Turizm sektörü bugünlerde iyi gitmiyor. Nedeni de herkesin bildiği üzere fiyatların aşı derecede yüksek olması. Birçok tüketici daha uygun olduğu için Yunan adalarına gidiyor. Bu konuda da haksız değiller. Ancak bizlerin yani Türk tüketicilerin ülkemizde de her dönem ucuza tatil yapmasının yolları ve olanakları var. Gelin bunları bir inceleyelim;
Öncelikle yüksek sezonlarda yani temmuz-ağustos aylarında tatili tercih etmeyin. Bu aylarda talep yoğun oldukça fiyatlarda ister istemez katlanıyor. Deniz kum güneş diyorsanız ülkemizde Nisan-Kasım döneminde ‘’deniz girilebilir’’ olduğundan temmuz-ağustos ayları dışında da tatil yapabilirsiniz.
Erken rezervasyonu kullanın. Mümkün olduğu kadar tatilinizi ocak-şubat aylarında alın. 7 ay içerisinde yüzde 100’e varan karlar elde etmiş olursunuz. Tabi burada konaklamalı ise güvendiğiniz ve bildiğiniz otelleri, tur içinde TÜRSAB belgeli seyahat acentalarını tercih edin.
Ülkemizde ikinci konutlar yani yazlıklar, yılda en fazla 2 ay kullanılıyor. Tüm dünyada, özellikle Turizm ülkelerinde 2. konut, yani yazlıkların vergisi normal evlerin 10 katıdır. Amaç kamu israfının önlenmesi ve belediyelere ek gelir sağlamaktır. Ancak ev sahipleri, bu ağır vergileri ödeyebilmek için kullandıkları evlerini boş aylarda kiraya veriyorlar. Böylece daha çok kişinin çok daha ucuza tatil yapmasının önü açılır. Ülkemizde de bu uygulama yapılabilir.
Tüm bunların yanı sıra çadır ve karavan kampları da özendirilebilir. Bunlar oldukça cazip olabilir. Tabi çadır ve karavan kampları için tüm hijyen şartlar ve standartlar yerine getirilmeli.