Yüce Türk adaletine olan güvenimiz her daim sonsuzdur. Şeriatın kestiği parmak hiçbir zaman acımaz. Bunu da bilir, buna inanırız.
Yargıya olan güvenin her geçen gün biraz daha azalmaya başladığını her ağzını açan insanın yüksek ses tonu ile konuştuğu bir ortamdayız. Maalesef durum böyle… Güven azalmış olsa da en nihayetinde başka yargımız yok Türk adaletinden başkaca… Güvenmek zorundayız, sahip çıkmak zorundayız yargımıza.
Yargının işi hiç kolay değil. Bakmadıkları dosya yok, ipe sapa sığmayan davalar dahi yargının işini zorlaştırır cinsten olunca iyi tahammül ediyorlar bu kadar dosyaya…
Biri birine hakaret ediyor. Aralarında husumet var, rakipler. Hakarete uğrayan tutuyor yargının yolunu. Ali Cengiz oyunlarıyla olmadık film, proje çeviriyorlar. Tutuyorlar yargının yolunu… İyi ki yargı var vallahi…
Son yapılan anketlere bakıldığında kan kaybeden ve toplum nazarında güvenilirliğini yitirme adına ciddi sıkıntı yaşayan yargının yeniden insanların yanında itibarını yükseltmesi gerekiyor. Güveni tesis etmesi lazımdır. Bunun içinde vakit kaybetmeden yargının harekete geçmesi gerekiyor.
Öncelikli televizyon ekranlarında yargı konusunda yetkin olmayan kişilerin özellikle yargıyı aşağılamaya yönelik, toplumda küçük düşürmeye yönelik eylemlerinin mercek altına alınması gerekir. Yargıda iş ve işlemler hızlandırıldı. Lakin yargıya gelene kadar geçen süreçte yaşanan olumsuzluklardan yargının hissesini de aldığı bir gerçek.
Yargı, özellikle dosyanın hazırlık aşamasında kendisinin yapağı araştırmayı kolluk kuvvetlerine devir etmiş durumda. Yani savcının yapacağı tahkikatı savcı adına kolluk kuvveti yapıyor. O vakit de her türlü film, proje ile iş başka boyutlara ulaşabiliyor. Bence bu konunun yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Yargıyı tesis eden güçler olarak mahkemelerin vermiş olduğu kararları başkaca üst mahkemelerin bazı kaygılarla bozmaması, yanlış ise düzeltmesi gerekiyor. Yargıtay aşamasında dosyaların nasıl Ankara’dan geri döndüklerine şahitlik etmeyen insan var mı? Yargı aşamaları arasındaki bağın iyi tesis edilmesi, yargının siyasetin gölgesinde kalmaması, adam kayırmacılığa da asla izin verilmemelidir.
Ben bir yurttaş olarak az ya da çok bunları yaşadığım için görüyorum ve biliyorum. Yargıyla bağlantılı olan avukatları, hakimleri ve savcıları konuşturduğunuzda onlar aksayan yanları bizden daha iyi bilirler. Bu nedenle Yüce Türk Adaletine olan inancımızı yitirmeden hakkı ve hukuku savunarak her şeyin teminatı olan yargının yeniden eski saygın yerini halkın yanında alması gerekir diye düşünüyorum.
Bunu tesis etmenin de yurttaş olarak bizim elimizde olduğunu biliyor, bir yerlerden başlamak gerekir diye düşünüyorum.
Hakka, hukuka ve adalete sımsıkı sarılmak dileğiyle…