Durun durun hemen kızmayın. Sahra hastanesi dediysek fuar alanında eski fuarlardan bozma kabinlerin bir araya getirilip, içerisine iki yatakla stetoskop atılan ve "Bir belediye başkanımız bile on yüz bin milyon yataklı dev hastane yaptı. Bunu bir belediye başkanı yapabiliyor ama devlet yapamıyor" denilen kimsenin gidip görmediği ancak gözleri bağlı bir takım zevatın ölümüne savunduğu, içerisine sağlam girenin hasta çıkacağı bir yerden bahsetmiyorum.
Şaka bir yana durum ciddi.
Gerçi yaşanan garabetleri, sağlık ekiplerine saldırıları, özellikle maske ve mesafe kurallarına uyulmamasını görünce bizim halkımızın bu konuyu çok ciddiye almadığını görsek de ciddi durum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının ardından aslında resmen şu kabul edilmiş oldu; Türkiye’de korona virüs ikinci kez zirve yapıyor. Önlemler de buna göre ilk adım olarak uygulanacak. Sonra gerekirse daha sıkı tedbirler alınacak.
Devlet, bu ipin ucunu bırakmamalı. Şuan eminim hiçbir siyasi lider Türkiye gibi bir ülkede bu şartlar altında iktidar olmak istemezdi. Çünkü bir taraftan sağlıklı vatandaş ile uğraşacaksın, bir taraftan hasta vatandaşların tedavisini yaptıracaksın, bir taraftan içteki diğer taraftan dışardaki rakiplerinle mücadele edeceksin ve bütün bunları yaparken bir de ekonomik olarak ülkeni başka ülkelere muhtaç hale getirmemeye çalışacaksın.
İşte bütün bunlar yaşanırken aklı başında hiç kimse ben iktidar olsaydım arzusuna girmez. Siz bakmayın erken seçim laflarına. Açık ve net söyleyeyim ülkenin bir erken seçime gitmesi intihardır. Ekonomiyi düzeltmeden, korona belasını atlatmadan seçime gitmek en basit deyimiyle ülkeye vurulabilecek en büyük darbedir.
İşte bu yüzden erken seçim söylemlerini falan bir kenara bırakıp, iktidarı ile muhalefeti ile bu krizden nasıl çıkabileceğimizi düşünmemiz ve ortak bir akıl üretmemiz lazım.
7 ay aradan sonra ilk kez günlük hasta sayısı yüzü aştı. Tabi bunlar resmi rakamlar. Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere bazı belediye başkanlarının açıklamalarına inanırsak çok daha fazla canımızı yitiriyoruz koronadan dolayı.
Özellikle içerisinde bulunduğumuz ay ve önümüzdeki birkaç ayı sıkı tedbirler alarak değerlendiremezsek maalesef çok daha acı tablolarla karşılaşacağız. Daha kötüsü (Allah korusun ama) pandeminin ilk çıktığı zamanlarda bazı ülkelerde olduğu gibi sokak ortasında ölümleri görebiliriz.
İşte bu yüzden mevcut hastanelere ek olarak özellikle salgının çok yoğun olduğu yerlerde hızlı bir şekilde sahra hastanelerini kurmak zorundayız.
Adana, hastane sayısı konusunda çok kötü bir durumda değil ancak yarın vaka sayısı arttıkça zor durumda kalabiliriz. İşte bu yüzden tedbirlerimizi şimdiden almamız gerekiyor.
Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nün bunula ilgili bir çalışması var mı bilmiyorum ama yoksa hızlı bir şekilde bu çalışmaların yapılması ve ihtiyaç halinde anında sahra hastanelerinin kurulması gerekiyor.
Aslında sadece ilk sağlık müdürlüğünün değil elbette belediyelerin de bu konuda bazı şeyler yapması önemli ancak geçtiğimiz dönemdeki gibi ciddiyetsiz bir şekilde olursa işin içinden çıkamayız yine kısır bir döngünün içinde döner dururuz.
Buradan bir kez daha şifa dilediğim ve hastaneden taburcu olarak evinde karantinada olan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar bu illetin insanı ne denli etkilediğini maalesef yaşayarak gördü. İşte bu yüzden eminim ekiplerine özellikle İl Sağlık Müdürlüğü’ne destek olunması ve halkı ayrıştıracak eylem ve söylemlerden uzak durulması talimatını verecektir.
Bu süreçte hepimiz elimizi taşın altında koymazsak bu enkaz üstümüze devrilir ve çıkaracak kimseyi de bulamayız.
Bugünden tezi yok Adana’da çalışmalar başlamalı ve hasta sayısı artıp da yoğun bakımlarda yer kalmadığına dair açıklamalar yapılmadan önce sahra hastanesinin çalışmaları tamamlanmalıdır.