Son yıllarda sosyal medya yalnızca iletişim kurduğumuz bir mecra olmaktan çıktı; artık alışveriş yaptığımız, işletmeleri keşfettiğimiz, hatta bazen resmi web sitelerden bile önce güvendiğimiz bir platform haline geldi.
Özellikle küçük işletmeler ve girişimciler için sosyal medya adeta bir vitrin oldu. Instagram'da açılan butik hesaplar, TikTok'ta ürün tanıtımları, Facebook gruplarında el yapımı ürünler… Liste uzayıp gidiyor.
Ancak bu artışın beraberinde getirdiği en büyük risklerden biri de dolandırıcılık vakalarının ciddi şekilde yükselmesi. Sosyal medya üzerinden satışların artmasıyla birlikte dolandırıcılara da adeta gün doğdu. Sahte hesaplar, kopyalanmış ürün görselleri, ödeme sonrası ortadan kaybolan satıcılar artık sıradan birer şikayet konusu haline geldi.
Tüketiciler, uygun fiyat ve kolay erişim uğruna çoğu zaman güvenlikten ödün veriyor. Halbuki resmi web sitelerinde veya güvenilir e-ticaret platformlarında alınan önlemler, sosyal medyada çoğunlukla bulunmuyor. Takipçi sayısı yüksek bir hesap dahi güvenli alışverişin garantisi değil.
Her şeyden önce tüketicilerin bilinçli olması gerekiyor. Hesabın geçmişi, yorumları, kullanıcı etkileşimleri incelenmeli. Kapıda ödeme ya da güvenli ödeme sistemleri tercih edilmeli. Özellikle ilk defa alışveriş yapılacak bir hesapsa, küçük meblağlarla başlamak daha sağlıklı olabilir.