‘Adana’nın kurtuluşu kentsel dönüşümdedir’ diye başlarlar siyasetçiler. Olması gerekenleri izah ederler. Kendilerinin bu sorumluluğu yerine getireceğine dair sözler verirler.
Dikey mimarinin yanında yatay mimarinin de acilen gelişmesinin gerektiğine işaret ederler. Kentsel dönüşümde yaşadıkları sıkıntıları dile getirip yeri gelir yardım talebinde bulunurlar iktidar partilerinden.
Maalesef kentsel dönüşüm ağır ve aksak ilerler. Yıllarca sürer bu vaat dolu sözler. Seçim kazanılır ama kentsel dönüşüm olayı maalesef gerçekleşmez.
Seyhan’da, Çukurova’da ve Yüreğir’de bunun örnekleri yıllarca yaşanmıştır. Belediye başkanlığına talip olan her siyasinin seçim beyannamesi olarak kabul edilen hazırlattıkları kitapçıkta bu kentsel dönüşüm yazılıdır vaat olarak.
Ankara ile Adana arasındaki görüşmeler uzar. İnsanlar sıkılır. Beklemekten bıkkınlık çöker insanların üzerine. Arsalarının değer payı ve binalarının değer paylarının yerinde tespit edilmemesinden kaynaklı mahkemelere yapılan itirazlar yıllarca sürer. Aynı kentsel dönüşüm alanında farklı konut sahiplerinin taleplerini ortak noktada buluşturmak isteyen yerel siyasetçiler, genelde Ankara’nın yüzenden verdikleri sözü yerine getiremeyen kişiler olarak ilan edilirler!
Seyhan’ın Denizli, Narlıca, Mithatpaşa, Fevzipaşa Mahallelerinde yıllardır kentsel dönüşüm planlaması yapılır. İnsanlar evlerine çivi dahi çakmazlar bu yüzden. Maalesef kentsel dönüşüm gerçekleşmediğinden insanlar yıllardır mağdurdur.
Tapularında arazi olarak gözüken ve halen konut olarak değer bulmayan evlerinin imar barışı ile yeniden konut olarak ihdasını gerçekleştirmelerine karşın kentsel dönüşüm gerçekleşmediği için mağduriyetleri katlanarak artar.
Böyle de bir durum var bu Seyhan’ın mahallelerinde. İnsanların mağduriyetlerinin nasıl önleneceğine dair inanın çözüm üretilemez noktaya geldi. Yerel yöneticilere insanlar gidip dertlerini anlatınca ortaya çıkan gerekçeleri ve mazeretleri dinleyince insanın kentsel dönüşümden vazgeçtiklerini görürsünüz.
Seyhan Belediyesi Kent Konseyi yakın tarihte mahallelerde toplantılar gerçekleştiriyor. Halkın sorunlarını giderek mahalleye yerinde insanların kendi ağızlarından dinleyen başkan ve yöneticiler kendilerine yol haritası çıkarıyorlar.
Çözüm bulmaya çalışıyorlar. Bu mahallelerde de kentsel dönüşüm sıkıntısını çektiklerini düşünüyorum. Çözüm üretimi adına da bir çaba sarf edilemiyor!
Bakanlığın, TOKİ’nin ve bu oluşumun bir başka ayağı olar yerel yönetimlerin kentsel dönüşü hızlandıracak acil eylem planı içerisinde çalışmalarını sürdürmesi gerekiyor. Yüreğir’de mahkemelerde sürünen dosyalarında artık adliyede acilen çözüme kavuşturulması gerekiyor. Yerinde dönüşüm şart ise bu sıkıntıların da acilen çözülmesi gerekiyor.
İnsanlar gerçekten mağdur. Akan evlerinin çatısını onartamayacak duruma gelmişler bu mahallelerdeki insanlar. Bütün sıkıntı kentsel dönüşüme gidecek evlerine bir yatırım yapmak istememeleri…
Bunu bu hale kim getirdi? Sorusunun karşılığı yine siyasetçiye gelip dayanıyor.
Çözecek olanlar kimler?
Yine siyasetçiler.
O vakit bu sorunu kangren hale getirmemek adına da herkes elini taşın altına koysun diyorum.