Hiç dikkat ediyor musunuz bilmiyorum ama son dönemlerde her şeyin taklidini yapar oldular. İmalatçılar, halkın ekonomik durumunun iyi olmamasından kaynaklı olarak ürünlerin kalitesini düşürüp düşük fiyatla mal satmayı tercih ediyorlar.
Bayram dolayısıyla kıyafet almak için bazı mağazaları dolaştım. İnanın, ismi büyük olan mağazalarda dahi kalitesi düşük, hatta bazı markaların taklit ürünlerinin satıldığına tanıklık ettim.
Torunlara kıyafet almak istedim. Çocuk giyim markalarında kalite kontrolünün yapılmadan mağazalarda ürünlerin satıldığını gördüm. Hatta şunu dahi söyleyebilirim. Defolu ürünler mağazalara konulmuş. İnsanlar bu defolu ürünleri satın almak için adeta yarışıyorlar.
İmalatçılar, ‘Maliyet artışı nedeniyle özellikle ucuz işçilik yöntemini seçerek’ kalitesiz ürünleri düşük fiyatla satmayı tercih eder noktaya gelmişler.
İnsanlar da ekonomik durumlarına göre bu ürünleri satın almayı tercih ediyorlar. Çocuk giyimi başta olmak üzere ucuz iplik, ucuz kumaş ile ürün üretiyorlar. Aldığınız ürün bir müddet sonra elinizde kalıyor. Marka ürünler ise taklit mağduru olmuşlar. Her ürünün çakması imal edilmiş.
Marka bir çocuk ayakkabısı 2 bin liraya satılıyor. Aynı markanın çakması ise 600 liradan satılıyor. Ekonomik durumu iyi olmayanlar da çocuklarını mutlu etmek için bu çakma ürünleri tercih ediyorlar. Bir müddet sonra da çakma ürünler adeta elinizde kalıyor.
Bir çocuk pantolonu bin 500 liradan, elbisesi 2 bin lirada satılıyor. Bunları kim alabilir? Elbette alamaz. O vakit taklit ürünlere, ucuz ürünlere yöneliyor insanlar.
Bayram nedeniyle torunlarına bayram parası veremeyen insanların tüketim tercihlerinin değişmesi kadar doğal bir şey yok. Elbette insanlar böyle ürünlere zorunlu olarak yöneliyorlar.
Peki, bu ekonomik çöküntü son bulacak mı? İnsanlar kaliteli ürünler alabilecekler mi? Biraz zor gözüküyor…
Dün televizyon izlerken Tarım Bakanlığının taklit ürünler listesini yayınladığını ve son dönemlerde salçalık olarak yapılan biber ve domates saçlarının da içlerine katkı maddelerinin katılarak imal edildiğini ve bu konuda denetime takılan markaları açıkladıklarını gördüm.
Allah’ın domates ve biber salçasının içine katkı maddesi koymak da nereden çıktı!
Maalesef kimsenin sağlığı düşündüğü yok. Tutturabilin tutturduğunu, yutturan yutturduğunu kar sanıyor…
Ümit ediyorum ki, bu yoksulluk biran önce sona erer. Taklit ürünler imal edenler, ürünlerin içine katkı maddesi koyanlar da bu eylemlerinden vazgeçerler.
Biraz zor görünüyor…