Altın… Yüzyıllardır güvenin, birikimin ve zarafetin simgesi. Krizlerin gölgesinde bile sağlam duruşunu kaybetmeyen bu değerli maden, son dönemde adeta yeniden tahta oturdu.
Ekonomik belirsizlikler, dövizdeki dalgalanmalar ve küresel enflasyon endişeleriyle birlikte yatırımcıların güvenli limanı yine altın oldu. Ancak bu yükselişin gölgesinde, ciddi bir sorun da sessizce büyüyor: Sahte altın furyası.
Altın fiyatlarının rekor seviyelere ulaşması sadece yatırımcıyı değil, fırsat kollayan dolandırıcıları da harekete geçirdi. Son aylarda piyasada sahte altın vakaları ciddi şekilde arttı. Bu durum hem vatandaşın birikimini tehlikeye atıyor, hem de sektörün itibarını zedeliyor.
Sahte altınlar genellikle düşük kalitede kaplama ürünler ya da altın görünümlü başka metallerden oluşuyor. Kimileri sahte damgalarla, kimileri ise uydurma sertifikalarla satılıyor.
En riskli alanlardan biri ise sosyal medya ve internet üzerinden yapılan satışlar. Hiçbir güvence olmadan sadece “güvenilir sayfa” veya “müşteri yorumu” bahanesiyle yapılan bu işlemler, birçok kişinin mağdur olmasına neden oluyor.
Devlet kurumları da bu konuda denetimlerini artırmalı. Sahte ürün satan işletmelere caydırıcı cezalar uygulanmalı, halkı bilinçlendirecek kampanyalara ağırlık verilmeli.
Tüm bunların yanında siz siz olun eğer altın almak istiyorsanız bildiğiniz kuyumcuları tercih edin. Bizden söylemesi…