Nesrin Olgun: ''Gençlere rol model olmak gurur verici'

Dünyada İngiltere ile Fransa arasında ki 14 derecelik Manş Denizini geçen ilk Türk kadın efsane rekortmen maraton yüzücüsü Nesrin Olgun Arslan ARSLAN' dan Çukurova BARIŞ'a özel röportaj, 'Bende yapabilirim diyen bir genci görmek, rol model olmak gurur verici' dedi.

Adana Gençlik ve Spor Kulübü lisanslı efsane maraton yüzücüsü Nesrin Olgun Arslan diyor ki; Yaşam hep bir mücadele değil mi? Bu mücadeleye hazırlanmanın en iyi yolu spor yaparken kazanılan kişisel özelliklerdir. Doğru hedefler seçmek, kararlı olmak, sabırlı olmak, takım ruhu kazanmak, zorluklar karşısında pes etmemek, taktik belirlemek, planlı olmak. İşte bu özellikler en kolay spor yaparak kazanılır. Kişi kendi sınırlarının farkına varır ve o sınırlarıyla mücadele eder. Sporda üst düzey başarı kazanmış sporcuların bu deneyimleri tüm toplumla paylaşmaları insanları yüreklendirecektir. Ben anılarımı ve mücadelemi anlattığım her platformda, bende yapabilirim diyen birçok genci görmek, rol modelleri olmak çok gurur verici.
 
Nesrin Olgun Aslan ile gazetemiz Yazarı Yaşar Kara’nın röportajını aynen yayınlıyoruz.
 
 
Çukurova BARIŞ Gazetesi “Yüzmeye ne zaman başladınız?”
 
Nesrin Olgun Arslan  “1957 yılında Adana’da doğdum. Yüzmeye 7 yaşında başladım. 16 yaşına kadar kısa mesafe havuz yarışlarına katıldım. Bu yarışmalardan 100’e yakın madalya ve kupa kazandım.”
 
Ç.BARIŞ “Sizi efsane yapan yüzme sporunda ki ayrıntılara geçmeden; bildiğim kadarıyla Masa Tenisi sporunda da önemli başarılar elde ettiğinizi biliyoruz biraz açarmısınız?”
Nesrin Olgun Arslan  “O yıllarda yüzme sporu sadece yaz aylarında yapılırdı. Bu nedenle kış ayları boş geçiyordu. Bu boşluğu kendimce değerlendirerek amacıyla Masa Tenisine başladım. Bu dalda da birçok kez ciddi dereceler aldım. Türkiye ikincisi ve üçüncüsü oldum. “
Ç.BARIŞ “Maraton yüzmeye ne zaman başladınız peki?”
 
Nesrin Olgun Arslan  “Maraton yüzmeye 17 yaşımda başladım. 4 kez Mersin, 2 kez Adana, birer kez de Çanakkale ve Kıbrıs maratonlarını yüzdüm. Ayrıca Tramplen Atlamada 1976 yılında Türkiye şampiyonu oldum.”
 
Ç.BARIŞ “İlk olarak Manş Denizini kaç yılında ve kaç saatte geçtiniz. Yanlış değil isem 2 kere geçtiniz?”
Nesrin Olgun Arslan  “ 1979 yılında 29 Ağustos tarihinde gece 03 te başladım ve 15 saat 47 dakikada geçtim yani saatler akşam 18.47 de Fransa sahillerine ayakbastım. Burada İngiltere’den Fransa’ya Manş denizini yüzerek geçen ilk Türk kızı unvanını böylece kazanmış oldum. Bir ayrıntı vermek istiyorum ülkemiz Türkiye’de deniz sıcaklığı ortalama 28 derece, Manş Denizinde ise su 14 derece soğuklukta. Hatta Allah rahmet eylesin bu yıl bir Amerikalı yüzücü Manş Denizini geçerken soğuktan şoka girerek yaşamını yitirdi. 2015 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığının sponsorluğunda Manş Denizi’ni yüzerek geçen ilk Türk kadın takımının kaptanı olarak 16 saat 44 dakikalık bir derece ile tarihe bir kere daha adımızı ülke olarak yazdırdık.”
Ç.BARIŞ “Dünden bugüne yüzme ve Manş anlamında bir değerlendirme yapacak olsanız farklılıklar sizce nedir?”
Nesrin Olgun Arslan  “ Yıllarca Manş Deniz'ini kötü bir Zaman ile yüzdüğümü düşünür ve üzülürdüm. Son iki yıldır tekrar Manş Deniz'ini takım halinde yüzünce bu üzüntümün ne kadar gereksiz olduğunu gördüm. Üstünden tam 37 yıl geçsede, Manş’ta yüzmek hep aynı zorlukta ve aynı tabiat, Deniz, akıntılar senin yüzmeni belirliyor, yönlendiriyor.
Birçok spor branşında dereceler her yıl çok düşer ama Manş'ta bu geçerli değil. Her yaz Manş yüzme sezonunda sadece iki yâda üç sporcu 10 saatin altında yüzebilir, en az deneyenlerin yarısı tamamlayamaz. Her yıl halen 20 saatte de bitiren yüzücüler vardır. Bu da Manş ile baş etmenin zorluğunu gösterir. Hatta az önce söylediğim gibi bu yıl Amerikalı bir yüzücü Şok'a girerek hayatını kaybetti.

Ç.BARIŞ “Spor yapmanız yaşamınıza nasıl bir katkı sağladı?”

Nesrin Olgun Arslan  “ Çok küçük yaşlarda spora başlayıp 60 yaşında da halen yarışmacı sporcu olmak, yaşantımın her anını sağlıklı, neşeli, mücadeleci, sabırlı geçirmemin tek nedeni. Evlenmek, Anne olmayı, iki çocuğun büyümesini, eğitimlerini, iş yaşantılarını, evliliklerini, torunlarımın büyümesini kapsayan uzun bir dönemde en iyisini yapmaya çalıştım. Çocuklarım, eşim ve ben çok Mutlu ve eğlenceli bir yaşam yaşadık. Ve elbette bunun en büyük nedeni sporun içinde olmamız.
Tüm anne ve babalara tek tavsiyem siz öncelikle yaşamınızda kesinlikle spora yer verin. Her gün yarım saat yürüyüşte bir spordur. Çocuklarınızın da mutlaka bir spor branşında eğitim almasına ve yanınızda oldukları sürece devam ettirmesi için çaba harcayın.”
 
Ç.BARIŞ “Birazda özgeçmişle devam edelim dilerseniz?”
 
Nesrin Olgun Arslan  “ Öğrenim yaşantım liseyi bitirene kadar Adana’da geçti. Ardından Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümünden 1979 yılında mezun oldum. İki yıl Beden Eğitimi öğretmenliği yaptıktan sonra Çukurova Üniversitesi Spor Müdürlüğü’nde 3 yıl çalıştım. Daha sonra 5 yıl özel bir cimnastik salonu işlettim. 1988 yılından itibaren 12 yıllık bir süreçte  Adana Çimento Sanayi’nde Spor Uzmanı olarak çalıştım. 2000 erkek işçinin çalıştığı bir kurumda, başvuran erkek adayların arasında, benim seçilmiş olmamdan gerçekten her zaman büyük gurur duydum. 12 yıl boyunca 4000 çocuğa yüzme öğrettim. Bir çok çocuk, genç ve yetişkine tenis sporunu sevdirdim. 35 yaşında öğrendiğim tenis sporu, benim ufkumu genişleterek, spor yaşantıma yeni heyecanlar kattı. 1999 yılında kendi isteğimle emekli oldum. Evde oturmanın bana göre olmadığını anlamam sadece bir ayımı aldı. Başkent Üniversitesi Başkent Okullarında Spor Koordinatörü olarak göreve başladım. Armada Spor Kulübü’nü kurarak, Adanalı kadınlara yaşam boyu spor yapma alışkanlığı kazandırabilmek için çalıştım.”
Ç.BARIŞ “ Spor dünyasının yakından tanıdığı saygın bir isimlede mutlu bir evliliğiniz var değil mi?”
Nesrin Olgun Arslan  “Evet evet eşim Zafer Arslan, 1982 yılında evledik. Zafer Bey yıllarca Adana’da görev yaptı daha sonra ise Gaziantep Gençlik ve Spor İl Müdürü iken yatay geçişle geçtiği Adana Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı görevini uzun süre sürdürdü. Bu güzel, neşeli, huzurlu ve saygı sevgi dolu evliliğimden 1984 doğumlu Bengü adında bir kızım ve 1986 doğumlu Şevket adında bir oğlum ve İpek ve Masal adında 2 torunum var.
Ç.BARIŞ “Çocuklarınızda da sizler gibi sporcu oldular mı?”
Nesrin Olgun Arslan  “Elbette sporcu bir anne ve babanın evladı olurda spora ilgisi olmaz mı? Evlatlarımın her ikisini de Çanakkale Boğazını 3 kez yüzerek geçtiler. Bengü ve Şevket, yüzme ve teniste birçok kez ödül kazandılar. Bengü Başkent Üniversitesi Spor Bilimlerini Birincilikle burslu kazandı ayrıca çift ana dal olarak İletişim Fakültesi Radyo-TV-Sinema bölümünden mezun oldu. Ardından Bahçeşehir Üniversitesi’nde MBA yaptı ve halen Futbol Federasyonu’nda görev yapmaktadır. Şevket ise; Çukurova Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olduktan sonra İtalya’nın Salerno kentinde Ekonomi ve Pazarlama Yönetimi ve ardından Avrupa Birliği masterını tamamlamıştır. TEKNOSA bünyesinde Pazarlama Departmanında aldığı görevin ardından Emlak Jet‘te Ürün Yöneticisi olarak çalışmaktadır.”
Ç.BARIŞ “2016 da neler yaptınız?”
Nesrin Olgun Arslan  “2016 yılında benim kaptanlığımda ki  Çılgın Türkler Kadın Yüzme Takımı İtalya’nın Capri Adası’ndan başlayıp, Napoli Baia’da son bulan 36 km. rotayı geçen ilk Türk takımı olma başarısını gerçekleştirdik. Takımımız 10 saat 56 dakikalık derece ile aynı zamanda ‘En İyi Kadın Takımı’ unvanını da elde etti. Yine; önümüzde ki 7-9 Ekim tarihlerinde Marmaris’te yapılacak olan Aquamaster organizasyonunda onur konuğu olarak 3 Km yüzme maratonuna katılacağım.”
Ç.BARIŞ “ Size son bir sorum olacak. Adana’nın en büyük sorunu yaz aylarında sulama kanallarında artan boğulma olayları bunun çözümü ne olmalı?”
 
Nesrin Olgun Arslan  “Yaz aylarında sıcak iklimi olan yerlerde serinlemek için gördükleri her su birikintisine atlayan çocuklar, gençler, yetişkinler için en büyük tehlike boğulmalardır. Boğulma vakalarını azaltmak için anne -babalara, belediyelere, resmi kurumlara büyük görev düşmektedir. Öncelikle veliler çocuklarını yüzme öğrenmeleri için 6-7 yaş civarında yüzme kursu bulmalıdırlar. Özellikle Adana'da her bütçeye uygun kurslar mevcuttur. Belediyeler maddi durumu yetersiz aileler için ilimizin hemen hemen her semtinde yüzme havuzları yaparak çocukların sulama kanallarında boğulmalarını önemli bir sayıda önlemiştir. Resmi kurumlar ise Sulama kanalları ile ilgili caydırıcı önlemler alarak boğulmaları en az seviyeye indirebilir. şöyle ki; Benim anne-babalara en önemli tavsiyem,çocuklarını kontrolsüz sokaklara göndermemelidir.Sulama kanallarına yakın oturan aileler çok daha dikkatli olmalıdır.Sulama kanallarında yüzmek gerçekten çok büyük bir beceri gerektirir.”


Ç.BARIŞ “ Nesrin Hanım sizin gibi yaşayan bir efsane ile bu özel röportaj gerçekleştirdiğimiz için Teşekkürler”

Nesrin Olgun Arslan  “Çukurova BARIŞ Gazetesini ve sizleri ilgiyle okuyup takip eden bir insan olarak ben teşekkür ederim.”
 
 

Nesrin Olgun Arslan milli Yüzücü Manş