Hükümet ve Memur-Sen arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri olumsuz bir şekilde sonuçlandı. Şimdi iş hakem kuruluna gidecek ve ay sonuna kadar oradan çıkacak karar bağlayıcı olacak.
Memurlar daha önce kazandıkları hakların ötesinde yaşanan enflasyona da dikkat çekerek daha rahat hayat şartları için bastırıyor. Bu dönemde özellikle sosyal medyada maaşları ve diğer sosyal hakları üzerinden memurlara kızan insanlara rastlanır oldu.
Bizim ülkemizde yaşanan en büyük sorunlardan birisi de budur. Bizden daha rahat şartlarda yaşayan bir kesim varsa o kesime mensup insanların haklarının iyileştirilmesi talebine hep kızarak yaklaşırız. Hatta şuan tüm memurların görevden alınacağı ve yeni memurların asgari ücretle çalıştırılmak başlanacağı söylense buna itiraz etmeyen ve o işte çalışmak için can atacak insanlar çıkar karşımıza.
Nedense biz kendi şartlarımızın iyileştirilmesini değil de başkalarının şartlarının daha da aşağılara çekilmesini istiyoruz. Bu da bizim maalesef kitle değil yığın olarak anılmamıza neden oluyor.
Gelişmiş toplumlara baktığınızda kendi hakları kadar kendisinden daha iyi durumdaki insanların da haklarını savunan hatta onların şartlarının da iyileştirilmesi için uğraşan grupları görürüz ama bu iş bizim ülkemizde nedense hep ters teper.
Biz bir birimizi ayağımızdan tutup çekmeyi severiz. Bu yüzden de hiç birimiz düştüğümüz kuyudan çıkamıyoruz. Farkında değiliz hala. Bir kuyuya düşmüşüz ve hiç birimiz Yusuf (as) değiliz.
GENÇLERİN İHTİYACI DEĞİŞİYOR
X kuşağı, Y kuşağı, Z kuşağı altı çok doğru bir şekilde doldurulduğunda toplumların alışkanlıkları ve yaşayışlarıyla ilgili önemli tespitler sunuyor.
İnterneti dolayısıyla sosyal medyanın hayatımıza bu kadar çok girmesi ve bilgiye bir tuş kadar uzakta olmamız nedeniyle artık alışkanlıklarınızı da buna göre değerlendiriyoruz. Geçtiğimiz günlerde gençlerin alışkanlıkları ve davranışlarına yönelik bir araştırma yayınlandı. Bu araştırmaya göre artık gençler sahip olmak istemiyor.
Bir sevgili ile değil bir ömür, yıllar hatta aylar bile geçirmeyi çok görüyor. En büyük dertleri 'takılmak.'
İşin duygusal boyutu bir tarafa ev ve araba konusunda da tasarrufta bulunmak istemiyor. Bizden önceki nesil yıllarca çalışır didinir ve bir ev ile araba sahibi olmayı düşleri. En büyük hayali de buydu. Şimdiki nesil ise ömrünü bir ev ve arabaya sahip olmak uğruna geçirmek istemiyor. Artık her şeyi kiralıyoruz. Arabayı da, evi de.. Bizden önceki nesil çocuğuma bir şeyler bırakayım derdindeyken şimdiki nesil sadece kendi geleceğini düşünüyor. Artık gençler tabir yerindeyse nerede akşam, orada sabah bir hayat geçirmek istiyor. Araştırmanın sonuçları hayli ilginç buna dair izlenimlerimi daha ayrıntılı bir şekilde yazacağım. Şunu belirtmeden de bu bölümü bitirmeyeyim; eskiden bir emekli ikramiyesi işe bir ev ve araba alınabiliyordu. Şimdiyse o ikramiye ile ancak mevcut borçlarını ödersiniz.
ADANA VE FUTBOL
Adana bir futbol şehri. Gerek Adana Demirspor gerek Adanaspor taraftarı için maç günü adeta hayat duruyor. Son bir kaç yıldır Adanaspor yönetimiyle taraftar grubu arasında yaşanan tartışmalar nedeniyle Türkiye'nin en köklü taraftarına sahip Adanaspor neredeyse boş tribünlere oynadı, oynuyor. Bu sene taraftar grupları ile yönetim arasında buzlar erimiş gibi. Toros Kaplanları 2019-2020 sezonunda bu hafta ilk kez seyircisinin önüne çıkacak. Bu maçta taraftara büyük görev düşüyor. Bizim çocukluğumuzdaki maçlarda stadyumlar gelin gibi süslenir, konfetiler havada uçuşurdu. Şimdi yasak belki bunlar ama stadın dolması ve tribünlerdeki pankartlar ile maç boyunca susmayan taraftar Adanasporlu futbolculara büyük bir özgüven getirecektir. TurBeyler sahneye çıksın ve Adanaspor bu maçı kazansın.
Demirspor'a gelince.. Mavi Şimşekli taraftarlar için tek geçer akçe Demirspor. Yönetimde bulunan kişiler ya da onların siyasi görüşleri kimsenin umurunda değil. Dün komünizm şarkıları söyleyen, Livorno ile kardeş kulüp olan Adana Demirspor taraftarı Sedat Sözlü yönetiminde milliyetçi bir çizgiye evrilmişti. Şimdiyse hükümetle yakın ilişkileri olduğu bilinen başkan Murat Sancak'a kimse toz kondurmuyor. Dedik ya; Adana Demirspor taraftarı şahıslara değil kulübün temsiline önem veriyor. Bunun için de her dönem tribünler tıklım tıklım doluyor. Şimdi sıra takımda. Taraftarın hak ettiği; şampiyonluk kupası ve şimdiden ucu görünüyor. İnşallah şehrimizin iki takımı kupanın iki ucundan tutarak seneye Süper Lig'de şehrimizi temsil eder.
BUNLARI YAPMAYA DEĞER
* 24 saat hiç kimse ve hiç bir şey ile uğraşmadan bir yayla evinde veya bir göl başında kendinle zaman geçirmek.
* Hiç tanımadığın bir yere plansız programsız bir şekilde gidip hiç tanımadığın insanlarla zaman geçirmek.
* Bir sivil toplum kuruluşunun etkinliklerine katılıp toplumun dezavantajlı kesimlerinin derdine deva olmak için çalışmak.