Adana Müftüsü Dr. Hasan Çınar nevi şahsına münhasır bir isim. Daha önce Adana’da görev yapan İl Müftüleri arasında sanırım vatandaşla en çok hem hal olan kişidir. Hasan Hoca aynı zamanda iş, siyaset ve bürokrasi dünyası ile de iyi ilişkiler kurdu. Görev süresi boyunca pek çok hizmete imza atarken de kurumunu tartışmaya hiç açmadı.
Dr. Hasan Çınar’a Salı akşamı düzenlenen vefa programında buna yakinen şahit oldum.
Yaklaşık 5,5 yıl önce Adana’ya atandığında o zaman çalıştığım televizyonda Doç. Dr. Mehmet Zeki Uyanık hocam ile birlikte kendisini ağırlamış ve şehrimizde kendisi ile ilk kez canlı yayında röportaj yapmıştık. O gün bugün de ikili ilişkilerimiz hep iyi bir şekilde devam etti.
Hem medrese eğitimi hem de üniversite eğitimi almış olmasından dolayı meseleleri daha farklı değerlendirebiliyor, içtimai konuları güncel durumla harmanlayarak halkın da anlayabileceği bir şekilde açıklayabiliyordu.
Her sabah on binlerce kişiye ulaşan fetvaları da yine herkes tarafından ilgi ile takip ediliyor.
Sadece camilerde değil, STK’ların etkinliklerinde, okullardaki konferanslarda hep iki şeyi ön plana çıkartıyordu; Gençlik ve aile.
Gençlerin iyi eğitim almasını ve ailelerin daha güçlü bağlar kurmasını tavsiye ediyor bunun için de müftülük özelinde kayda değer çalışmalar yaptırıyordu.
Genç kızlar için Diyanet Vakfı’na ait yurdun yaptırılması için ne kadar büyük bir çaba harcadığını yakinen biliyorum. Şu an o yurt yüzlerce genç kızımıza hizmet veriyor.
Vefa programında Adana Valisi Dr. Süleyman Elban’ın bir sözü çok dikkatimi çekti. Sayın Valimiz Hasan Hoca’nın gayretli çalışmalarına vurgu yaptıktan sonra onun hem din adamlığını hem de yöneticiliği övdü ve helallik diledi. Bu, Sayın Valimizin ne kadar mütevazı bir kişiliği olduğunu da ortaya koyan önemli bir durumdu.
Hasan Çınar ise konuşmasında özellikle kendisi ile geçtiğimiz ay yaptığımız röportajda da öne çıkardığı bir konuyu dile getirdi. Adana’da din hizmeti alanında görev yapanlar için yapılacak Dini Yüksek İhtisas Merkezi’nin faaliyete geçirilmesi konusunun önemine dikkat çekti. "Adanalı Diyanet görevlileri bir hizmet içi eğitim söz konusu olduğunda Ankara'ya, İstanbul'a, Konya'ya, Kayseri'ye, Erzurum'a, Gaziantep'e gidiyorlar ancak şehrimizde bu eğitimi alamıyorlar. Bir hayırseverimiz bize Seyhan Nehri'nin kenarında 20 dönüm bir arsa bağışladı. Tüm resmi sorunları aştık. Şu an kazma vurulacak konuma geldi. Benim görev sürem bu işi tamamlamaya yetmedi ama sizlere bunu emanet bırakıyorum" dedi.
Burada bir farklı parantez açmak istiyorum. Davetliler arasında Adana Sanayi Odası Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili, Kıvanç Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi gibi önemli unvanları olan Zeki Kıvanç da vardı. Hasan Hocam bu sözleri söylerken ben hemen Zeki Kıvanç’a çevirdim gözlerimi. Zeki Kıvanç şehrimize önemli yatırımlar yapan bir sanayici aynı zamanda hayırsever de bir isim. Adana’da kazandığını Adanalılarla paylaşıyor. Bu işin babayiğitliğini de o üstlenebilir. Elbette tek başına değil. Bence Zeki Kıvanç’ın öncülüğünde oluşacak bir heyet dilerse bir yıl içinde bu işi bitirir. Bugüne kadar kamudan kazanırken birlik olan müteahhitler de elini taşın altına koyup bu konuda da birlik olurlarsa Dini Yüksek İhtisas Merkezi çabuk bitirilebilir.
Dr. Hasan Çınar’ın vefa programı çok profesyonelce ayarlanmış bir programdı. Şahsi anlamda daha mütevazı bir program, bir kamu kurumunun salonunda düzenlenebilirdi diye düşündüm ama programı organize edenler Sayın Müftümüze böyle bir vefa programını uygun görmüşler sanırım.
Nihayetinde Adana’dan bir Hasan Çınar geçti. Bu şehirde önemli işlere imza atan, burada doktor unvanı alan ve imza attığı başarılı işlerden dolayı Başkent Ankara’ya İl Müftüsü olarak atanan Dr. Hasan Çınar’a yeni görevinden hayırlı hizmetler diliyorum. İnanıyorum ki bir gün onu çok üst makamlarda göreceğiz. Kendisine de Adana’ya da yakışır.
Güle güle dertli insan Hasan Hocam. Yolun açık olsun. Sen seferine devam et, zafer Allah’ın dilemesiyle gelir.