Hükümet yaklaşık 5 yıldır bazı ilçeleri il yapmak için çalışmalar gerçekleştiriyordu. Dün bu çalışmaların artık sonlandığını ve il olacak ilçelerin kesinleştiğini öğrendim.
Bağlı olduğu ilin merkez ilçesine uzaklığı, nüfus büyüklüğü, sosyo-ekonomik koşulları gibi kriterlerden dolayı il olacak ilçelerden birisi Adana'da yaşayanları yakından birisi de çok yakından ilgilendiriyor.
O iki ilçeyi açıklamadan önce diğer ilçeleri yazayım; Mardin'in Midyat, Hakkâri’nin Yüksekova, Adıyaman'ın Kâhta, Balıkesir'in Edremit, Ankara'nın Polatlı, Ordu'nun Ünye, Diyarbakır'ın Ergani, Şırnak'ın Cizre, Konya'nın Ereğli, Kırklareli'nin Lüleburgaz, Balıkesir'in Bandırma, Muğla'nın Fethiye, Aydın'ın Nazilli, Manisa'nın Akhisar, Van'ın Erciş, Zonguldak'ın Ereğli, Antalya'nın Manavgat, Şanlıurfa'nın Siverek, Tekirdağ'ın Çorlu, Bursa'nın İnegöl, Antalya'nın Alanya, Kocaeli'nin Gebze, Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi il olması kesinleşen ilçeler.
İl olması halinde Adanalıları etkileyecek iki ilçeden birisi Mersin'in Tarsus ilçesi. Biliyorsunuz bölgesel havaalanı inşaatı uzun bir süredir Mersin ile Adana arasında tartışılan konuların başındaydı. Tarsus'un il olmasıyla birlikte bu tartışmalar da farklı bir boyut kazanabilir.
İl olması halinde Adanalıları çok yakından etkileyecek ilçe ise Kozan. Yaklaşık 150 bin nüfuslu Kozan Adana'nın en önemli ilçelerinden birisi. Hem tarihi, hem siyasi hem de kültürel anlamda Adana'ya değer katan bu ilçeyi artık il olarak görebiliriz. Bu durumda Kozanlılar da rahat bir nefes alabilir. Zira artık onlar için Büyükşehir yasası işlemeyeceği için Kozan’ın kaderi değişebilir. Başkan Kazım Özgan deneyimli bir siyasetçi. Eli güçlenirse Kozan'ı bambaşka yerlere taşıyabilir. Kararın çok yakında açıklanması bekleniyor.
Bütün bunlarla birlikte akla hemen bir kaç soru geliyor?
1-) Kozan'ın il olması durumunda hangi ilçeler Kozan'a bağlanacak?
Ben Feke, Saimbeyli ve Tufanbeyli'nin hatta belki de Aladağ'ın da Kozan'a bağlanacağını düşünüyorum. Bu ilçelerden de ayrılarak ilçe yapılacak mahalleleri katarsak 10'a yakın ilçe ile Kozan'ın il olacağını düşünüyorum.
2-) Kozan'ı (ve yeni il olan ilçeleri) mecliste kim temsil edecek?
Bunu ben de merak ediyorum. Biraz da araştırdım ama pek dişe dokunur bir şey bulamadım. Acaba sandalye sayısına göre bazı milletvekilleri mecliste Kozan temsilcisi (ya da il olan diğer yerlerin temsilcisi) olarak geçer mi, yoksa Cumhurbaşkanı (daha önce de örneği olduğu gibi) bu yeni illerin halklarına "Sizin Meclis'teki temsilciniz benim" der mi?
Belki de bir geçiş süreci olur ve bu süreç yerel seçimlerle tamamlanır. Böylece yeni illerin milletvekilleri de seçimlerle belirlenmiş olur.
3-)Kozan'ın il olması halinde nüfusu düşen Adana'nın kaç milletvekili olacak?
Bu sorunun cevabı Kozan'a bağlanacak ilçelerin nüfusuyla doğru orantılı. Kozan'ın TÜİK tarafından son açıklanan nüfusu 131.633. Kozan'a az önce saydığım ilçeler (Aladağ'da dâhil) bağlanacak olursa Kozan'ın nüfusu yaklaşık 200 Bin kişi olacak. Dolayısıyla Adana'nın nüfusu da yaklaşık 2 Milyona düşecek (Bu neredeyse 2007 yılındaki sayı demek). Dolayısıyla Adana'nın milletvekili sayısı 12'ye düşebilir. Buna karşılık (il olması halinde) Kozan'ın da 3 milletvekili olabilir.
4-) Peki, nüfusu 2007 yılındaki sayısına düşecek olan Adana bu düşüşten nasıl etkilenecek? Bu yeni nüfus zaten ekonomik ve kültürel anlamda her geçen gün geriye giden kentimizi olumlu mu olumsuz mu etkileyecek?
Bence krizleri fırsata dönüştürmek gerekir. Bunu yapmanın yolu da Amerika'yı yeniden keşfetmekle olmaz. Düşen nüfus oranı sırtımızdaki kamburu da düşüreceğinden bu durum şehre olumlu yansıyabilir. Ancak daha önce Türkiye'nin en büyük 4’üncü ili olan fakat son yıllarda 6'ncılığa kadar düşen Adana bu yeni durumda bu yerini de koruyamayabilir.
5-) Kozan'ın il olması durumunda Adana Büyükşehir Belediyesi nasıl etkilenecek?
Ben bu durumun Büyükşehir Belediyesi'ne yarayacağını düşünüyorum. Özellikle bir önceki dönemde 'Kalkınma kırsalda başlar' diyerek şehir merkezinden önce kırsala yatırım yapan Hüseyin Sözlü döneminde Büyükşehir Belediyesi kırsala büyük kaynaklar harcamıştı. Şimdi o kadar fazla kaynak aktarımına gerek kalmayacak. Bu da zaten tasarruf tedbirleri uygulayan Zeydan Karalar yönetimindeki Adana Büyükşehir Belediyesi'ne bir can suyu olacaktır.
Bu soruları ve cevaplarını arttırmak mümkün ama konuyu başka bir yazıya havale ederek, bu yazıyı bir teklif ile bitireyim. Madem bir değişiklik yapılıyor ve 25 ilçenin il olacağı iddia ediliyor o zaman gelin değişikliği kökten yapalım ve hem yeni illerin hem de bu illere bağlanacak mahalleden ilçeye dönüştürülecek yerlerin bazılarının isimlerini de değiştirelim. Ben böyle bir değişikliğin psikolojik anlamda da vatandaşlara yarayacağını düşünüyorum.
AMAN DİKKAT
Sağlık Bakanlığı, salı gecesi ilk Korona virüs vakıasının ülkemizde görüldüğünü, virüs taşıyan vatandaşın yurt dışında geldiğini açıkladı.
Şimdi işin boyutu biraz daha değişti. Artık çok daha dikkatli olunmalı. Bir önceki yazımda bu virüsün en çok etkilediği insanları yazmıştım. Özellikle farklı hastalıkları olanlar (kanser, koah, vb.) daha dikkatli olmalı. Mümkünse kalabalık ortamlardan uzak durun fakat bu virüsün hayatımızı esir almasına ve bizi evden çıkamaz bireyler yapmasına müsaade etmeyin.
Çocukların korunması da çok önemli. Şu ana kadar her ne kadar bu hastalıktan ölen genç sayısı çok çok düşük olsa da yine de kişisel temizliğe dikkat edilmeli. Çocuklarımızı lütfen bu konularda uyaralım. Büyük bir ihtimal okullar tatil edilecek ve ara tatil erkene alınarak süresi uzatılacak ama bunlar çocukların psikolojisini olumsuz etkileyebilir, hastalığı ve sonuçlarını çocuklarımıza yaşlarına uygun bir dille anlatıp, onları uyaralım ama psikolojilerini de bozmayalım.
SON OLAYLAR GÖSTERDİ Kİ
* Fırsatçılar halkın sırtından para kazanmak için her türlü hileyi ve ahlaksız yöntemi kullanmaktan çekinmiyor. O zaman devlet de bunlara göz açtırmamalı ve ellerinde ne kadar malzeme varsa el koyulmalı ki bir daha o yapamasın, uygulama diğer fırsatçıları da caydırsın.
* Ülkede devletine güvenmeyen garip bir güruh var. Her olayda ortaya çıkıyor. Kendince her şeyi en doğru bildiğini sanıp ahkâm kesiyorlar. "Uzun zamanda beri ülkemizde bu vakıa var ve Bakanlık saklıyor" diyenler Bakanlık; "Türkiye’de ilk vakıa görüldü" şeklinde açıklama yapınca bu kez de; "Dünya sağlık Örgütü’nden para almak için açıklama yaptılar" demeye başladı. Bu insanların aslında halkını korumak gibi bir derdi olmadığını da böylece anlamış olduk.
* Bu konuyu "Virüs bize bir şey yapamaz yea! Paça için hiçbir şeycik olmaz" diyenler ile "Virüs dünya nüfusunu azaltmak için bilinçli bir şekilde çıkartıldı. Yakında en az 2 milyar insan ölecek" diyenlerden dinlerseniz ve onlara uyarsanız Allah muhafaza kafayı yiyebilirsiniz.
BİR TEKLİF
Bu gün İstiklal Marşı’mızın kabulünün 99. yıl dönümü. Dolayısıyla 12 Mart İstiklâl Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü.
Öğretmenseniz gelin daha derse girerken İstiklal Marşımızı çocuklarımıza 10 kıta halinde okutalım ve hem İstiklâl Marşımız hem de Mehmet Akif Ersoy ile ilgili bilgiler verelim. Onların düşüncelerini soralım.
Eğer anne-baba, abi-abla iseniz o zaman evimizde çocuklarımızla ve gençlerimizle konu ile ilgili sohbetler yapalım.
Bu mesele çok önemli. İstiklâlimizi ne zor şartlar altında kazandığımız malum. Bir daha bu milletin İstiklâl Marşı'na ihtiyaç duymaması için geçmişimizi iyi bilmeli ve geleceğimize sahip çıkmalıyız.