Mutluluk nedir sizce?
Sayısız tanımlarından birisinde olduğu gibi ‘O an içerisinde sahip olduklarımızın farkında olmak’ mı? Yaşam amacımız mı? Her şey, tüm çabalar mutlu olmak için mi? Yoksa mutluluk beklediğimiz bir şeye kavuşmak mı? Bir sevgili, bir çocuk, çok para, güzel bir ev, sağlık. Peki ya sonra? O kavuşma anında yaşadığımız ‘kıvanç’ duygusu ne kadar kalıcı?
Benim için mutluluk aranacak, ulaşılacak bir amaç değil; herhangi bir olumsuzluğun, kaybedilen bir şeyin, birinin bozabileceği bir durum da değil, hele para ile, mevki ile kazanılacak bir şey hiç değil. Mutluluk benim için hangi şartlar altında olursa olsun düşünebilmek, düşündüklerimi ifade edebilmek, üretebilmek, kendim olabilmek, yanlışlara karşı durabilmek, en önemlisi de kalbimde kötülük tohumlarının yeşermesine izin vermemek. Evet kalbimde birisine karşı zerre kadar bile kötülük tohumu yeşerse enerjim düşüyor, mutsuzluk sinsice dört bir koldan ele geçirmeye başlıyor ruhumu. Hemen o anda salıveriyorum o zerrecikleri havaya; hafifliyorum; karşımdakini değil kendimi özgür bırakıyorum.
Peki bu yazıyı neden mi yazıyorum şimdi?
Çünkü bugün ‘Dünya Mutluluk Günü’. Birleşmiş Milletler 2013 yılından bu yana 20 Mart’ı ‘Dünya Mutluluk Günü’ olarak kutluyor. Mutluluğu anımsamak için böyle özel bir güne ihtiyaç olur mu demeyin. Dünya genelinde ekonomi, iklim değişikliği, terör, savaş gibi ortak küresel sorunlar ve kişisel yaşamlarımızda karşılaştığımız zorluklar nedeniyle giderek daha da mutsuzlaşıyoruz. Ve bu mutsuzluğu virüs gibi birbirimize bulaştırıyoruz. Belki de Birleşmiş Milletler bir günlüğüne de olsa mutluluğa odaklanmamızı sağlayarak tekrar umut aşılamaya çalışıyordur dünyanın ortak iyiliği adına.
Koşullar ne olursa olsun, lütfen bir anlığına da olsa gözlerinizi kapayın; en mutlu olduğunuz zamanları hatırlayın; kimlerle birlikteydiniz, neler yapıyordunuz ve asıl önemlisi nasıl hissediyordunuz. Kim bilir belki o his şu anda içinde bulunduğunuz duruma yepyeni bir bakış açısı getirecek, belki de gözünüzde büyüyen sorunlar bambaşka bir şekle bürünecek. Hadi siz de deneyin, iyi gelecek emin olun.
Bu mutluluk halinizin anlık değil de sürekli olmasını istiyorsanız ‘action for happiness’ hareketinin paylaştığı mutluluk tarifine aşağıda göz atabilirsiniz.
-Vermek: başkaları için bir şeyler yap
-İlişki: insanlarla iletişim kur
-Egzersiz: kendine iyi bak
-Farkındalık: farkında ve anda olarak yaşa
-Denemek: yeni şeyler öğrenmeye devam et
-Yön: hedeflerin olsun
-Esenlik: toparlanmanın bir yolunu bul
-Duygu: iyi olanı ara
-Kabul: kendini olduğun gibi sev
-Anlam: büyük bir şeyin parçası ol
Hadi gelin bugün sahip olduklarımıza şükrederek, yaşadığımız anın tamamen farkında olarak, sadece kendimiz için değil başkaları için de fayda yaratmaya çalışarak mutlu olalım ve bu mutluluğu ihtiyacı olanlara da bulaştıralım.
Sevgilerimle,