Obezite cerrahisi sonrası beslenme

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI BESLENME Diyetisyen Pelin Altunsoy, obezite cerrahisinin tek başına mucizevi bir yöntem olmadığını belirterek, ameliyat sonrası mide adaptasyon sürecinde olduğundan beslenme sürecine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

- Diyetisyen Pelin Altunsoy, obezite cerrahisinin tek başına mucizevi bir yöntem olmadığını belirterek, ameliyat sonrası mide adaptasyon sürecinde olduğundan beslenme sürecine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Altunsoy,  Obezite’nin  Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından; ‘Sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal veya aşırı yağ birikmesi.’ olarak tanımlandığını belirtti. ‘’Obezite yani şişmanlık dünyadaki en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir’’ diyen Altunsoy, ‘’ Fakat önlenebilir bir sağlık problemidir. DSÖ verilerine göre dünyada her 3 kişiden biri obezdir. Obeziteyi tanımlama ölçütü olarak genellikle vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle bulunan ‘Beden Kütle İndeksi’ kullanılmaktadır’’ dedi.




























BEDEN KÜTLE ENDEKSİ (BKİ=Kilo (kg)/Boy (m2))

   18.5 kg/m2

Zayıf

   18.5-24.9 kg/m2

Normal

   25-29.9 kg/m2

Fazla Kilolu

   30-39.9 kg/m2

Şişman

   40 kg/m2

Morbid Obez

 
Günümüzde obezite cerrahisinin giderek yaygınlaşan yöntemlerden birisi haline geldiğini belirten Altunsoy, ‘’Bu ameliyat güzellik amaçlı yapılan bir ameliyat değildir. Obezite ve yandaş hastalıkları (diyabet, koroner arter hastalığı, hipertansiyon, solunum sıkıntısı vb.) azaltmayı ve yaşam kalitesini arttırmayı amaçlamaktadır. Fakat obezite cerrahisi olmadan önce en az 6 aylık bir diyet programı, egzersiz ve medikal tedavi yöntemleriyle kilo verilmelidir. Bunun neticesinde de başarılı olamamış, beden kütle indeksi 35 kg/m2 üzerinde ve yandaş rahatsızlıkları olan kişiler veya beden kütle indeksi 40 kg/m2 üzerinde olan kişiler cerrahi için aday olabilmektedirler. Tabi ki ameliyat hastanın isteği ile değil, genel cerrahi, endokrin ve kalp doktoru, anestezi uzmanı, psikiyatr ve diyetisyenden oluşan bir kurulun değerlendirmesi sonucunda olmalıdır’’ diye konuştu.
BESLENMEYE DİKKAT 
Obezite cerrahisinin tek başına mucizevi bir yöntem olmadığını anlatan Altunsoy,  ’1-1.5 sene boyunca kilo verimi olabiliyor. Fakat önemli olan bu zaman zarfında kişinin yaşam biçimi değişikliğini benimsemiş olmasıdır. (Düzenli ve protein ağırlıklı beslenme, egzersiz, yeterli su tüketimi şeklinde) Zaten az yiyorum diyerek, kalorisi yüksek gıdalar tüketmek, egzersiz yapmamak kişiye tekrardan kilo aldırabilmektetir’’ dedi.
Altunsoy, ameliyat sonrası mide adaptasyon sürecinde olduğundan beslenmenin dört aşamada gerçekleştirilmesi gerektiğini açıkladı. Altunsoy, bu aşamaları  ve dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıraladı:
1.Aşama (Sıvı Gıdalar): Su, Çay, Tanesiz-Şekersiz Komposto, Taze Sıkılmış Meyve Suyu, Sebzeli Et Suları, Çorbalar, Süt, Yoğurt, Ayran vb. sıvılar tüketilir.
2. Aşama (Püre Gıdalar): Yemekler bu aşamadayken robottan geçirilip, tüketilir. Proteini arttırmak için de yemekler et sularıyla pişirilir.
3. Aşama (Yumuşak Gıdalar): Yemekler çatalla ezilecek yumuşaklıkta tüketilebilir ve yemeklerin içerisine küçük kıyma şeklinde etler konulabilir.
4. Aşama (Katı Gıdalar): Bu aşamada çiğ sebzeler öğünlere ekleniyor. Kişi yiyecekleri küçük porsiyonlarda, iyi çiğneyerek rahat bir şekilde yemeye geçiş yapacak duruma geliyor.
Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar:


Sıvılar küçük yudumlar halinde, yiyecekler de küçük lokmalar halinde alınmalıdır.

Her öğünde protein alımı önemlidir.

Yemekle birlikte sıvı tüketilmemelidir. Sıvılar yemekten 30 dakika önce bırakılıp, yemekten yarım saat sonrasında devam edilebilir. Çünkü, mide bebek midesi gibi küçüktür. Yemekten önce sıvı alınması halinde öğünler olması gerektiğinden daha küçük alınacaktır. Yemek esnasında veya yemek sonrasında sıvı alınırsa dolu olan mideye sıvı ile basınç yaratılır, bulantı-kusmaya sebep olabilir hatta ileri ki vadede mide genişlemesine bile sebep olunabilir.

Midede şişkinlik hissedildiği anda sofradan kalkılmalıdır, daha fazla yemeye zorlanmamalıdır. Zorlamak kusmaya neden olabilir. Kusmanın bir diğer sebebi de hızlı yemek ve gıdalarla birlikte sıvı alınmasıdır.

Uzun süre aç kalmak veya mideyi çok fazla doldurmak ağrı yapabilmektedir. Midenin alınan kısmında ghrelin dediğimiz açlık hormonu vardır (Bizi yemeğe yönlendiren hormon). Onun çoğunluğu alındığı için fazla açlık duygusu oluşmasa da 2-3 saatte bir beslenilmesi önem arz etmektedir.

Özellikle ilk zamanlar protein tozu ve multi-vitamin kullanımı önerilmektedir. Belirli aralıklarla da kan tahlili yaptırılır ve herhangi bir eksiklik varsa önceden müdahale edilerek, uzun vadede başarı elde edilir.

Asitli gıdaların mideyi genişletme etkisi olabileceğinden, tüketilmemelidir..

Kurumuş, büyük parça yiyeceklerden, kızartmalardan, hamur işi gıdalardan, hazır meyve sularından, alkolden uzak durulmalıdır.

Günde en az 1.5 litre su tüketilmelidir.

1.aydan sonra günde 1-2 fincandan fazla kahve tüketilmemelidir.

Kişi kendini iyi hissetmeye başladıktan sonra günde en az yarım saat yürüyüş yapmalı veya yüzme, egzersiz, dans, pilates tarzı spor aktivitelerinden tercih etmelidir.

 
 
 

Obezite cerrahi Pelin Altunsoy