HİPERTANSİYON HASTALARINA BESLENME UYARILARI

Diyetisyen Pelin Altunsoy, hipertansiyondan kaçınmak veya dengede tutmak için beslenmeye mutlaka dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Öncelikle kişi kilolu ise normal kilosuna getirilmesi gerektiğini belirten Altunsoy, '' Öncelikle tuz azaltılmalı. Hipertansiyonla birlikte uzun süreli tuz tüketimi, kalp rahatsızlıkları ve felç gibi damar hastalıkları riskini arttırır'' dedi.

 Diyetisyen Pelin Altunsoy, hipertansiyondan kaçınmak veya dengede tutmak için beslenmeye mutlaka dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Öncelikle kişi kilolu ise normal kilosuna getirilmesi gerektiğini belirten Altunsoy, ‘’ Öncelikle tuz azaltılmalı. Hipertansiyonla birlikte uzun süreli tuz tüketimi, kalp rahatsızlıkları ve felç gibi damar hastalıkları riskini arttırır’’ dedi.
Altunsoy, yaptığı açıklamada, yüksek tansiyonun, atardamarlardaki kan basıncının artmasıyla oluşan kronik bir bulgu olduğunu söyledi. ‘’Farklı iki günde en az iki kez yapılan ölçümlerde 18 yaşını geçmiş erişkin bir bireyde büyük tansiyonun 140 mmHg ve üzerinde ya da küçük tansiyonun 90 mmHg ve üzerinde olmasına hipertansiyon (yüksek tansiyon) adı verilmektedir’’ diyen Altunsoy, ‘’Türkiye’ de her üç kişiden birinde görülen hipertansiyon, gerekli önlemler alınmaması halinde hastalıklara ve organ hasarlarına yol açabilmektedir. (Gözde, beyinde, kalp damarlarında hasar, kalp yetmezliği, kalp krizi, inme, aortik anevrizma, böbrek hastalıkları gibi) Hipertansiyonlu kişilerin koroner kalp hastalığına yakalanma olasılığı normal tansiyonlulardan 3-4 kat, felç geçirmesi ise 7 kat daha fazladır. Belirtileri; baş ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, görmede bozukluk şeklinde olabilmektedir. Fakat her hastada şikayet olmayabiliyor’’ dedi. Altunsoy,  yaş ilerledikçe yüksek tansiyon hastası olma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade ederek,  yüksek tansiyonun kimlerde görülebileceğini şöyle sıraladı:


Yaş ilerledikçe yüksek tansiyon hastası olma ihtimali yüksektir.

Şeker hastalarında ve kolesterolü yüksek olan kişilerde daha sık rastlanılmaktadır.

Yüksek tansiyonlu kişilerin %60’ının ailesinde de tansiyon problemi vardır.

Şişmanlarda,

Çok fazla tuz tüketenlerde,

Aşırı alkol alanlarda,

Fiziksel aktivitesi olmayan ve

Stresli kişilerde görülebilmektedir.

 


Hipertansiyondan kaçınmak veya dengede tutmak için hayatınızda neleri düzene sokabilirsiniz?

Öncelikle kişi kilolu ise normal kiloya getirilmelidir. (Beden kütle indeksi 20-25 kg/m2 arasında tutulmalıdır.) Çünkü; şişman insanların %40’ında yüksek tansiyon görülmektedir. Kilo kaybı ile antihipertansif ilaçların sayısı ve dozu azaltılabilmektedir.

Tuz azaltılmalıdır. Hipertansiyonla birlikte uzun süreli tuz tüketimi, kalp rahatsızlıkları ve felç gibi damar hastalıkları riskini arttırır. Dünya sağlık örgütünün önerdiği günlük tuz tüketim miktarı 5 gram (1 çay kaşığı) iken Türkiye’de günlük tuz tüketim miktarı ortalama olarak 15 gramdır. (Gizli tuz kaynakları: Tuzlu peynirler, zeytin, salça, turşu, kuruyemiş, salamura, şarküteri ürünleri, bulyon, hazır paketli ürünler, soslar, hazır çorbalar, mineralli içecekler vb.) Tadına bakmadan yemeklere tuz eklenmemeli, sofradan tuz kaldırılmalıdır. Tuz, yemek piştikten sonra eklenmelidir. Tuz yerine limon, sirke, baharat, soğan, sarımsak (Hipertansiyonlu olan kişilere özellikle önerilir.) gibi doğal lezzetler kullanılabilir. Paketli gıdaların etiketlerini okuyun ve tuz içeriği daha az olanlarını tercih edin.

Şekeri azaltın. (Pasta, dondurma, şerbetli tatlılar, meyve suyu vb.) Diyabet hastalarında hipertansiyon sık rastlanır. Çünkü; her iki hastalıkta kan damarları üzerine olumsuz etki yaratmaktadır. Rafine edilmiş şekerlerin kan basıncını arttırma, kompleks şekerlerin (tahıllı ekmek, yulaf vb.) kan basıncını düşürme eğiliminde olduğunu ileri süren çalışmalar vardır. Başka bir çalışmaya göre de karbonhidratları azaltıp, proteinlerin arttırıldığı bir beslenmenin kan basıncını düşürdüğü üzerinedir.

Doymuş yağ içeren tereyağ, sade yağ, margarin, iç yağ kullanılmamalıdır. Sıklıkla zeytinyağı gibi bitkisel yağlar tercih edilmelidir. Aynı zamanda salam, sucuk, sosis gibi şarküteri ürünlerinden, yoğun tuz içeren salamura yiyecek ve soslardan uzak durulmalıdır.

Potasyum içeriği yüksek koyu yeşil yapraklı sebze (nane, maydanoz, dereotu gibi) ve meyve tüketimi arttırılmalıdır. Bu sayede kan basıncı azalacaktır.

Lifli gıdalara da yer verilmelidir. Çünkü, daha fazla potasyum ve daha az sodyum içermektedir. Potasyum, magnezyum ve lif açısından oldukça zengin muz, elma, kayısı, havuç, üzüm, şeftali, mango, patates, domates, ton balığı ve az yağlı yoğurt tüketilmelidir.

Haftada 1-2 kez balık tüketimiyle veya balık yağı suplemanıyla alınan omega-3’ün kan basıncını düşürücü etkisi vardır.

Günde 3-4 fincan kahve içerek alınan kafeinin kan basıncını yükseltici etkisi hipertansif hastalarda farklılık gösterebilmektedir. O yüzden kafeinsiz içecekler önerilmektedir.

Alkol tüketimi sınırlandırılmalıdır. Haftada 1 kez, 1-2 dubleyi geçilmemelidir.

Sigara içimi bırakılmalıdır. Her sigara içimiyle 15-30 dakika süren kan basıncı artışı olmaktadır.

Günlük 30 dakikalık yürüyüş tansiyonu düşürmektedir. Hareketsiz yaşam süren kişilerde hipertansiyon gelişme riski, düzenli fiziksel aktivite yapanlara göre %20-50 daha fazladır.  Aynı zamanda 10 bin adım atarak stresi hayatınızdan uzaklaştırabilirsiniz.

 
 
 

Diyetisyen Pelin Altunsoy hipertansiyon