İktidar olmanın verdiği rehavetle açıldılar, saçıldılar. Partilisini görmezlikten gelen siyasetçi tiplemesine büründüler.
Aş ve iş imkânı olunca etrafındaki insanları öncelikli olarak görerek gerçek hak sahiplerine yakınlık göstermediler. Kimseyi dinlemediler, gelene gidene itibar etmeden bir dönem geçirdiler.
İş isteyenlere ‘Burası işçi bulma kurumu değil’ diyerek yanıt verdiler. Bütün imkânları ise kendilerine, yakınlarına kullandılar.
Hiç hak etmeyen, partinin içinde tepki gören isimleri yönetime aldılar. Sonrasında da oturup olumsuzluğu partilerine yaşattılar.
Bürokrasiye ‘emir eri yönetici’ tiplerindeki insanları getirdiler. Onlarla işleri daha kolay yürüdüğü için bu yolu seçtiler.
Burada izah etmeye çalıştığı iktidar partisi olan AK Parti’deki rehavetlikler, yanlışlıklardı.
Sayın Cumhurbaşkanı kendisine gelen raporlardan ve bilgilerden olup bitenlerin farkındaydı. Toparlanma sürecine girerek ‘herkesi kucaklayın’ dedi öncelikle. Kucaklamada da başarılı olunmadı. Kucak açmayı teşkilatlar yanlış anladılar!
Söz verdikleri halde sözlerinin arkasında durmayan yöneticilerle yola devam etme kararı alan yöneticilerle büyümenin oldukça yanlış olduğunu bilen Ankara, tüm teşkilatlara aslında zılgıt çekti. “Aklınızı başınıza toplayın”
Akıllarını başlarına toplarlar mı? Toparlamaları gerekiyor. Yoksa tren kaçıyor!
Adana’da yerelde CHP’nin yaşadığı olumsuzlukların arkasından AK Parti’ye siyaseten imkânın doğmaya başladığını da bu arada söyleyebiliriz. Bunu da iyi kullanmaları gerekiyor işin özünde.
Toparlanma süreci ile ilgili AK Parti’nin genel merkezinden gelen ikazları teşkilatları nasıl yorumlamalıdır? Bence gidişatın oldukça kötüye doğru gittiğini görerek tez elden toparlanma sürecine girilmelidir. Bunu gerçekleştirirken de katılımcı, kucaklayıcı, insanları belirli noktalarda görevlendirerek, yetki vererek partinin içerisinde bütünlüğü sağlamalıdırlar.
“Hep ben” diyerek hareket etmenin tam tersine ‘biz’ demeyi ilke edilmek gerekir. Bunu becerebilecekler mi? Hiç sanmıyorum. Çünkü geçmişte buna benzer davranışları yaşadık.
Erken ya da normal süresinde yapılacak olan bir seçimde iktidar partisinin ekonomik koşulların kötü gitmesinden kaynaklı olarak puan kaybettiği aşikar. Çünkü her yerde yangın var adeta.
Mutfak yanıyor, insanların kapısına icra gelmiş vaziyette. İşten çıkarılan insanlar açlık ile terbiye olur duruma gelmişler.
Sizin anlayacağınız ekonomi oldukça kötü. Bu nedenledir ki hükümetin acilen kendi partisini toparlaması gerekiyor.
Adana’nın da bu toparlanmaya acil ihtiyacı olan kentlerden birisi olduğunu belirtelim ve uyarmış olalım. Uyarıyı dikkate alırlar mı? Almazlar mı? Orasını da kendileri bilirler.
Yetkili isimlere bakacak olursanız onlara göre her şey normal gidiyor. Çok da kötü giden bir şey yok. Çünkü AK Parti’nin Adana’daki kurmayları kendi partilisini ziyaret ederek hal ve hatır soruyorlar. Evinde mutfağında aşı olmayan, cebince parası olmayanı ziyaret ederek durumu öğrenmiyorlar.
Bir de böyle bir durum var ortada.
Erken kalkan yol alır…
Atalar her şeyin en güzelini söylemişler. Bakalım iktidar partisi bu konuda ne yapacak? Siyaseten de izleyerek görelim.