Dindar insanlar arasında uzun zamandır çok konuşulan bir mevzu var; Bir kısım zevat Kur’an'ın kendilerine yeteceğinden bahisle 'Muhammedsiz (AS) İslam' olarak nitelendirilen, hadislerin çok büyük bir kısmını inkâr eden ve toplumun yaygın inanışı olan konuların yanlış bir inanç biçimi olduğunu iddia eden bir yaklaşım içinde.
Akıl temeli üzerine oturtulmaya çalışılan bu inanç sistemi bir yerden sonra bu insanları deizme kadar götürebiliyor.
Son yıllarda özellikle de Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasından sonra CHP’de de hatta bazı Kemalist sosyalistler arasında da buna benzer bir haller yaşanmaya başlandı.
Özellikle bazı il örgütlerindeki yapılanmaların başına getirilen insanların geçmişinde yer aldığı örgütler ve buradan beslendiği kaynaklar nedeniyle CHP içten içe bir kaynama içerisinde.
Başta İstanbul İl Teşkilatı olmak üzere birçok teşkilat başkanının parti içinde yaşattığı travmalar kendisini 'partinin asıl sahibi' olarak görenler tarafından yoğunluk derecesi düşük te olsa eleştiriliyor.
Öyle ya daha düne kadar önce Merhum Erbakan’a ve Milli Görüş tabanına sonrasında Recep Tayyip Erdoğan’a ve Ak Partililere; "Gazi, Mustafa Kemal diyorlar ama Atatürk diyemiyorlar" diye kızanlar şimdi kendi içindeki insanlara tepki göstermek zorunda kalıyor.
Kısmen de haklılar tabi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve dahi Cumhuriyet Halk Partisi’ni kuran insanların kemiklerini sızlatan açıklamalar art arda geliyor CHP içerisinden. Daha önce HDP tabanının gönlünü okşayan açıklamalar yapanlara yönelik kızgınlıklarını gizlemeyenler son gelişmeler karşısında onlara rahmet okumaya başladılar.
Hendek olayları ve sonrasında yaptığı açıklamalarla hükümeti eleştiren ve PKK sempatizanlarını öven, PKK'lı cenazesine katılan CHP'lileri bile şimdikilerin yanında baş üstünde taşımaya hazırlar.
Devlete katil diyen, Mustafa Kemal’i kalıpların içerisine sıkıştırmanın anlamı yok bahanesiyle Atatürk demeyi uygun bulmayan il başkanlarına alışamadılar daha. Alışacaklar ama. Zira Genel Başkan Kılıçdaroğlu’ndan tam destek geliyor her seferinde bu cenaha ve onların savunucularına.
Şimdi bir de Ak Parti karşıtlığını devlet karşıtlığına dönüştürenler çıktı meydana. Düşüne biliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kişilerin miras bıraktığı partinin bazı yöneticileri bugün o mirası tüketme ve devleti zor durumda bırakma derdindeler.
Bir Genel Başkan Yardımcısı'nın, bir milletvekilinin, bir danışmanın, bir belediye başkanının uluslararası kamuoyuna açıklamalar yaparken Tayyip Erdoğan düşmanlığını devlet hatta Cumhuriyet düşmanlığına dönüştürmelerini sadece gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet olarak düşünmemek gerekir. Bu insanların içerisinde yer aldığı büyük bir oyunun küçük bir parçası olabilir onların yaptığı açıklamalar. Yoksa Türk Devleti'nin, yurdun her yanında vatanın ve milletin bekası için verdiği mücadelelere çomak sokmalarının başka ne anlamı olabilir?
Son olarak Azerbaycan'da yaşanan gelişmeler sonrasında bir CHP'linin Ermenileri savunan ve Türkiye'nin Azerbaycan'a silah ve asker desteği sağladığını söylemesini bunu açıklarken de cihatçı diye nitelendirme yapmasını nereye koymamamız lazım?
Hâlbuki Mustafa Kemal'in; Azerbaycan ile ilgili kardeşlik bağlarını ifade ettiği cümleleri her halde bir CHP’li benden çok daha iyi bilir.
Kemalizm adı altında önce Atatürk ilke ve inkılaplarının içini boşaltanlar şimdi de Atatürk'ün partisinde Atatürk'ün adına tahammül edemediklerini açıklama cüretine girişebiliyorlar ve buna da parti içinden yüksek yüksek sesler çıkmıyor hatta hatta Genel Başkan da o insanlara destek veriyorsa bütün bu gelişmelere tek cümle ile karşılık verilir; Pes! Artık.
Gerçi yukarıda da yazdığım gibi son yıllarda Atatürk'ü kendisine kalkan olarak kullanan ve O’nun hayatını anlatıyorum bahanesiyle küçük tatlı yalanlar ve ajitasyon soslu hikâyeleriyle kitaplar basan bunu da binlerce liradan dakikalar içinde satanların hukuksuz ve kanunsuz işlerini de gördüğü halde bu insanları Atatürk'ten nemalanıyor diyerek dışlamayan dahası bu adamlara taparcasına methiyeler düzenler olduktan sonra CHP'nin bu gidişatını durdurmak mümkün değil.
Çok yakında partinin logosundaki altı oklar kaldırılırsa hatta hatta CHP'nin adı bile değiştirilirse hiç şaşırmayın. Zira partinin içinde aşırı sol, silahlı örgütlerden beslenmiş, oralarda yetişmiş, sözde Kemalist ama özde Atatürk düşmanı çok sayıda isim önemli kademelerde yer almaya devam ediyor.