Adana’da yaz aylarının bunaltıcı sıcaklarından dolayı klimanın altında dışarıya çıkmadan vakit geçirmeye çalışan insanlarımız haliyle televizyon izleyerek vakit geçirmek zorunda kalıyorlar. Durum böyle olunca, televizyonlarda ne yayınlanır ise onu izlemek durumundalar.
Televizyon yöneticilerinin yayın akışlarında halkın izlemesi için önlerine sundukları programları izleyince inanın insanın canı sıkılıyor. Kanal değiştirip başka televizyon kanallarını izlemek isteyince ‘birbirlerine çok benziyorlar’ yorumunu yaparak sıkıcı olan bu duruma katlanmak durumdalar.
Katılır mısınız bilmiyorum ama ben yaygın kanalların akşam kuşağında tartışma programlarına çıkanlar ile gündüz kuşağındaki toplumu geren programlarda yer alanlarla farkının olmadığını düşünüyorum. O kadar can sıkıcı tartışmalar yapılıyor ki, izlemekten bıkıyorsunuz. Nöbetçi yorumcular, kendilerinin o televizyonlara çıkmasına vesile olanlara diyet borcu öder gibi davranıp insanların gözünün içine bakarak riyakarlık yapıyorlar.
Gündüz kuşaklarındaki programları görüyorsunuz. Evden kaçanlar, birbirini aldatan karı ve kocalar, toplumun ahlak kurallarını tamamen ayaklar altına aldıklarını gösteren insan tipleriyle program yapıyorlar. Dolandırıcılar, tokatçılar, evlilik vaadi ile kandırıp insanları mağdur edenler kırılıp gidiyor gündüz kuşaklarında.
Akşam kuşağında ise konuşacak konu bulamayınca sabitleştirdikleri birkaç konu ile aynı isimlerin farklı kanallar dolaşarak yorum yaptıkları sıkıcı programları izlemek durumunda kalıyoruz.
Böyle mi olmalı?
Hayır…
Bu konuda RTÜK dâhil olmak üzere yetkililerin konuya müdahil olmaları gerekiyor. Eğitici, öğretici, insanları bilgilendirici programlar yapma yerine afyon gibi insanları zehirleyici programlar yapıyorlar.
Hükümete yakın olanı da aynı, Hükümeti karşı olanlar da aynı…
Yok aslında birbirlerinden farkları. Belirli yaş grubu olarak izlediğini anlayan insanlar en azından bu yanlışlıkların farkına varıyor. Bir de farkına varamayan yaş grubundaki insanlar var. Onlar da olumsuz etkileniyor bu programlardan.
Genç kızları moda programlarında yanlış yönlendirmeler ile insanlara izletenler bilmelidirler ki, genç kızlarımız bu programlardan olumsuz etkileniyorlar. Hayatı toz pembe gösterip genç kızların hayatları ile oynuyorlar bu programlarla…
Sonrasında evden kaçmalar, şahşahalı hayata özentiler ortaya çıkıyor.
Sanatçı diyerek özel hayatları ile gençlere kötü örnek olan insanları ‘toplumun önünü’ getirip özentileri yaratıyorlar.
Kısacası bu olumsuzlukları bizler yurttaş olarak görüyoruz. Görmeyenler, görmek istemeyenler ise maalesef duyarsız kalıyorlar. Bu vesile ile konuyu gündeme getirip bu olumsuzluklara bir son verilsin çağrısında bulunuyoruz.