Her sene aynı tantanayı yaşamaktan bıktım usandım. Şimdi birileri biz de senin her sene aynı şekilde röportaj ve yazılarından bıktık diyebilir. İçi boş da olsa kendi tercihleridir. Ben doğru bildiğimi yapmaya devam edeceğim.
Konu malum Rakı Festivali olarak başlayan ardından dönemin Adana Valisi’nin canlı yayında festivalin yapılmasına izin vermeyeceğini söylemesiyle adeta Vali Bey ile dalga geçer gibi ADANA KEBAP VE ŞALGAM FESTİvali olarak adı değişen sözde festivalden bahsediyorum.
Kim olduğu resmi olarak belli olmayan ancak gayr-ı resmi olarak herkesin bildiği birileri yine düğmeye basarak festivalin yapılacağına dair sosyal medyadan ekinlik davetleri göndermeye başladılar.
Pandemi koşulları nedeniyle bu sene yapmaları zaten imkansız ama benim asıl merak ettiğim hem örf ve adetlerimize göre hiç hoş olmayan görüntülerin ortaya çıktığı hem de kanunen tanıtımı yasak olan bir şeyin festivalini yapmak isteyenler kim? Bu kişilere devlet neden müdahale etmiyor?
Her yıl aralık ayı yaklaştığında temcit pilavı gibi bu organizasyonu önümüze seren rant çeteleri Adana’nın, Adanalının sırtından ceplerini doldurma gayretinde. İşin garip tarafı sözde özgürlükçü bir takım zevatın, herkesin istediğini yapmakta özgür olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin laik bir ülke olduğu sakızını çiğneyerek her durumda eleştirdiği bu kodamanlara sahip çıkıyor olması. Bu kişilere başka bir mevzu ile ilgili herhangi bir cümle kursanız ilk söyleyecekleri şey şu olur; "Bireysel anlamda herkes özgürdür ancak bir şahsın özgürlüğü başka bir insanın alanına girdiğinde biter." E! Ben de tam olarak bunu diyorum zaten. Rakı festivalinin ulu orta yapılmasıyla, değil bir kişifestivale karşı olan tüm Adanalıların özgürlük hakkına tecavüz etmiş oluyorsunuz.
Yazılanları dahi okumuyor, okusa da anlamıyorlar. Çünkü ben hiçbir konuşmamda ya da yazımda alkollü içki kullanan insanların cezalandırılmasını istemedim/istemiyorum. Alkollü içecek kullanmak herkesin kendi tercihidir ve ben bu tercihe yönelik bir zorlamayı asla istemem. Benim sorguladığım şey; kanunen reklamının dahi yapılması yasak olan bir maddenin festivalinin nasıl böyle uluorta yapılabildiğidir. Bu insanlara neden herhangi bir ceza verilmediğidir.
Maskesiz dolaşacak olsanız 3 Bin TL, yasak alanlarda sigara içseniz Dokuz Yüz TL cezayı anında yersiniz ama izinsiz bir şekilde bu şehrin büyük bir caddesini kapatıp festival yapsanız hiçbir sorumluluğu yok. Böyle şey mi olur? Kanun devleti mi yoksa her aklına esenin istediğini yapabildiği ve herhangi bir yaptırımla karşılaşmadığı muz cumhuriyeti mi burası?
Bu sözde festival ile ilgili geçtiğimiz yıllarda çok röportaj yaptım. Başta bölge esnafı olmak üzere Adanalıların büyük bir kısmı bu etkinliğe karşı çıktığını ifade etmişti. Bu insanların bazısı kendisinin de alkollü içecek kullandığını ancak bunun uluorta yapılmasının topluma kötü örnek olduğunu ifade etmişlerdi. Görüntüler sosyal medyada hala var. Arzu eden izleyebilir.
Peki ben neden bu organizasyona karşı çıkıyorum;
Birincisi; kamuya açık olan sokak, bulvar, park vb. yerlerde böyle bir etkinliğin düzenlenmesi kanunen yasak olduğu için.
İkincisi; alkolün aleni bir şekilde reklamı yapılıyor. Sosyal medyadan çocukları özendirecek tarzda tanıtımlar gerçekleştiriliyor. Bu da kanunen yasak olduğu için.
Üçüncüsü; organizasyonun düzenlendiği yerde o gece satış yapan esnaf açık ve net bir şekilde vergi kaçırıyor. Satışların büyük kısmında fiş veya fatura kesilmediği için.
Dördüncüsü; bu sözde festivalin düzenlenmesini isteyenlerle festivale karşı çıkanlar arasında ortaya bir kutuplaşma çıktığı, halkı birbirine karşı kin ve düşmanlığa sevk ettiği için.
Beşincisi; bu festivali kimin düzenlediği belli olmadığı için. Düşünsenize, birileri geçmiş yıllarda olduğu gibi döner bıçakları ve pompalı tüfeklerle alanı bassa işin sorumlusu kim belli değil.
Altıncısı ve belki de en önemlisi; Kadim bir medeniyet şehri olan Adana’da, Ziya Paşa gibi bir Şair/Vali’nin kabri başında, Ramazanoğlu ailesinin kabri başında, Ulu Cami gibi tarihi bir mabedin yanı başında bu etkinliğin gerçekleştirilmesi istendiği için.
Bütün bunlarla birlikte yaşadığımız salgın hastalık sürecini de düşünürsek merak ediyorum bu organizasyona Adana Valisi Süleyman Elban nasıl izin verecek? Emniyet güvenliği nasıl sağlayacak? Halkın sağlığı nasıl korunacak?
Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu güzel şehir, içerisinde onca güzelliği barındırırken, nice tanıtılacak özelliği varken her kötülüğün başı rakıyla, alkolle anılamaz, anılmamalı.