Siyaset arenasında tansiyon bir hayli yükseldi. Hava iyice ısındı ve tüm partiler artık seçim havasına girdi. Bu kapsamda her biri yarın seçim olacakmış gibi çalışıyor. Çok değil bir kaç ay önce seçim yazıları yazmaya başladığımızda bizleri algı oluşturmaya çalışmakla suçlayanlar bugün boy boy; "Bu pazar seçim olsa" diyerek sözde anketler yayınlayıp, yazılar yazıyor.
Liderlerin her biri bir ilde. İşin güzel tarafı her birinin mitingleri beklenenden yoğun geçiyor bir çok yerde.
Bununla birlikte halkın arasına girmekten korkmayan Genel Başkanlar zaman zaman tepkilerle de karşılaşıyor. Özellikle Cumhur İttifakı'na oy vermeyi düşünenler daha önce kendileriyle birlikte yol yürüyen isimlerle sürekli bir tartışma içerisindeler. O liderlerin Erdoğan'ı yalnız bıraktığını düşünüyorlar. Liderler ise asıl dışlananın kendileri olduğunu ifade ediyor.
Geçtiğimiz günlerde İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Erdoğan ile Abdulhamid Han'ı bir tutan sözleri ve ardından Erdoğan'ın karşı cevabıyla yeniden alevlenen tartışmalar sonrasında bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.
Hatırlarsınız; Ak Partililer Abdulhamid Han, Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan gibi isimleri işaret edip Erdoğan'ı onların yalnızlığına terk etmeyeceklerini söyler dururlar. Hiç bir karşılık, menfaat, makam, mevki beklemeden Erdoğan'a oy veren, gönül veren insanlar için bu yaklaşımın samimi olduğunu söyleyebilirim ancak çevresine baktığımda açıkçası Abdulhamid Han'ın, Menderes'in, Özal'ın, Erbakan'ın yalnızlığını bilmem ama Mustafa Kemal'in yalnızlığına itildiğini düşünüyorum.
Hatırlarsınız; Falih Rıfkı Atay, Cumhuriyet’in onuncu yılını coşkuyla kutlamaya hazırlandıkları günlerde Mustafa Kemal'in kendisine; “Ben hiçbir şey hissetmiyorum” dediğini anlatır ve ekler: “Çankaya Köşkü’nde yapacak bir iş bulamadığı için iç sıkıntısına tutulduğu vakit, kendisini cangıldan alınarak kafese konulmuş bir aslana benzetirdim.” O, şimdi dünya çapında bir lider ve yepyeni bir ülkenin tek hâkimiydi ama 'küçük' bir sorunu vardı: Yalnızdı.
Düşünebiliyor musunuz? Adına marşlar yazılan 10. yılında ülkenin tek hakimi ve lideri, üstelik Cumhuriyet kutlamaları sırasında hiç bir şey hissetmediğini söylüyor.
Yine Mustafa Kemal'in Rıza Soyak’a: “Bunalıyorum çocuk, bunalıyorum... Ben burada bir nevi mahpus hayatı yaşıyorum. ... Herkes işinde gücünde... Benim ise çoğu günler, bütün günümü değil, bir saatimi dahi dolduracak işim yok. ... (Soframda bile) karşımda aşağı yukarı hep aynı insanlar, aynı yüzler... Hasılı bıktım, usandım çocuk.”
Genç Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal kendisini o kadar yalnız hissediyordu ki her şeyi bir kenara bırakıp yeniden çocukluk günlerine dönme arzusunu sık sık yakınındakilere söylüyordu.
Yalnız hissediyordu kendisini çünkü; müthiş bir çember vardı etrafında. Halkla bağı koparılmış, devlet idaresi ile ilgili hemen her konu uhdesinden alınmış, zirvede ama tek başına oturan, hep aynı yüzleri gören, hep aynı şeyleri yaşayan bir insan konumuna gelmişti.
Buna karşılık yapabileceği hiç bir şey de kalmamıştı. Etrafındakiler öyle sıkı bir duvar örmüşlerdi ki o duvarı yıkıp geçmesi imkansızdı.
Cumartesi gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yeni Adana Stadyumu'ndaki konuşmasına başlamak için platforma yürüdüğü sırada Cumhuriyet'in ilk yıllarında yaşanan bu hadiseleri hatırladım. Erdoğan'ın etrafı kalabalıktı ama kendisi sanki yalnız gibi yürüyordu.
Erdoğan'ın bir alış-veriş merkezinin açılışında yaptığı konuşma geldi sonra aklıma; "Yalnızlığımı biliyorum ama mücadelemi sürdüreceğim."
Sonra şunları düşündüm; Erdoğan belki Abdulhamid Han'ın, Menderes'in, Özal'ın, Erbakan'ın değil ama Mustafa Kemal'in yalnızlığına itilmişti.
Yanında dost görünümlü kurtlar Etrafında sendelemesini bekleyen çakallar var maalesef Ümmetin yigidinin yardımcısı Allahtir
Rabbım razı olsun tesbitleriniz yerinde malefes başkan yalnız bırakılmış durumda ama yarenş Allsh olanın beli yere gelmez güvendiği tek yer Allah olan kaybetmez bu kadar yetim dulun duasını alanı Allah yalnız bırakmaz Rabbım yar ve yardımcısı olsun kalemine sağlık kardeşim
Tebrik ederim Kurtulus kardeşim,çok yerinde ve zamanında deginmissin konuya