Pazartesi günü "Adana Avrupa’nın Çöplüğü Değil"başlıklı yazım yayınlandıktan sonra onlarca kişi beni aradı. Bu arayanlar içerisinde toplumun her kesiminden insanlar vardı ve hepsi birbirinden ayrı ve bağımsız olarak ortak bir noktaya işaret ediyordu.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in Adana’daki atık geri kazanım tesislerindeki incelemelerle ilgili yaptığı açıklama bir gerçeği de göz önüne serdi. Açıklamada; denetleme yapılan 133 tesisten 26’sının Geçici Faaliyet Belgesi veya Çevre İzin ve Lisans Belgesi olmadan çalıştığı tespit edildiği için bu işletmelerin kapatıldığı ve işletmelere 7 milyon liradan fazla ceza kesildiği vurgulanıyordu.
Düşünebiliyor musunuz? Şehrin ortasında koca koca tesisler belgeleri olmadan, kaçak bir şekilde faaliyet yapıyorlarmış. Gözümüzün önündeki bu hadise ise belki de bilerek yetkililer tarafından görmezden geliniyormuş. Bilerek diyorum çünkü siz küçük bir manav dükkanı açsanız aynı hafta denetime gelir ekipler.
Bunun ötesinde tesislerle ilgili denetimler ve cezalar başlangıç için önemli bir gelişme ancak ben yetkililerden bir de özellikle şu durumu araştırmalarını istiyorum; Bu tesislerin su ve elektrik kullanımı kanuni mi?
Neden böyle yazıyorum? Çünkübirçok tesiste kaçak elektrik kullanımı ve halk arasında 'çakma' olarak adlandırılan yöntemle açılan su kuyuları ile şehrin suyunun kullanıp su için her hangi bir ücret ödememe durumları söz konusu olduğu iddia ediliyor.
Elektrik eğer kaçak kullanılıyorsa (ki şu an bu işletmelerinin bazılarının geçmişte kaçak elektrikten ceza yediklerini de duydum. Bir kere bu işi yapanın bir daha yapmayacağının garantisini kimse veremez) zaten hırsızlık suçundan da yargılanmaları ve ceza almaları gerekir. TEDAŞ görevlilerinin bu işletmelere giremediklerini dahi iddia edenler var.
Öte yandan derin su kuyusu (çakma) sondajı ile su çıkartılıp bu çöpler temizleniyorsa burada da iki büyük sorun var. Birincisi artık herkesin bildiği gibi dünya bir su savaşlarına doğru gidiyor. Önümüzdeki 50 yıl içerisinde eğer çözüm bulunamazsa su kaynaklı savaşlar başlayabilir. Çünkü küresel ısınmayla birlikte su alanlarımız yok oluyor. İşte böyle bir ortamda suyun nasıl kullanıldığını da değerlendirmek zorundayız.
Sadece bir kilo poşet için 17 LT. su harcandığı ifade ediliyor. Bu suyu da çakma su kuyusundan temin eden işletmeler belediyeye neredeyse hiçbir bedel ödemiyor.Üstüne bir de şehrimizin suyunu kirletiyor. Sağlıklı bir denetim de yapılmayınca elektriği ve suyu bedavaya (!) kullanan bu işletmelerin sahipleri parasına para katarken biz şehirdeki artan sıcaklık, kötü koku, kirli hava ve kirli su gibi sorunlarla boğuşuyoruz.
Olan hem şehrimizin hem de çocuklarımızın geleceğine oluyor.
Burada en büyük sorumluluk Adana Valiliği ile Adana Büyükşehir Belediyesi ve ASKİ yönetimine düşüyor.
Onlar işlerini doğru yaparlarsa Adana’yı Avrupa’nın çöp merkezi olmaktan kurtarırlar.
Sakın yanlış anlaşılmasın, katı atık tesislerine asla karşı değilim. Bunların kanunlara aykırı bir şekilde şehrin kimyasının bozarak faaliyet göstermelerine karşıyım. Her ne pahasına olursa olsun bu sorunların önüne geçilemezse hem suyumuz iyice tükenecek, hem kirlenecek hem de geleceğimiz çok daha büyük tehlike altına girecek.
Adana Valisi Sayın Süleyman Elban, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Zeydan Karalar lütfen bu kötü gidişe bir son verin ve Adana’ya yönelik bu çevre katliamının önüne geçin.
KURUŞ İLE DEĞİL DURUŞ İLE ŞAMPİYON
Adana’nın en önemli futbol kulüplerinden birisi olan Adana Demirspor 26 yıllık hasreti bitirmeye çok yakın.
İzmir’in Menemen ilçesinde Menemenspor ile karşılaşacak olan Mavi Şimşekler bu maçtan galip gelmeleri halinde şampiyon olarak, berabere kalmaları veya yenilmeleri halinde Giresunspor ve Samsunspor maçlarının skorlarına göre direk bu da olmadı son tahlilde Play-Off’lardan Süper Lig’e çıkabilir.
Ligde bir iddiası olmayan ve kümede kalması da kesinleşen Menemenspor’un rahat çıkacağı maçta tüm stres Adana Demirsporlu futbolcularda olacak ancak Mavi Şimşekler tecrübeli hocası ve futbolcularıyla bu doksan dakikayı da kayıpsız atlatarak şampiyonluk kupasına kavuşacaktır.
Çocukluğumuzdan beri gönül verdiğimiz ve Süper Lig hasretini dindirmesi için büyük bir sabırsızlıkla beklediğimiz Adana Demirspor’un Süper Lig’e anonim şirketi olarak çıkacak olmasıyla ilgili düşüncelerimi ise şampiyonluk maçının ardına bıraktım.
Şampiyon olsa da, küme düşse de 'Halkın Takımı'nı tutmaya devam edeceğiz. Klasik deyimle sokakta oynasa kaldırımda destekleyeceğimiz Adana Demirspor sevdasını biz kuruş ile değil duruş ile ölçeriz.