Mutluluk öğrenebilir mi? Diyerek bir soru sorup buna da yanıt aramak istedim. Evet, mutluluk öğrenebilir.
Mutluluk bir duygu durumudur. Davranış gibi öğrenilen bir duygudur. İnsan kendisinin nasıl mutlu olacağını bilir. Mutlu olmanın davranışını da herkesten öğrenebilir. Araba kullanma insana mutluluk verecek ise bunu öğrenmek zor değildir. Bisiklete binmek, yüzmek, ata binmek eğer insana mutluluk getiriyor ise bütün bunlar öğrenebilir.
Önemli olan olumsuz duygulardan kurtulmaktır. Olaylara kötü yandan bakmamak mutluluğu artıran etkendir. Yani mutsuz olma tutumundan uzaklaşmak gerekir.
Mutluluk her insanın peşinde koştuğu, hatta ömrünü adadığı bir duygu durumu, bir iyi hissetme hali aslında. Mutluluk bulunabilen bir şey mi, elde edilebilir mi, bir ömür mutlu olunabilir mi sorularını yüzyıllardır soruyor ve yanıtlar arıyoruz.
Mutluluğun tarifini yapmak için bile binlerce tanım yapılmış ve mutluluk binlerce gerekçeye dayandırılmış. Kimisi mutlu olmanın yolunu bir insana bağlarken, kimileri olaylara göre mutlu olabileceğini düşünüyor. Oysa mutluluk pek çok şeye bağlı gözükse de temelde sadece bizim bakış açılarımıza bağlı.
Tüm şairler ve yazarlar mutluluğun tariflerini yapmışlar, nasıl mutlu olunacağına dair ipuçları vermişler. Bütün bunlardan çıkarılacak paylar var elbette. Ancak biz yapı olarak melankoliksek ve olayların ya da durumların olumsuz tarafından bakıyorsak, ne anlatılırsa anlatılsın yararı olmayacağı çok açık.
Hepimizin çevresinde bazı insanlar vardır ki, girdikleri ortama neşe ve enerji saçarlar. Işıltıları hemen fark edilir. Konuşmaları, ses tonları, davranışları çok etkileyicidir. Yanlarında olmak, arkadaş olmak istersiniz. Sizi etki alanlarına çekerler hemen. Baktığınızda dünyanın en güzel ya da en yakışıklı insanı değillerdir ama sanırsınız ki en mutlu insanı onlardır. Aslında gerçekten de öyledirler, öyle hissettikleri için de bu olumlu duygu halleri her davranışlarına, her kelimelerine yansır. Yaşadıkları olaylarda hep en güzel tarafları bulup çıkarırlar.
Klasik anlatımla bardağın hep dolu tarafını görmek durumudur bu. Boş tarafını görerek mutsuz olmaktansa, dolu tarafını görerek mutlu olma yolunu seçenler mutsuzluğun kendilerine hiçbir şey kazandırmadığının ve mutlu olmanın kişisel seçimleriyle yakından alakalı bir tutum olduğunun bilincine varmış kişilerdir. Mutluluk hem bir seçim işidir, hem de istenirse kolaylıkla öğrenilebilir.
Yaşadığımız yüzyılda mutluluğa etki eden en büyük faktörlerden birisi de ekonomidir. Ekonomik anlamda rahat değilseniz mutlu olmak adına kendinizi zorlasınız da pek mümkün olmuyor mutlu olmanız. Kafanızda sizi meşgul eden binlerce sorun varken mutlu olmak adına ne yaparsanız yapın başarılı olamıyorsunuz bazen…
Küçük şeyler ile mutlu olmanın yolunu seçmek gerekir. Kendinizi ödüllendirmelisiniz.
Evladınızın ve yakın çevrenizdeki aile bireylerinizin mutsuzluğu da sizlere yansıyor. Onların durumları karşısında kayıtsız kalamıyorsunuz. Bir çözüm yolu bulmak adına kafa yorarken de siz de mutlu olamıyorsunuz.
Uzmanların tavsiyeleri önemli elbette ama hayatın da acı gerçekleri var. Bu acı gerçekler ile yüzleşiyorsunuz çoğu kez.
Önce kendinizin mutlu olmasını sağlayın, sonra ailenizin ve yakın çevrenizin. Bunu başarmak adına ekonominizin sizi rahatlatacak durumda olması gerekiyor.
Mutluluk huzur getirir, insanı zinde kılar. Hayata pozitif bakarak dirayetli bir şekilde her sorunun üzerinden gelecek kadar güçlü ve kudretli olduğunuza inanın. Sizi etkileyecek olan olumsuzluklardan da mümkün olduğunca uzak durun.
Mutluluk sizlerin olsun. Mutlu olmayı bilin lütfen.