Keseri kendisine doğru yontmaya, “hepsi benim, sadece benim” anlayışı ile adaletten uzaklaşarak kurulan mevcut düzene başkaldırı adına her insan kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek zorundadır. Zulmü sıradanlaştırıp, kanıksamaya başlar iseniz bunun sonu gelmez.
Bunun içinde ahlaki bir duruş sergilemek gerekir. Topluma iyi örnekler teşkil edecek tutum ve davranışların içinde olmak da her insanın aslında insanlık görevidir. İnsan olarak kendinizi hiç çaresiz hissettiniz mi? Sizi bilmem ama ben bazen bu duyguya kapılıyorum. Şükür olsun ki mevcut inanç dayanaklarımla bunun da üstesinden geliyorum.
Bencillik kaplar ise insanın her yanını o vakit insanlıktan uzaklaşırsınız. İnsani değerlere sahip olmaktan kopar, birey olarak varlık sebebinizi ortadan kaldırırsınız. Her şeyden önce “söz bitmedi, adalet hayal değil” diyebiliyorsanız ne mutlu sizlere…
Dün İYİ Parti’nin Meclisteki Grup Toplantısını televizyon ekranlarından izliyorum. Genel Başkan Meral Akşener, toplumun sorunlarını dile getirirken sürekli olarak adalet vurgusu yapıyor. Tek adamlıktan söz edip Sayın Cumhurbaşkanını tek adam olmakla suçluyor.
Oysaki her siyasi partinin genel başkanı ‘tek adam’ hüviyetinde. Bir gecede divan üyelerini değiştiriyor. Millete vekil olarak atadığı milletvekillerine rest çekebiliyor. “Lider benim. Son kararı ben veririm” diyerek tek adamlık görevini bu kez tek bayan olarak ifa etmiş oluyor.
Katılımcı demokrasiden söz ediyor. Demokrasinin kurallarını parti içi demokrasi söz konusu olunca yerine getirmiyor. Böyle de bir çelişki var ortada. Bu arada Adana Milletvekili İsmail Koncuk Beyin İYİ Parti’ye katılımını gerçekleştirip Koncuk’un yakasına rozet takıyor.
İsmail Koncuk’ta İYİ Parti’den istifa edip Zafer Partisi’ni kurarken Meral Akşener ve İYİ Parti için söylediklerini unutuyor. Gidip geliyor. Yuvaya dönüyor!
Siyasi ahlak, parti içi demokrasi rafa kaldırılıyor. Siyaset adına her şey unutuluyor.
Ataların bir sözü vardır. ‘Bakacağın yüze …..’ diye başlar. Bakacakları yüzlere olmadık sözler sarf edenler sonrasında kucaklaşarak bütün sözlerin üzerine sünger çekiyorlar. Bunu adına da ‘siyaset’ diyorlar.
Ve sonrasında çıkıp seçmene ‘düşün peşimden’ diyerek eleştirdikleri tek adamlıktan bihaber davranış sergiliyorlar.
Hepsi benim anlayışı işte bunun adı…
Sonrasında da insanlar genel başkanlar bunu yaparsa anlayışına kapılıp onların izinden gitmeye başlıyorlar.
Bir adet durum tespitinde bulunduk. Anlayan zaten ne demek istediğimizi anladı. Kalın sağlıcakla.