Kanarya Sevenler Derneği'nden ne farkınız var?

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti, meslekten ve meslektaşlarından kopuk yönetim anlayışı ile göçebe hayat sürüyor.

Dolar ve euro yerel basını adeta kapana sıkıştırır iken, gazetelerin küçülme, sayfalarını düşürme, renkli baskıdan vazgeçme, hafta sonları yayınlanmama ve belirli periyotlarda yayın yapmama gibi girişimler içerisine girmeye başladığı şu günlerde, kuruluş amacı meslektaşlarının haklarını savunmak olarak tüzüğünde ifade edilen Çukurova Gazeteciler Cemiyeti yersiz, yurtsuz, göçebe hayatı içinde dernekçilik yapıyor. Bu davranış tarzı da ‘ÇGC’nin Kanarya Sevenler Derneği’nden ne farkı var?’ sorusunu gündeme getirdi.
 
KILIF BULMAYIN, YANITIMIZ SİZLERE HAZIR!
Şimdi bu haberimizi başta ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ve ona yaramışlık içerisine giren meslektaşlarımız peşin hükümle ve hedef saptırma yöntemine girerek ‘Bunları yazanlar bize muhalifler. Seçimlerde karşımızda yer aldılar’ yakıştırmasını peşinen yapacaklar ve bu yaftayı bize yapıştırmak isteyecekler. Bunu biliyoruz. Elbette seçimde mevcut yönetime karşı olduk. Seçim sonuçları açıklandıktan sonra yarış orada kalmış ve sona ermiştir. Bu demek değildir ki seçilen yönetimin çalışmalarını yakından takip etmeyelim. Bu demek değildir ki, aktif gazetecilik yapan bizlerin gazete çıkarmakta zorluk çektiği şu günlerde yaşadıklarına kulak vermeyen ÇGC yönetimini eleştirmeyelim, göreve davet etmeyelim.
 
DANIŞMANLAR İSTİFA EDECEK Mİ?
Konu aktif gazetecilikten açılmış iken ÇGC yönetimindeki aktif gazetecileri de irdelemekte fayda var elbette. İnşaat yapar iken ÇGC Başkanlığına elimizle getirip aday yaptığımız eski Anadolu Ajans emeklisi Cafer Esendemir’in başkanlığındaki ÇGC’de Genel Sekreter Ömer Üney ile Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Baştuğ, CHP’nin milletvekillerinin danışmanlığını yaparak aktif gazeteciliği meclisten maaşlı danışman olarak yapıyorlar. Hoş, bu etik olmayan kuralı da kimsenin irdelediği yok. Şu günlerde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün cemiyete tahsis ettiği bordum kat hüviyetindeki park alanı içerisindeki yeri düğün salonu haline getirip sünnet, düğün, kına gibi etkinliklerde kiraya vermek için hazırlayan ÇGC Başkanı, danışman yöneticilerinin yaptığı işe sahip çıkarak ‘Benden danışman isteyenlere boşta kalan arkadaşları öneriyorum. Kim kimle çalışmak ister. Ona gazeteci ile danışman isteyenler karar veriyor’ diyerek bu işin de bir parçası olduğunu kabul ediyor.
 
EMEKLİ KARDEŞLERİMİZDE VAR!
İşte böyle bir yönetime sahip bizim ÇGC! Emekli ve hiçbir yerde meslek hayatını devam ettirmeyen Sait Güleç ile Mutlu Mete’nin de meslekten kopuk olduklarını sanırım bilmeyenler yoktur. Diğer yönetim kurulu üyeleri de bu danışman, emekli kardeşlerin gölgesinde kalarak çalıştıkları kurumda mesleklerini yapmaya çalışıyorlar. Böyle bir yönetim profili ortada duruyor. Bu yönetim karar alıp cemiyet binasını tadilat yapmak üzere kırıp döküyorlar. 6 aydır cemiyet kapalı. Eşyaları Sarıçam’da bir depoda atılı duruyor. ÇGC’nin idaresi, geçici olarak TSYD’de konuşlanıyor. Bizim emekli gazeteci arkadaşlarımızın cemiyetin altındaki simitçi dükkânının önünde oturmalarına karşın hayatlarından memnun olmaları da bugüne kadar alışık olmadığımız bir durum… Böyle bir tespitte bulunalım ve ÇGC’nin içinde bulunduğu durumun bir fotoğrafını çekelim.
 
DİĞER CEMİYETLER NE YAPIYOR?
Gelelim biz ÇGC’nin başkanı olan Cafer Esendemir’e. 8 aydır cemiyet yarışmasının sonucunu açıklayamayan ÇGC’nin adına başka cemiyetlerin ödül törenlerine katılıp, TGF’nin ve diğer meslek örgütlerinin etkinlikleri için valiziyle yola düşmekten başkanın başı dönmeye başladı. Biz bu yapıda boş vermişliğin tavan yaptığı ÇGC’nin Kanarya Sevenler Derneği’nden ne farkı olduğunu sorgulamak durumundayız. Mesleğimizde yaşanan krizleri görmüyor iseler, meslek adına çalışma içerisinde olmuyor iseler, yerel gazetelerin yöneticileriyle ‘bu krizi nasıl atlatabiliriz?’ sorusuna yanıt aramıyor iseler varlık sebepleri nedir? Kanarya Sevenler Derneği’nden ne farkları var? Konya ve İzmir cemiyetleri Hükümete çağrıda bulunup önerilerini sıralıyorlar. Kamuoyu oluşturuyorlar. Bizim watsaptan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik aşağılayıcı paylaşımda bulunup sonra da özür dileyen ÇGC Başkanımız, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun toplantılarını takip ederek siyasi ikbali için manevralar yapıyor. Türkiye Gazeteciler Federasyonu yöneticisi olması nedeniyle de TGF’nin bu konudaki açıklamaları ile ‘yasak savma’ yöntemini seçiyor. Kimse ile kötü olmamak adına şirinlik peşinde olan ÇGC’nin bir gün olsun şu krizden çıkış ile ilgili gayretini görmediğimiz gibi kaygılarının da olmadıklarını görüyoruz.
 
 
ÇUKUROVA POSTASI ETKİLENMEDİ Mİ?
Yerel basın olarak bizler bu krizden etkilenir iken ÇGC’nin kendisi etkilenmiyor mu? ÇGC’nin çıkardığı Çukurova Postası Gazetesi’nin reklamlarında azalma yok mu? Kriz onları da vurmadı mı? Gelin görün ki yönetimin umurunda değil. Sözün özü duyarsız, tepkisiz, kendi içerisinde sorunlu bir yönetimden sanırım çok şeyler bekliyoruz! Krizden daha az etkilenmek adına kendi çapımızda önlemler alma özürlü değiliz. Başımızın çaresine bakabiliriz. Ancak meslek dayanışması ve örgütü olan ÇGC’nin de içinin boşaltılarak giderek tabelalaşma noktasına yönelmesine de gönlümüz razı değil. Razı olmadığı içinde böyle düşüncelerimizi dile getirip ÇGC yönetimini uyarmak durumunda kalıyoruz. Kanarya Sevenler Derneği’nin benzeri konumuna doğru yol alan ÇGC’nin de sanırım kamuoyu önündeki saygınlığından daha çok kendi ekonomilerini düşünen yönetimden gün gelip kurtulacağını ümit eden üyelerinin olduğuna da inanmak istiyoruz.
 
ESENDEMİR AĞABEYLERİNE SORMA GEREKSİNMESİ DAHİ DUYMUYOR!
ÇGC Başkanı Cafer Esendemir’in bir yönetim anlayışı vardır. Başı ne zaman sıkışmış olsa meslek büyüklerini ziyaret ederek ‘onlardan görüş alayım’ der. Maalesef bu konuları da askıya aldı. ÇGC Başkanı ve yönetimi tatilde. Büyükşehir Belediyesi’nin tahsis ettiği tesis içerisine hidrolikli gelin ve damadın oturduğu kürsüsü olan bir düğün salonu yaptırmak için televizyon ekranından Adanalılara mesaj verdiği günleri yaşıyoruz. Kriz kimin umurunda? Meslektaşların sorunları kimin umurunda? Önemli gün ve haftalarda son 15 yıldır aynı metini okuyarak üzerinde bazı güncellemeleri yapmak yöntemiyle meslek sorunlarını kağıt üzerinde dile getiren ÇGC yönetiminin artık mesleğine sahip çıkan bir örgüt. Meslektaşlarına sahip çıkan bir dernek olması gerektiğini hatırlatalım.
 
SÖYLEYECEKLERİNİZE SÖZÜMÜZ HER ZAMAN VARDIR
Ve son cümle olarak dipnot verelim ve diyelim ki, kaygımız seçim kaygısı, oy kaygısı değil. Emin olun buna ÇGC yönetimine talip de değiliz. Kusurlarınıza kılıf bulmak adına hedef saptırmayın ve çıkın yönetim olarak bu başıboşluğunuzu nasıl savunacak iseniz savunun. Biz de sonrasında söyleyeceklerimizi size söyleyelim.
Kamu yararına çalışan dernek olma hüviyetini de bu gidişle kaybedeceğiz… Bırakın kamu yararını gütmeyi, üyelerinin yararını sağlayamayan dernek konumundayız!
Güzel günlere kavuşmak dileğiyle.