"Mutfaktaki tencere iktidarı götürür" ya da "Mutfaktaki tencere iktidarı ayakta tutar" deyimleri siyasi hayatımızda yaşadığımız değişimlerin nedenine ışık tutan en güzel cümleler.
Bizler siyasi anlamda aklımızdan çok gönlümüzü kullanan insanlarız. Bu yüzden de ne yaşanırsa yaşansın, ne olursa olsun bazı partilerin kemikleşmiş oyları vardır. Bu, genelde böyledir ancak ne zaman ki yaşananlar kendi evimiz, cebimize dokunmaya başlar o zaman iş değişir.
Ülkenin ekonomisi kötüye gittiğinde iktidar değişiklikleri de kaçınılmaz olur. 100 yıllık ülke geçmişimiz bunun örnekleriyle doludur.
Her dönem dışa bağlı bir ekonomik programı uygulamış ve daha çok küresel sermayeler ne isterse onu yapmış, kapitalizmin tüm dayatmalarına kapısını açmış, milli bir ekonomi politikasına sahip olamayan iktidarlar için bu, kaçınılmaz bir sondur.
İpler başkasının elindeyse onun oyuncağı olursunuz. Onlar ne isterse onu yapar ve sonunda para babaları istediği için iktidarı bırakmak zorunda kalırsınız.
Şimdiki iktidarın 20 yıllık dönemde ekonomik olarak yaptığı en güzel şeylerden birisi borçlarını bitirdiği IMF’den bir daha da borç para almamasıydı. Gelinen noktada ise adı IMF olmayan ama kökü dışarıda olan kurumlara bel bağlandığı ve dışarıdan para girmediğinde sürekli ekonomik dalgalanmaların yaşandığı bir ekonomik sistem oluştu.
Hatırlayın Amerika’nın rahip ajanını vermedik diye yaşananları? Aynısı Almanya ile de yaşandı. "Dolar 7 lira olacakmış? Avucunuzu yalarsınız" diyen Bakan bugün ne düşünüyor acaba?
Bütün bunların ışığında geçtiğimiz gün katıldığım bir program başlıkta sorduğum soruyu aklıma getirdi? İslam iktisat nizamı uygulansa bugün durumumuz ne olurdu?
Köklü Değişim Adana tarafından "Ekonomik Krizlere İslami Çözümler" başlığıyla bir otelde düzenlenen program ekonomik anlamda yaşadığımız sıkıntıların bertaraf edilebilmesine dair önemli ipuçları taşıyordu.
Bu toplumun azgın azınlığının herhangi bir konunun önünde ya da sonunda İslam varsa tüylerinin diken diken olduğunu biliyorum. Onları bir kenara bırakarak bundan sonraki bölümü yazacağım.
İslam’ın her konuda olduğu gibi iktisat üzerine hükümleri bugün dünyanın hiçbir ülkesinde ya da şehrinde uygulanmıyor. Uygulanmıyor olması beşerin fıtratına ters olmasından değil küresel para çetelerine uymamasından kaynaklanıyor.
Hâlbuki misal İslam Halifesi Ömer B. Abdulaziz döneminde uygulanan ekonomik düzende zekât verecek insan bile bulunamamıştı.
Elbette bugün ile bundan 1400 yıl öncesini aynı kefeye koyacak değilim ancak Allah’ın hükümleri hem zamanlar üstü hem de evrenseldir. Örneğin; Veda Haccı ile Müslümanlara yasaklanan, bugün hepimizin başına bela olan faiz sistemi uygulanmıyor olsaydı ekonomik anlamda bu kadar sıkıntı yaşanır mıydı?
Mal (para, altın vb.) biriktirmek için değil harcamak için vardır. Size çok gelen miktarın küçük bir kısmını da paylaşmanız için... Düşünsenize bugün sadece zekât sistemini hayatımıza idame ettirebilsek fakir sayısı ne durumda olurdu?
Bir de şöyle düşünün; Bugün KDV, ÖTV vb. adlar altında vergilerin alınmadığı örneğin asgari ücretin tamamının herhangi bir kesinti olmadan elinize geçtiği bir sistem olsa bu kadar sorun yaşar mıydık?
Bugünkü adaletsiz vergilendirme sisteminin dışında toprağınızın bereketi, ektiğiniz ürünün bedeli, o yıl hasat ettiğiniz ürün miktarı gibi onlarca değişik ölçüt göz önüne alınarak adaletli bir şekilde uygulanan bir model olsa hepimiz daha huzurlu bir şekilde yaşamaz mıydık?
Üstüne bağımsız ve bağlantısız bir ekonomik model sizi başkalarına da örnek kılabilirdi.
Son tahlilde insan için güzel olan ne varsa bizim inanç sistemimiz içerisinde var. Eksiklik inandığımız değerlerden değil onu uygulaya(maya)n insanlardan kaynaklanıyor.
Bu duyguları bir kez daha hatırlamama vesile olan Köklü Değişim Adana kadrolarına ve programa katılanlara teşekkür ediyorum.
Kurtuluş bey, İslam kendine has özellikleriyle iktisadı anlamda diğer sistemlerden ayrıdır. Uluslararası ticaret ise kapitalizm sistemiyle işler. İslam iktisadı Hak ölçeklidir. Helal kazanç odaklıdır. Kazancın nereden değil hangi yollardan elde edildiği önemlidir. İslamda faiz haramdır, Mehir de islamda iktisada girer ve kadının ekonomik güvencesidir. Dinimiz erkek kadın ayırd etmeden haklarımıza önem vermiştir.
Adaletli ekonomi sisteminin tez vakitte uygulanması dileği ile
Ölçü İslam dan alındığı sürece insanlar sıkıntıya girmeyecek tir.