Ne bekliyordunuz sanki farklı bir sonuç mu çıkacaktı? Diyerek bana sorduğunuzu duyar gibiyim.
Alman Parlamentosu’ndan çıkan sözde Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı’ndan bahsediyorum.
Bu parlamentodan farklı bir kararın çıkıp tasarının ret edilmesini kendi adıma beklemiyordum.
Rezil bir parlamentodan ancak bu karar çıkabilirdi.
Hadi Alman asıllı parlamenterlerin tavrını anladık da, Türk asıllı Özdemir’in davranışlarına ne demeli!
Bu kişilerin ben kanlarında ‘Türk kanı’ taşıdıklarını asla düşünmüyorum.
Aidiyat duygusu hiç taşımaz ise siyasi çıkarlar için sizi anında satar!
Bu yaptığının, ifade özgürlüğü ile zerre kadar ilgisi yoktur.
Almanya’ya iktidarlarca yapılan her seyahatte görüşlerine başvurulmuş bulunan bu sahtekârın bu memlekette işi yoktur artık.
İçişleri Bakanlığınca oluşturulan ve sınır kapıları ile yurtdışında vize vermekle yükümlü konsolosluklarımıza bu haddini bilmezin bundan böyle ülkemize gelmesinin yasaklandığı derhal bildirilmelidir!
Berlin Büyükelçimiz, bu haksız ve mesnetsiz karar karşısında Ankara’ya dönmüş durumdadır.
Hükümetimizin Ankara’daki Almanya Büyükelçisini ‘istenmeyen kişi’ (persona non grata) ilan etmesini bekliyorum.
Nasıl olsa iki ülke arasındaki ilişkiler yine Ankara’daki AB Temsilciliği üzerinden yürütülebilir ve önemli bir mesajı teşkil eder.
Almanya makamlarından gelmesi kuvvetle muhtemel itidal mesajlarına da tarafımızdan aldırış edilmemesi de yerinde olacaktır.
Belki bazılarınız ‘evet Almanya Parlamentosu bu kararı aldı, ancak yaklaşık yirmi ülke parlamentosu daha bu kararı almıştı; değişen nedir?’ diye sorabilir haklı olarak.
Değişen, bir asırdan fazladır dostluk ve işbirliği içinde bulunduğumuz, NATO’daki ortağımız ve en büyük ticari ortağımız tarafından bize bir kazık atılmasıdır ve bu köşeden yazdığım üzere balık hafızalı olmayacağımızın bu kez karşı tarafa iyi bir şekilde belletilmesi ihtiyacının ortaya çıkmış bulunmasıdır.
Artık meselenin dikkatlice ele alınması aşaması geçilmiştir bu noktada.
Belki biraz aşırı bir tepki dahi olsa, daha önce bu soykırım yalanını kabul etmiş bulunan ülkelerdeki temsil düzeyimizin düşürülmesi de akla gelmektedir.
Bu aşamada artık iktidarlarımızın bu kalleşliğe, hele ki arşivlerimizi biz açmışken ve Ermenistan açmamakta direnirken dikkati çekmesinin zamanı çoktan gelmiş-geçmiştir.
İşin yine acı tarafını da, Ermeni konusuyla ilgili olarak belgelere dayalı yapılan araştırmaların çoğunun akademisyenlerimiz değil, Büyükelçilerimiz tarafından gerçekleştirilmiş olmasıdır!
Bu kararla ‘dost görünümlü’ Almanya’nın da gerçek yüzünü öğrendik.
Türkün Türk’ten başka dostu yok. Bunu da sakın aklınızdan çıkarmayın.