Bir kitle partisi olmasının ötesinde daha derin anlamlar taşıyan ve özgül ağırlığı aldığı oy oranından çok daha anlamlı olan partiler vardır. O partiye gönül verenler için seçim gecesi ekrana yansıyan oy oranlarının hiçbir önemi yoktur. Çünkü mühim olan; İnandıkları davanın bir şekilde seslendirilmesidir.
Türkiye siyasetinde hem sağda hem solda hatta orta yolda bile örneğine sıkça rastlayacağımız bu partilerden birisi de Hür Dava Partisi’dir (Hüda Par)...
Henüz birkaç yıl önce il başkanı olarak seçilen Salih Demir iş dünyası, STK’lar, basın ve özellikle de vatandaş ile kurduğu iyi ilişkilerin meyvesini yemeye başladı. Bunun en önemli göstergesi de Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun geçtiğimiz hafta üç gününü Adana’da geçirmesi oldu.
Bir genel başkanın bir şehirde bulunması önemlidir. Üç gününü bir şehirde geçirmesi ise o partinin ve genel başkanın o şehre ne kadar önem verdiğinin en önemli göstergesidir.
Hüda Par Adana İl Teşkilatı üç gün boyunca Zekeriya Yapıcıoğlu’na adeta nefes aldırmadı. Davetli olarak iş adamları, STK ve basın buluşmalarına ben de katıldım. Daha önceki dönemlerinde de Zekeriya Yapıcıoğlu ile iki kez televizyonda canlı yayın yapmıştım. Dolayısıyla kendisini yakından tanır, takip ederim.
Öncelikle çok mütevazı ve kibar birisi olduğunu söylemem lazım. Siyasette bu güzel bir şey ama duygusala bağlamanın da anlamı yok. Hatırlayın bir dönem (bazı melankolikler hala) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in markette sıraya girdiğini, kırmızı ışıkta falan beklediğini konuşur olmuştuk. Bir ülkenin cumhurbaşkanının en önemli iki özelliği olarak bunları saymak ne kadar acı verici. O yüzden siyasetçide mütevazılık ve samimiyet önemli ancak bir o kadar önemli olan da çalışkanlığı, becerileri, ülkeye faydası ve duruşudur.
Yapıcıoğlu bu duruşu net bir şekilde ortaya koyan bir isim. Ayrıca genel kültürü de bir hayli fazla. Katıldığım toplantılarda kendisine yöneltilen sorularda, "Burada biraz zorlanabilir" dediğim ne varsa o, gayet net cümlelerle ve konudan sapmadan cevaplarını verdi. Bununla birlikte hiçbir zaman sinirlendiğine şahit olmadım. Kendisi gibi düşünmeyenlere de ya da söylediklerine itiraz edenlere de gayet saygılı bir şekilde karşılık verdi hep.
Benim en çok ilgimi çeken noktalardan birisi ise Zekeriya Yapıcıoğlu’nun hiç eğip bükmeden söyleyeceklerini muhataplarının da anlayabileceği ve "Acaba ne demek istedi?" diye düşündürmeden ifade etmesiydi.
Örneğin yeni ekonomi modeliyle ilgili bir soruda kendi siyasi görüşünü ve Hüda Par'ın duruşunu net bir şekilde ortaya koydu. Açıkçası konuşmasında kullandığı dil çok dini (İslami). Dolayısıyla toplumun genelinden teveccüh bulması zor. O da bunun biliyor olacak ki; "Toplumun refleksleri zaten bizim düşlediğimiz yere gelirse ancak o zaman Hüda Par'ın istedikleri hayata geçer" diyebiliyor.
Partisinin ülke yönetiminde söz sahibi olması durumunda faizi kaldıracak bir sistemi kurma gayretlerinin olacağını bunu başarabilene kadar da sistemi ıslah ile yola devam edebileceklerini söylüyor.
Partisinin siyasi yaklaşımını da şöyle ifade etti; "Biz, iktidar dünyanın en iyi işini yapsa da ona karşı çıkarız" anlayışında değiliz ancak iktidarın arka bahçesi de değiliz. Doğru bildiğimizi söylemekten geri durmayız. Seçimlerde aldığımız oyun artmasını elbette ki isteriz fakat oyumuz artsın diye de inandığımız değerlerden taviz vermeyiz."
Zekeriya Yapıcıoğlu son programını Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde yaptı. ÇGC yönetiminin tam kadro, en güzel şekilde ağırladığı Yapıcıoğlu’na burada Adana’daki yerel yönetimleri sordum. Başta Adana Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyelerini başarılı bulmadığını söyledi.
Adana’nın sorunlarıyla ilgili de önemli bir çerçeve çizdi. Şimdi bu çizilen çerçeveyi başta Cumhurbaşkanı ve bakanlar olmak üzere Ankara'da her ortamda dile getirmesi, Adana'ya katkı koyacak eylemlere imza atabilmesi lazım. Bunun takipçisi en az bizim kadar Hüda Par Adana İl Başkanı Salih Demir de olmalıdır.
Adana için kim neyi ne kadar yapabilirse yapmalıdır. Buna hepimizin ihtiyacı var.
Kalemine sağlık. Güzel tespitler ve gayet yerinde değerlendirmeler yapmışsınız. Hüda par uzun soluklu ve sağlam adımlarla yürüyor. Halkın tevecühünü alıryor ve bunu hakkediyor.
Eyvallah kardeşim.Kalemine sağlık
Kalemine sağlık çok isabetli bir yazı olmuş