Müslümanların en fazla dikkat ettiği konunun başında kul hakkı ile ahirete intikal etmemektir. Hepimiz buna riayet ederiz.
Kul hakkını eğer bizi yönetenler yerlerse bu hak yemenin sorumlusu da bizi yönetenlerdir. Bizi yönetenlerin kul hakkı yemelerinin vebali altından nasıl kalkacaklar? Onu da kendileri düşünsün.
Ocak ayında bilindiği üzere emeklilerin maaşlarına yapılacak olan zamlar belirleniyor. Emeklilerin yanında asgari ücretteki artışlar da ocak ayında belirleniyor. Bu artışlar yapılırken yıllık enflasyon miktarı baz alınıyor.
Aralık ayında TÜİK, enflasyon oranını yüzde 1.03 olarak belirledi. Düşük göstermenin temel nedeni, artış oranını ayarlamak, az vermekti.
Aynı TÜİK, ocak ayındaki enflasyon oranını ise 5.03 olarak açıkladı.
Bir aylık sürede iki oran arasındaki fark nasıl doğdu?
Nasıl mı doğdu? Aslında aralık ayında da enflasyon yüksekti. Maaş artışlarını az vermek için bilerek isteyerek aralık ayı oranlarını düşürdüler.
Bu kul hakkı yemek değil mi?
Bilerek ve isteyerek insanların hakkını yiyenlerin ahirete intikal ettiklerinde kendilerine sorulacak kabir sorgusunda bu hak yemeyi nasıl izah edecekler? İnanın bunu çok merak ediyorum.
Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda bir yorum yapar mı bilemem ama bana göre kul hakkını yiyenler bu kabir azabının altından kalkamazlar.
Vatandaşın bütün bunları gördüğünü, bildiğini sanırım kul hakkı yiyenlerde biliyor. Bildikleri halde yine bildiklerini okuyorlar!
Yüz lira oldu on lira…
Bu kadar değer kaybına uğrayan insanlara reva görülen maaş artışlarını övünerek anlatanlar sanırım öbür dünyalarını hiç düşünmüyorlar. Açlık ve sefaleti görmüyorlar. Görseler de umursamıyorlar…
Ben bir vatandaş olarak hakkımın yenmesine tahammül edemiyorum. Bu nedenle de hakkımı hak yiyenlerden elbette isteyeceğim. Tabi ki bu dünyada değil de ahirette…
Diyeceksiniz ki, öbür dünyayı düşünen kim?
Allah ıslah etsin. Ne diyebiliriz ki…