeflerini ve var olan durum tespitlerini gazetemize açıkladı.
SİL BAŞTAN…
Barıştan, adaletten, eşitlik ve özgürlükten, bunların inşasından bahsettiğimiz Türkiye’de, yaşadığımız yerlere ve yerel siyasetin ilişkilenme biçimine de bakmak gerektiğini önemle vurgulayan CHP Adana Milletvekili Aday Adayı Dr. Rıza Mete, aklını ve bedenini bu ülke için kullanan insanlara ihtiyaç duyulduğunu kaydedip, artık klasik siyasetçi tipine ihtiyaç yok, cenaze, düğün, toplantı kovalayan milletin vekiline de ihtiyaç yok, siyaseti gelenekçi yapısından çıkarmalıyız dedi. Niyet ve irade bir arada olunca yapabileceklerinizin sınırı da hayli genişliyor. Ancak, siyasette ne yapıldığı kadar, hangi yöntemlerle, nasıl ve kimlerle birlikte yapıldığı da önemlidir. Örneğin; kadınlar adına, kadınları dahil etmeden yapılanların, kadınların hayatına dokunamadığını ve dönüştüremediğini görüyoruz. Farklılıkları görerek, toplumsal cinsiyet eşitliğiniönceleyerek, halkın yönetime katılım kanallarını arttırarak, kaynakları buna göre dağıtıp, kadroları buna göre oluşturarak vebuna uygun siyasetçi profili ile ülkenin siyasetini yeniden tasarımlamak gerekiyor. Ben bu döneme ‘Sil baştan’ diyorum. ‘Adalet ve huzur, ahlaklı toplum, özgür dünya’ bunlar olmazsa olmazlarım. Kimileri gibi işine geldiği yer ve zamanda değil, ben her zaman, her yerde hissederek söylüyorum, “yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine” diyerek bunları birlikte gerçekleştirmek istiyorum. Partim beni bu göreve layık görürse, ben de altına imzamı attığım her cümleyi hayata geçirmek için kendimi görevli sayacağım. Gün gelince de hesap vermesini bilecek, halkının karşısında vekil olduğumu da hiçbir zaman unutmayacağım. Çünkü halk her zaman ASİL’dir.’