Ramazan Ayı'nda sağlıklı ve mutlu cinsellik mümkün

Ramazan ayında cinselliğin tamamen yasaklanmaması uyarısında bulunan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Adana Şube Başkanı Uz. Dr. Taner Canatar; " Ruhsal ve bedensel bir arınma yaşanması gereken Ramazan ayında cinselliği tamamen yasaklamak yerine; gönüller ve beyinler arındırılarak huzurlu ve dengeli bir ruh hali yaratılması önem taşıyor. Nasıl ki yeme-içmenin orucu ve iftarı varsa, cinselliğin de orucu ve iftarı olmalıdır" dedi.

Canatar, yazılı açıklamasında, iİftar ve sahur arasında çiftlerin cinselliklerini yaşamaları gerektiğini, belirterek, şu ifadeleri kullandı:
''Ancak hala cinsel mitler yani hurafeler (doğru bilinen yanlışlar) toplumda mutsuz, umutsuz, olumlu düşünemeyen ve cinselliği paylaşamayan kişilerin sayısını arttırıyor. Oysa cinsel hurafelerden kurtulmak çiftleri özgürleştiriyor, daha mutlu ve keyifli bir cinsel yaşama adım atmalarını sağlıyor. Ayrıca cinsel sapkınlıklar, taciz, tecavüz, ensest gibi ülkemizi kasıp kavuran olumsuzluklar ve hak ihlalleri, cinsel ayrımcılık ve kadınları hedef alan şiddet insanımızın geleceğe olan umutlarını zayıflatıyor. Şüphesiz bu olumsuzluklar, aşınan ve kaybolan değerler karşısında, Ramazan ayı kaybedilen bu değerleri yeniden kazanmak, insanın özünde var olan iyilik ve insani duyguları hayata geçirmek için önemli bir fırsat. Bu nedenle maddi ve manevi sayısız güzellikleri çağrıştıran, ferdi hayatta huzurun, sosyal hayatta kaynaşma ve paylaşmanın yoğun olarak yaşandığı, iradelerin sevgi ve merhametle eğitildiği ve özgürleştiği Ramazan ayını, cinselliği yasaklamadan kalpleri arındırmak için bir fırsat olarak görmek gerekiyor.
CİNSELLİK BİR NİMET…
Ramazan ayında cinsellik çok yanlış bir şekilde, sanki bir suç, bir günah ya da çok kötü bir eylemmiş gibi algılanabiliyor ve bu da cinsel dengenin bozulmasına yol açabiliyor. Cinsel dengenin bozulmasıyla sadece cinsel hayat değil, toplumsal yapımızı bir arada tutan saygı, güven ve en önemlisi sevgi kavramı da olumsuz etkilenebiliyor. Oysa insanın maddi ve manevi gelişmesinin yanı sıra ruh ve beden sağlığının korumasında önemli bir yer tutan cinsellik; İslam dini tarafından, insan doğasının en temel ihtiyaçlarından biri olarak görülmüştür. Cinsellik,kadın ve erkeğin birbirlerine ruhlarını ve bedenlerini armağan ettikleri eşsiz bir sofra, bir nimet. Bu sofradaki lezzetleri derinleştirmek, o sofraya oturmanın keyfini yine, yeni, yeniden yaşamak insanoğlunun hakkı. Oysa Ramazanda cinselliği yasaklamak, çiftleri birbirlerinden soğutabiliyor, zamanla ilişkilerini tekdüzeleştirebiliyor, cinselliğin ruhsal ve duygusal boyutlarının ihmal edilmesine yol açabiliyor. Çok yanlış bir şekilde çiftlerin birbirlerini duygusal ve ruhanî gevşemeden ve rahatlamadan yoksun bırakmalarına neden olabiliyor. Nasıl ki yeme içmenin orucu damak lezzetini geliştirebiliyorsa, özlenen ve hasretle beklenen cinselliğin orucu da cinsellikten alınan hazzı geliştirebiliyor, cinselliği ilk günkü heyecanına taşıyabiliyor ve monotonlaşan birleşmeler olağanüstü nitelikler kazanabiliyor. Bu nedenle CİSED olarak insanımızın bilinçlenerek ve bilgilenerek ruhsal ve bedensel huzura ulaşmasını ve yakın ilişkilerinde manevi güzellikleri paylaşmasını çok önemsiyoruz.”
İftardan sonra cinsel istek artabilir
İftar sonrası tokluk hissiyle beraber cinsel isteğin artmasının ise sık rastlanan bir durum olduğun altını çizen Dr. Canatar,"Çünkü insanın temel dürtüleri olan yemek, içmek, barınmak, korunmak ve cinsellik bir zincirin halkaları gibidir. Ancak aşırı yemek yiyerek, tok karnına  cinsel ilişkiye girmek sağlıklı değildir. Aşırı tok karın performans düşüklüğünden başarısızlığa kadar birçok cinsel soruna da neden olabilir. Bu nedenle iftardan hemen sonra cinsel ilişkiye girilmemesi gerekir" dedi.

Taner Canatar cinsellik Ramazan iftar