Türkiye'de teknokrat bir hükümet kurulacak

Türkiye siyasetinin tanıdık isimlerinden birisi olan Türkiye'nin Sesi Partisi (Ses Parti) Genel Başkanı Ayhan Bilgen geçtiğimiz hafta bir dizi ziyaretlerde bulunmak ve partisinin Adana'da ki teşkilat çalışmalarını örgütlemek amacıyla Adana'daydı. Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Kurtuluş Kılınç, Bilgen ile çok konuşulacak, özel bir röportaja imza attı.

Başlarken; Mart ayında da Adana'ya gelen ancak farklı bir programım nedeniyle görüşemediğim Ayhan Bilgen'in yeniden Adana'ya geldiğini öğrenince bu sefer fırsatı kaçırmak istemedim. Bir gazeteci için özel röportajlara imza atmak elbette önemlidir ancak siyaseti farklı söylemlerle yapmaya çalışan, doğru bildiğini söylerken kimin ne dediğine çok takılmayan insanlarla yapmak daha da önemlidir.

Röportajın sonunda şunu anladım; Bilgen'in geçmiş siyasi tecrübeleri kendisine çok büyük katkılar sağlamış. Açıkçası kafasındaki ideal kadroyu kurabileceğine dair bir izlenim alamadım toplantıdan ancak eğer istediklerini yapabilirse özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da dengeleri değiştirme potansiyelinin yüksek olduğunu düşünüyorum.

Bilgen, Daha önce içerisinde yer aldığı HDP'yi de eleştiriyor mevcut iktidarı da ancak ilginç bir şekilde bazı noktalarda ne HDP'yi kötülüyor ne de iktidarı. Söyledikleri kamuoyunda nasıl bir karşılık bulacak bilinmez ama kendisi bir hayli iddialı... Bakalım okurlarımız nasıl değerlendirecek?

YENİ VE GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE MÜMKÜN

Kurtuluş Kılınç: Türkiye'de 118 siyasi parti vardı siz de 119. olarak Türkiye'nin Sesi Partisi'ni kurdunuz. Bunca parti enflasyonu varken neden böyle bir girişime gerek duydunuz? Hedefiniz nedir?

Ayhan Bilgen: Elbette her siyasi partinin hedefi iktidara ulaşabilmek olmalıdır. Bizler de Türkiye'deki siyaset anlayışına yeni bir ses getirmek ve ülkemizdeki tüm vatandaşlarımızın sesi olmak için böyle bir yola girdik. Toplumsal manada çok ayrıştığımızı bu ayrışmada iktidarın da muhalefetin de suçu olduğunu düşünüyoruz. Yeni bir anlayış ve söylemle toplumun her kesiminin benimsediği, kimsenin kendisini dışlanmış hissetmediği, en ufak bir olayda ekonomisinin değer kaybına uğramadığı, komşularından ve tüm dünyadan saygı gören güçlü ve büyük bir Türkiye kurmak mümkün. Biz de bu amaçla yola çıktık. Bu amaçla teşkilat yapımızı oluşturmaya çalışıyoruz. Bu amaçla iktidara talibiz.

Kurtuluş Kılınç: Söylemler güzel ve kimsenin bir itirazda bulunacağını düşünmüyorum ama ülkemizde siyaset söylemler üzerinden yürümüyor. Oy kullanacak insanlar eğer fikirleri biraz daha iktidara yakınsa başka oy verecek kimse olmadığını düşünerek kerhen oy verdiğini söylüyor. Diğer bir kısmı da "Mevcut iktidar gitsin de kim gelirse gelsin" düşüncesiyle ana muhalefete oy veriyor. Bu insanların düşüncelerini nasıl değiştireceksiniz.

Ayhan Bilgen: Yapılan araştırmalara baktığınızda oy kullanan insanların üçte birlik kısmı her ne olursa olsun kendi partilerine yine oy vereceklerini söylüyorlar. Bizler bu kesimle ilgili hiç bir çalışma yapmayacağız. Geri kalan üçte ikilik kısmın yarısı daha iyi bir aday bulursam ona oy veririm diyor. Diğer yarısı da kararsızlar olarak adlandırılan ancak bence onların kararlarıyla iktidarların el değiştirdiği insanlar. İşte biz bu iki guruba yönelik çalışmalar yapacağız. İlk guruba diyeceğiz ki; "İktidara karşı alternatifsiz değilsiniz. Biz sesiniz olmaya, eksiklikleri tamamlamaya geldik." Kararsız seçmene de; "Biz buradayız. Yeni şeyler söylemeye ve söylediklerimizi hayata geçirmeye geldik" diyeceğiz. Vaatlerimizle, söylemlerimizle, kuracağımız ekiple toplumumuzun bize inanmasını ve güvenmesini sağlayacağız.

5 YIL İÇNDE TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK 5 PARTİSİ ARASINDA YER ALACAĞIZ

Kurtuluş Kılınç: Gerçekten başarılı olabileceğinizi düşünüyor musunuz?

Ayhan Bilgen: Kesinlikle! Bakın açık yüreklilikle ifade ediyorum. Asla tabela partisi olmayacağız. Ben kırmızı plakalı araca binerken o rahatlığı terk edip belediye başkan adayı oldum. Bugün de herhangi bir partiden milletvekili olabilecekken bunu da elimin tersi ile itiyorum. Partimizi kurduk ve ciddi bir çalışma içine girdik. Ülkeyi karış karış gezmeye, kadrolarımızı kurmaya başladık. Göreceksiniz 5 yıl içerisinde Türkiye'de en çok oy alan 5. parti konumuna geleceğiz. Bu kadar da kendimize güveniyoruz, iddialıyız.

Kurtuluş Kılınç: Nasıl bir Türkiye hayaliniz var?

Ayhan Bilgen: Az önce de kısmen değindiğim gibi güçlü ve üreten bir Türkiye hayalimiz var. Bakın birinci meclis ile bugünkü arasındaki en büyük fark nedir biliyor musunuz? Halkın iradesini temsil eden milletvekillerini baskılayan siyasi partilerin olmamasıdır. Bunu değiştirebilsek her şeyi değiştirebiliriz. Siyasetin önceliği parti yada şahıs çıkarları değil ülke çıkarı olmalı.

"ERDOĞAN GİTSİN DE KİM GELİRSE GELSİN" DİYEMEYİZ

Kurtuluş Kılınç: Bugünkü iktidarı eleştirenlerin farklı argümanları var. Kimisi ekonomi diyor, kimisi adaletin sağlanamamasından dem vuruyor, kimisi sistem tartışmaları üzerinden eleştiriyor kimisi de iktidar dünyanın en iyi şeyini yapsa da karşı duracağını ifade ediyor.  Siz nasıl okuyorsunuz bu durumu? İktidara yönelik en büyük eleştiriniz nedir?

Ayhan Bilgen: Hiç bir konuyu birbirinden bağımsız düşünemeyiz. Biz de iktidarı bir çok konuda eleştiriyoruz elbette ancak 'Erdoğan gitsin de isterse ülke yıkılsın, ülke batsın' şeklinde bir duruşa sahip değiliz. Siyaseti böyle okuyamayız. Daha önce yaşandı bu durum. "Abdülhamit'ten kurtulduk" dediler, ittihatçılar geldi. Abdülhamit sürgüne gönderiyordu, ittihatçılar infaz ediyordu. İktidarı ne pahasına olursa olsun gönderelim değil daha iyisini seçmek şartıyla götürelim.

Bunları söylerken de mevcut iktidarın hatalarını görmüyor değiliz. Zaten bu hataları görüp değiştirebileceğimize inandığımız için bu partiyi kurduk. Bugün gelinen noktada adalet ile ilgili sorunlar görmezden gelinebilir mi? Hukukla ilgili bütün sorunları eşit yurttaşlık ekseninde ele alıyoruz. Böyle olursa büyük sorunları çözmüş olacağız. Bunu çözdükten sonra da yoksulluk, gelir dağılımı, işsizlik konularını da hep birlikte çözeceğiz. Şunu net bir şekilde söylüyorum; Ülkemizin sorunları çözülemeyecek sorunlar değil. Bu sorunlar bilgi eksikliğinden değil siyasetin popülist davranmasından kaynaklanıyor.

EYT'LİLERE DÜRÜT DAVRANILMADI Z KUŞAĞINDAN ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR

Kurtuluş Kılınç: Emekliler ve Z kuşağı olarak adlandırılan gençlerle ilgili duruşunuz nedir? EYT konusunda ne düşünüyorsunuz? Z kuşağının yaklaşımlarını nasıl buluyorsunuz?

Ayhan Bilgen: Emeklilik sistemini baştan düzenlemek gerekir. Emekli olduktan sonra rahat bir ömür sürmek her vatandaşımızın hakkı. Onlara bu hakkı tanıyacak sistemi kurmak zorundayız. Yılda iki kez verilen ikramiyeler lütuf değil bir gerekliliktir. Avrupa ülkelerindeki yaşam koşullarını sağlamıyoruz ancak onların yaşam sürelerini baz alıyoruz. Bu doğru değil. Emekliler yoksulluğa, sefalete, adeta ölüme terk ediliyor. EYT konusunda da devletin dürüst davranmadığını düşünüyoruz. EYT'lilere haksızlık yapılıyor. Bir insan çalışmaya başladığında kural neyse çalışma hayatı sona erene kadar o kuralı değiştirmemeniz lazım. Fakat ülkemizde böyle olmadı. Tabiri caizse dere geçerken at değiştirildi. Bunu asla doğru bulmuyoruz ve emekliliği hak eden ancak mağdur olan vatandaşlarımıza haklarının verilmesini istiyoruz.

Z kuşağını da olumsuz okumuyorum. İktidarın emeklileri olduğu gibi gençleri de anlamadığını düşünüyorum. Gençler bilgiye kolay ulaşıyor. İki farklı düşünce arasındaki kıyası iyi yapıyor. Bazen bizim saatlerce konuşsak anlatamayacağımız şeyleri tek bir cümleyle anlatabiliyorlar. Hızlı ve pratik bir dünyaları var. Bu da onları sabırsız kılıyor.  Anlaşılamadıklarını düşünüyorlar ve bu da çoğunu yalnızlığa itiyor. Bugün uyuşturucu kullanımı ilkokul çağlarına kadar inmiş durumda. Bunu değiştirmemiz lazım. Doğru bir planlama ile gençlerimizi geleceğe hazırlamamız lazım. Z kuşağından öğreneceğimiz çok şey olduğunu düşünüyorum. Bugünkü ebeveynlerin en büyük yanlışları kendi kuşaklarındaki gençlik nostaljilerini, ideallerini çocuklarına yaşatmak istemeleri oldu. Halbuki Hz. Ali'ye atfedilen sözle; Onları kendi yaşadıkları çağa göre yetiştirmemiz gerekiyordu.

TEKNOKRAT BİR HÜKÜMETE DOĞRU GİDİYORUZ

Kurtuluş Kılınç: Yaşanan sistem tartışmaları var. Altılı ittifak güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşten bahsederken Cumhurbaşkanı "O konu kapanmıştır" diyor. Siz ne düşünüyorsunuz sistem tartışmalarıyla ilgili?

Ayhan Bilgen: Açıkçası çok olumlu gördüğümüzü söyleyemem. Elbette Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin de Parlamenter sistemin de olumlu yönleri de var olumsuz yönleri de var ancak bizim başka bir korkumuz var; Ben böyle devam etmesi durumunda Türkiye'de bir teknokrat hükümet kurulacağını düşünüyorum. Bu benim temennim ya da tercihim değil. İşin kötüsü bu geçişin de yumuşak bir geçiş olmayacağını düşünüyorum. Bir taraf iktidarı almak için ölümüne seçime gidecek diğeri de iktidarı vermemek için ölümüne seçime gidecek. Rövanşist ve kutuplaşmacı bir düşünce hakim oldu şu an. Bu yüzden önümüzdeki seçimlerin çok zor olacağını düşünüyorum. Kimse normal bir seçim süreci beklememeli.

Bitirirken; Türkiye'nin Sesi Partisi kurulurken biraz acele edildi sanki. Partinin isminden logosuna kadar bir çok konuda eleştirilerin odağı oldu Ayhan Bilgen ve kurmayları. Bu yazıyı yayına hazırlarken AYM logonun iptaline karar verdi. Bilgen, partisinin logo fanatikliğinin olmadığını söylemişti. O yüzden bunu önemsememiş olabilirler ancak bu olay bazı şeyler tam oturmadan yola çıkıldığı düşüncesi oluşturdu kamuoyunda. Bir de siz bu satırları okurken Türkiye Altın Çap Partisi ile birleşmiş olabilirler. Ayhan bey bu konuda da bir fikir birliği olduğunu söylemişti.

Kendisine röportaj talebimi kırmadığı için teşekkür ediyor, ülkemiz için atacağı adımların hayırlı olmasını diliyorum.
 

Hükümet ses SES PARTİ SES PARTİSİ TÜRKİYENİN SESİ PARTİSİ AYHAN BİLGEN röportaj Kurtuluş Kılınç özel haber