Küçük'e göre temel sorun adalet!

Hükümetin 'Yargı Reformu Strateji Belgesi' kapsamında belirlenen amaç ve hedefler doğrultusunda düzenlemeler içeren Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan 7188 Sayılı Kanun bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.

Hükümetin “Yargı Reformu Strateji Belgesi” kapsamında belirlenen amaç ve hedefler doğrultusunda düzenlemeler içeren Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan 7188 Sayılı Kanun bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı.
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Yargı Reformu'nun ilk paketine ilişkin yazılı açıklamasında değerlendirmelerini paylaştı.
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, adaletin tesisi noktasında büyük yenilikler getirmeyen Yargı Paketindeki, somut delil olmadan iddianame hazırlanmayacağı, avukatlara yeşil pasaport hakkının ‘verilebilir’ ve 15 yıl kıdem şartı olmasını, eleştiri yapmak amacıyla yapılan haberlerin suç sayılmayacağı, Bölge İdare Mahkemesi Daireleri kararları arasındaki uyuşmazlıkların 3 ay içinde karara bağlanacağı, mağdur haklarının güçlendirilmesi, internet siteleri yerine, içeriğe engelleme getirilmesi, soruşturma aşamasında tutukluluk sürelerinin düşürülmesi, seri muhakeme usulü ve basit yargılama usulünün olması, temyiz edilebilecek kararların kapsamının genişletilmesi, Avukatlık, hakim, savcılık ve noterlik başvurularında Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı'nda başarılı olma şartı aranacağını, Bazı başlıklarda KDV indirimi yapıldığını ancak bu durumun da genele ilişkin bir uygulama olmamasına dikkat çekti. 
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, bugün yürürlüğe giren yasada yer alan düzenlemelerin önemli kazanımlar ve değişiklikler getirmekle birlikte mesleğin ve yargının sorunlarını çözecek nitelikte olmadığını ifade etti.
Hakim Savcılar Kurulu’nun (HSK) Başkanı Adalet Bakanı; üyelerin ise doğrudan ve dolaylı olarak büyük ölçüde Cumhurbaşkanı tarafından seçildiğini hatırlatan Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, açıklamasına şöyle devam etti;
 "Yargı reformu için öncelikle HSK'nın yapısı değiştirilmeli, siyasetin gölgesi yargının üzerinden kalkmalıdır. Bizim isteğimiz ve beklentimiz demokrasi ve adaletin tarafsız ve adil bir şekilde işlemesidir. Güzel ülkemizde demokrasi ve adalet, ekmek gibi, hava gibi su gibi ihtiyaçtır. Bunlar sağlanmadığı takdirde gerisi teferruattır. Hukukun içselleştirilmemesi, tarafsız ve partili Cumhurbaşkanı’nın olması da bu anlamda sıkıntılar yaratmaktadır. Buradan mesajım; Adalet ve demokrasi herkes için geçerli olmak zorundadır.
Yargı paketlerine reform diyebilmek için önce hukukun, demokrasinin üst düzeyde içselleştirmesi ve samimiyet gerekir ki, gelinen aşamada bu unsuru siyasi iktidarda göremiyoruz. Yargı paketinin açıklanmasından kısa süre sonra üç ayrı hukuk fakültesi açılması popülist politikadır, hakim savcılarla ilgili yaz kararnamesi coğrafi teminatı çağrılarının kağıt üstünde kaldığını göstermektedir.
Bağımsız, tarafsız, hızlı ve adil yargı yaratılmamışsa çağdaş bir demokrasi olmaz, Geçmişte yüzde 70 olan yargıya güven yüzde 30’lara düşmüş durumdadır. Artık hukuk, siyaseti çerçevelendirmiyor; tersine siyasetin cenderesinde. Bu bakımdan, demokratik değerlerle güçlendirilmiş hürriyetçi kuvvetler ayrılığına dayalı parlamenter sistemle, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla hukukun üstünlüğünün hayata geçirilmesi elzemdir.”
Avukatlara yeşil pasaport’ hakkı ile ilgili düşüncelerini ifade eden Baro Başkanı Av. Veli Küçük,  “Kanuna göre, baroya kayıtlı ve en az 15 yıl kıdemi bulunan avukatlara hususi damgalı pasaport verilecek. Bu düzenleme eşitlikçi ve adil değildir. Zira eşitlik ve silahların denkliği ilkesi gereğince yapılacak düzenlemede ‘Avukatlara yeşil pasaport’ hakkının hakim ve savcılar için belirlenen kriter ve kıdem süreleri göz önüne alınarak aynı kıdem süreleri ve kriterlere göre verilmesi gerekirdi. Ayrıca düzenlemede ‘verilebilir’ şeklindeki ibarenin yerine ‘verilir’ şeklinde kesin bir hüküm yer alması gerekirdi, eş ve çocukların kapsam dışı tutulması da kabul edilemez.” şeklinde görüşlerini paylaştı.
Türkiye’nin yargı paketinden önce, var olan hukuk mevzuatını uygulamaya ihtiyacı olduğuna işaret eden Baro Başkanı Av. Veli Küçük, “Tutuklama, ceza muhakemesi kanununda, anayasamızda ve taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) bir koruma tedbiri olarak kabul ediliyor ve belli koşullar altında yapılıyor. Şu anda cezaevinde haksız nedenlerle bulunanlar için, var olan mevzuat ve AİHS’in uygulanması yeterli. Bunlar bile uygulansa birçok tutuklu  serbest kalır.
Ayrıca eğer savunma hakkına önem verilecekse, öncelikle cezaevindeki tutuklu avukatlar tahliye edilmelidir”
 
Baro Başkanı Av. Veli Küçük,  ayrıca Hukuk Fakültelerine giriş ve artışlar konusuna da değinerek, Türkiye’deki hukuk eğitiminin kalitesinin artırılması için öncelikle fakülte sayısının ve kontenjanların sınırlandırılması gerektiğini belirtti. 
 
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, “Ne yazık ki son dönemde dershane açar gibi onlarca hukuk fakültesi açıldı. Kalite için öncelikle bunlar kapatılmalıdır ve ülkemiz ihtiyacına uygun planlamalar yapılmalıdır.” diye konuştu.
 
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, hukuk alanındaki mesleklere girişte yapılacak sınavı olumlu bulduğunu kaydederek, “Avukat adayı olabilmek için, hakim, savcı ve noter adayı olabilmek için artık ortak sınavda başarılı olmak gerekecektir.” dedi.
 
Düşünce ve ifade özgürlüğünün Anayasa ve uluslarası sözleşmeler ile teminat altına alındığını, sadece bu hükümlerin liyakat esasına göre oluşan kamu yöneticileri ve yargı mensuplarının uygulanmasının yeterli olacağını söyleyen Baro Başkanı Av.Veli Küçük, bu yasa içinde yer alan hak ve özgürlük vurgularının yasaya reform adını vermek için konulduğunu, her şekilde olursa olsun şeffaf, denetlenebilir devlet yönetimi, bağımsız yargı, adalet ve demokrasinin yaşama geçmesinin en büyük dileği olduğunu ifade etti.