Geçen hafta içinde Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan bir açıklamaya göre iki siyasi partinin kurulduğu tarihten beridir 6 yıldır büyük kongrelerini yapmadıkları gerekçesiyle kapatılmasına ve tüm mal varlıklarının hazineye devrine karar verdi. Bu karar da Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girdi.
Son kurulan partiler ile birlikte toplamda 100’ün üzerinde siyasi parti var Türkiye’de. Gün geçmiyor ki yeni parti kurulmasın. Bana göre sırada kurulmayı bekleyen iki parti daha var. Birisi Ümit Özdağ’ın partisi ‘Ay yıldız’ hareketi, diğeri de Deniz Baykal’ın kızı ile Mehmet Sevigen’in başını çektiği yeni bir hareket…
Bunlar da partileşme sürecine gidiyorlar. Memlekette bu kadar siyasi parti var ama kaç tanesi mecliste? Kaç tanesi ne kadar oy alıyor? Kaçı seçimlere giriyor? Kaç tanesi girmiyor?
Bence bu konuda da her önüne gelen, aklı esen, kızan, sinirlenen 50 kişi bulup parti kurmamalı. Parti kurulunca da belirli bir dönemi geride bırakarak parti kurmanın alt yapısına ait bazı kıstaslar getirilmelidir.
Kırtasiyecilik gibi bazı partilerin kuruluşu ve yaşayış şekline baktığımızda ortaya çıkan sonuç. Devletin bazı birimlerini konuyla ilgili meşgul ediyorlar. Devletin resmi kurumlarının işi yoksa bu adı parti ama kendilerinin parti olmaktan daha çok dernek gibi gördükleri bu hareketleri kayıt altında tutmak zor oluyor.
Birden fazla partinin olması kimseye zarar vermez. Sakın ola ki çok partili sistemi eleştiriyorum gibi algılanmasın konu. Parti kurmanın da adabı olmalı, kıstasları olmalı. Kurulmuş olan partilerin de belirli bir dönemden geçerek sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekmeli.
Bu sağlanmaz ise partiler ‘tabela partisi’ olarak kalır Ankara’da, genel merkezlerinde. Belli bir dönem sonra Anayasa Mahkemesi kapatır. Veya partiyi kuranlar ‘biz vazgeçtik’ diyerek geri adım atarlar. Bir takım olumsuzluklarla karşı karşıya kalırlar.
Siyaset yapmaya herkesin hakkı vardır. Herkesin de parti kurmaya, kurulan partide yer almaya hakkı vardır. Bunda hiçbir sıkıntı yok. Sıkıntı, kurulan partilerin içeriğinin boşluğu, tabela partisi olarak ortada durmaları, kişilerin kendilerini mutlu edecek davranışlarıdır. Bunun da güzel bir görüntü olmadığını, 100’ün üzerinde olan partinin kimseye bir yarar getirmediğini maalesef diyorum yaşayarak görüyoruz.
Bizimkisi parti çöplüğüne dönen Türkiye’deki süreçle ilgili tespitlerimizdir. İlgilenenler de olursa dikkate alır iseler, kelamımızı anlamışlar demektirler.
Kalın sağlıcakla…