Yüksel: Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri olarak takipteyiz

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Muzafer Yüksel, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin artık insanca yaşamak istediklerini söyledi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Muzafer Yüksel, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin artık insanca yaşamak istediklerini söyledi.
Sağlık ve Sosyal Hizmetler emekçilerinin ücretlerine ocak ayında yüzde 10’luk bir zam yapıldığını söyleyen Sağlık ve Sosyla Hizmlet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Muzafer Yüksel, yıllık resmi enflasyona bakıltığı zaman ise enflasyon oranının yüzde 20 olduğunu, işsizliğin yüzde 17 arttığını, doğal gaza yüzde 30, elektriğe ve ulaşıma ise yüzde 60’lık bir zam yapıldığını söyledi. Kamuda çalışanlarına bu enflasyon farklarının ödenmediğini söyleyen Yüksel, ‘‘Şimdi de Temmuz maaşları açıklanacak, enflasyon farklarını düşük göstermek için zamları 1 Temmuz’da geçerli gösterecekler. Döviz yükseliyor, emekçileri ilgilendiren asıl gıda da yıllık enflasyon yüzde 100’leri geçmiş durumda şimdi de elektrik ve akaryatına zamlar yapılıyor .Kamu çalışanlarının yüzdelik maaş zamların da yüzde 1 gibi nasıl kısıntı yaparım hesaplarını yapıyorlar’’ ifadesini kullandı.
Ekonomik kriz toplumun sağlığını bozacağını, kronik hastalıkları, intiharları ve sağlıkta şiddeti arttıracağını iddia eden Muzafer Yüksel, bu durumda ekip hizmetinin kaybolacağını bu yüzden bu ekonomik durumlarının düzeltilmesinin gerektiğini söyledi.
‘‘Ekip hizmeti anlayışı yok oluyor’’
TÜRK-İŞ’in açıklamış olduğu verilere gore 2019 Haziran ayı açlık sınırının 2 bin 67 TL olduğunu, yoksulluk sınırının ise 6 bin 7 yüz 33 TL olarak tespit edildiğini ifade eden Muzafer Yüksel, kamu çalışanlarından en az maaş alanların yoksulluk sınırı altın da olmaması gerektiğini, aylık asgari ücret kadarından vergi alınmaması gerektiğini ve gelir vergisinin de yüzde 15’i geçmemesi gerektiğini dile getirdi.
Sağlık bakanlığının, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin gelirinin büyük bir kısmını döner sermayeden aldığını söyleyen Muzafer Yüksel, bu ücertlerin adaletli olmadığını meslekler arasında, bölümler arasında, iş yerleri arasında eşitsiz adaletsiz ücretlendirmenin, ekip hizmeti anlayışını yok olduğunu söyledi. Adana’ya bakıltığı zaman Mayıs ay döner sermaye performans ücretlerinin Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçilerini hayal kırıklığına uğrattığını söyleyen Muzafer Yüksel, ‘‘Bazı hastaneler de çok cüzi miktarda, bazı hastaneler de ise hiç denecek şekilde ödemeler yapıldı.Adana Yüreğir Devlet Hastanesi’nde bir hemşire 20 ile 30 TL arasında ücret alırken, Seyhan ve Çukurova Devlet Hastanelerinde aynı işi yapan bir hemşire 4 yüz ila 8 yüz TL alabilmekte bu durum başka bir ay ise tersi olabiliyor. Şimdi biz soruyoruz. Bu sağlık ve sosyal hizmet emekçileri çalışmadı mı performansları yeterli değil mi? Gelir düşük diyorsnız idarecilerin hiç mi suçu yok? Hepsi kamu hastanesi olduğuna gore diğer hastanelerden aktarma yapamıyor musunuz? Şehir hastanelerinin kiralarını ve hizmet bedeli ücretlerinin ödenmesinde de geciktirme yapıyor musun?’’ dedi.
 
‘‘Sağlık hizmetleri ücretsiz değil’’
Döner sermaye gelirlerinin global bütçe olarak ayrılmış olduğunu, sene başında Sağlık Bakanlığı ve SGK’nın anlaşmalar yaptığını GSS hastaları için ayrılan gelirin 47.7 milyar TL olduğunu söyleyen Muzafer Yüksel, bakanlığın bir boyunca GSS’li hastalara bakmak mecburiyetin olduğunu, bunun için de şehir hastanelerinin kira bedelinden artan parayla hastalara ve çalışanların performans ücretlerine yeteceğini söyledi. SGK’nın gelirlerinin büyük bir kısmını yurttaşların aylık olarak ödediği bu yıl aylık olarak 76.75 TL’lik sağlık primleri olduğunu ifade eden Yüksel, ‘‘Buna cepten ödeme katkı katılım paylarını da eklediğiniz zaman SGK sağlık gelirinin %73’ünü yurttaşlar ödüyor, bir de bunun yanında normal vergisini de ödüyor yurttaşlar acaba karşılığında da yeterli sağlık hizmetinin alıyor mu onu sormamız gerekiyor’’ diyen Yüksel, bu uygulamalara bakıldığı zaman sağlığın söylenildiği gibi ücretsiz olmadığını ifade etti.
Performans ücretlendirmelerinden vazgeçilmesi gerektiğini, tüm ödemelerin genel bütçeden ödenerek sabit döner sermaye ödemelerini de en az iki katına çıkarılarak ek ödeme olarak ödenmesi gerektiğini Muzafer Yüksek bu uygulamayı emeklilikte de sayılması gerektiğini söyledi.Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçilerinin emekli maaşlarına zam yapılmasını gerektiğini, aldığı tüm ücretleri de emekli keseneğinden kesilmesi gerektiğini ifade eden Yüksel, emekli olunca da çalışırken aldığı ücret kadar emeklilerin ücret almaları gerektiğini böyle oluncada sermaye sabit ek ödemeleri iki katına çıkartarak emeklilikte de ödenmesi gerektiğini söyleyen Yüksel, durumun böyle olmaması sonucunda sağlık ve sosyal hizmetler emekçilerinin emeklilik maaşlarının da, emeklilik ikramiyelerinin de bugün için düşük olduğunu iddia etti.
Ek göstergenin maaşların artmasında önemli olduğunu ve bu göstergelerin döner sermaye performans ücretlerini hesaplamada da önemli olduğunu dile getiren Muzafer Yüksel, ‘‘En düşük kamu emekçisinin ek göstergesi 3600 olmak üzere kademeli olarak arttırılarak tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine verilmelidir.Diğer meslek gruplarına göre Sağlık Bakanlığında ek göstergeler çok düşüktür ve bu acilen arttırılmalıdır bunun sonucunda az da olsa sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin maaşları artacaktır’’ diyen Yüksel, performans ücretlendirmesinden de vazgeçilmelisi gerektiğini, ödenecek ek ödemeler için adaletli bir sistemin getirilerek,çalışanlar idarecilerin inisiyatifinden kurtarılmalıdır ifadelerini kullandı.
‘‘Ekonomik krizin faturasını yurttaşlar ödememeli’’
Kamu da kreşlerin oldukça azaldığını, her işyerinde kreşin olması gerektiğini söyleyen Muzafer Yüksel, ‘‘Mevcut kreşlerin ücretleri de kamu emekçilerinin ödeyemeceği kadar yüksek. Sağlık ve Sosyal Hizmet işyerleri nöbet usulü 7 gün 24 saat çalışmaktadır, onun için de kreş olması şart. Her işyerinde 0 ila 6 yaş kreşler açılmalı ve kamu ait kreşler ücretsiz olmalıdır fakat hastaneler de bir kreşin aylık ücreti bin Tl civarında. Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin faturasını hasta yurttaşlar ve sağlık emekçileri ödememelidir’’ dedi.
Ağustos ayı içerisinde 2020-2021 yılı için toplu sözleşme görüşmelerinın başlıyacağını, tüm sağlık sendikaları olarak insanca yaşayacak ücret istedikleri söyleyen Muzafer Yüksel, ‘‘Her sağlık ve sosyal hizmet emekçisine en düşük ek gösterge 3600 olmalı, yıpranma payı geçmiş yıllar hizmetlerini de kapsayak şekil de fiili kelimesi kaldırılarak tüm sağlık emekçilerini kapsasın, emekli maaşları insanca yaşayacak şekilde düzenlensim, sağlıkta şiddet sona ersin, her iş yerine 0 ila 6 yaş ücretsiz kreşler açılsın, ücretlerimizde ki vergi dilimi düzeltilsin, mülakatla işe alma kaldırılsın, arşiv güvenlik soruşturmaları kaldırılsın, güvencesiz 4-B i taşeron, uzaktan çalışma, esnek çalışmaya son verilsin. Bu dile getirdiğimiz hakların gerçekleemesi için de toplu görüşmeler de sendikaların yanında oluruz’’ diyen Yüksel, kapalı kapılar arkasında düşük yüzdelik zamlara maruz kalmayacaklarını, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri olarak takipte olacaklarını söyledi.