Siyaset yapmanın koşulları da değişti, şekli de…
Yıllarca siyaset yaparsınız. Para harcar, zamanınızı ayırırsınız. Partinin yöneticiliğini yaparak adeta ‘hamallık’ yaparsınız. Bir bakarsınız, önünüze kel alaka birisi gelir, siz ikinci sınıf partili olursunuz.
Bunun yaşanmış o kadar çok örnekleri var ki, saymakla bitiremezsiniz. Ailenizden birisi milletvekilliği yapmış ise onun soy ağacından gelenlere yer açılır Türk siyasetinde. Sizin para harcamanız, partinin ırgatlığını yapmanızı kimse görmez, görmezlikten gelir.
Paraşütle önünüze getirip birisini koyarlar. Siz de bol bol sinirlenir, son çare olarak istifa edip kenara çekilirsiniz.
Siyaseti ehil ve dürüst insanlar genel anlamda yapmadıkları için de size sıra gelmiyor diyerek her gittiğiniz yerde artık konuşmaya başlarsınız. Liderinizi dahi eleştirirsiniz.
Bence siyasette para harcamaya hiç gerek yok. Toplum önünde durup kendinizi tanıtın yeter. Ankara’yı memnun etmesini iyi bilin. Ara sıra Ankara’ya giderek genel merkeze biat ettiğiniz hediyelerinizle iletin. Bildirin. Onlar da sizleri kucaklasın. Gün gelirse belki bir yerlere sizi yazma cesaretinde bulunurlar.
İYİ Parti’de Aytun Çıray ve diğer bazı partililerin ‘aday belirlemede paralar gündeme geldi’ isyanını nereye koymak lazım? Buna liderlerin ve parti yöneticilerinin söyleyecek sözleri var mı?
Bence olmalı…
Çıkıp ‘haddini bil’ diyebilen çıkıyor mu?
Yok…
O vakit siyasette gereksiz zamanlarda para harcamanıza gerek yok. Seçim döneminde, liste oluşmasına yakın paranızı harcayın yeter…
Aday adayı olanlara para yatırtıyorlar. Masraf ettiriyorlar. Ankara’yı arşınlamalarını istiyorlar. Sonra da çıkıp ‘Geldiğin şehre geri dön’ diyerek arkalarından gülüyorlar.
Cumhurbaşkanı adayı olanlar dahi insanlara dönüp IBAN hesap numarası verip para istiyorlar. Aldıkları yardımları da nerelere harcadıklarını kimselere duyurmuyorlar!
Sizin anlayacağınız cebinizdeki paranız sizin siyasetteki kaderinizi belirliyor.
Aslında benim bu dile getirdiklerimi bilmeyen, yaşamayan siyasetçi var mı? Herkes benden iyi biliyor.
Ama herkes bildiği halde ‘bir umut’ diyerek başına gelen olumsuzluğu unutup siyaseten yine yoluna devam ederek ‘kaz gibi’ yolunmayı tercih ediyor.
Bu da siyasetçinin kaderi olsa gerek…