Dün Eğitim Bir Sen Adana Şubesi tarafından düzenlenen basın buluşmasına katıldım. Bu etkinlikte Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili’nin eğitimle ilgili açıklamalarını dikkatle dinleyerek onların taleplerinin olduğunu görünce yetkililere buradan seslenip ‘Eğitimcilerin sesine kulak verin’ deme ihtiyacı duyuyorum.
Sarıgeçili, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda iyileştirmeler yapılmasının gerekliliğine işaret etti. Başkan Sarıgeçili, uzman ve başöğretmenlik unvanlarının emeklilere de yansıtılmasını istedi ve bu anlamda bir mücadele örneğini ortaya koyduklarını söyledi.
Başkanın gündeminde kamu personeli alımları da vardı. Bu alımlarda liyakat esaslı bir sistemin oluşturulmasını talep etti.
Demek ki ortada bir sorun var. Kamu personeli alımında sözlü adı altında liyakat esasından uzak, adam kayırmacılıktan ibaret olan sistem gerçekten yürekleri burkuyor. Bu sözlü sınav sistemi derhal ortadan kaldırılmalıdır.
Memur zam oranlarının yetersizliği dile getirildi. Refah payının şart olduğuna değinildi. Sendika olarak eylem ve açıklamalar yaptıklarını ancak seslerini duyuramadıklarını kaydetti sendika başkanı.
Geçici personelin kadroya alınması ve ücret adaletsizliğinin giderilmesi istenildi sendikanın toplantısında.
Deprem sonrasında yıkılan okulların yerine yenisinin yapılmasının da hızlandırılması istenildi.
Aslında Adana’daki ve Türkiye’deki eğitimin sorunları ortak sorunlar. Çözüm yolu bulmakla görevli olanlar ise nedense bunu bir türlü bulma adına gayret sarf etmiyorlar. Sorun çözme ağır aksak ilerliyor.
Sendika başkanının sesini yetkili mercilerin duymasını istiyoruz. Bir eğitimci olarak eğer bir yerde sorun tespit ediliyor ise bu ülkenin yöneticilerinin özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu sese kulak vermesi gerektiğini düşünüyorum.
Biz elçiyiz. Elçiye zeval olmaz. Bakanlık yetkililerinin dikkatine diyerek sendika yöneticilerine de anlamdaki gayretleri için teşekkür ediyorum.