Konuyu ilk duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Başka şehirdeki bir yatırım belki de on yıllar sonra ilk kez Adana’ya kaydırılıyordu.
Son yıllarda Adana’daki birçok kamu kurum ve kuruluşunun komşu illere taşındığına dair haberleri sıkça okumuştuk. Adana için yazacak olursak önce TRT sonra TCDD ardından havaalanı derken birçok önemli kamu kurum ve kuruluşunun elimizden alınarak Mersin’e gönderildiğine şahit olduk.
Adanalılar olarak bizler konuşurken elin oğulları çalışmış, çabalamış, kulis yapmış ve sonunda hizmetleri şehirlerine kazandırmıştı. Şimdi ise tam tersi olmuştu. 10. Kalkınma Planı’nda Mersin’de yapılacağı ilan edilen Doğu Akdeniz Ana Konteyner Limanı’nın Cumhurbaşkanlığı 2022 yılı yatırım programında bölgesel ve kıtasal anlamda aktarma merkezi amacıyla Adana’da yapılacağının açıklanması beni çok şaşırttı.
Elbette Adana bu yatırımı fazlasıyla hak ediyordu. Zira bir tane Mersin’de iki tane İskenderun’da olan ama Karataş ve Yumurtalık ilçeleriyle Akdeniz’e açılan Adana’da olmayan konteyner limanı Adana’da olursa her şeyden önce bu şehrin sanayicileri kazanacaktı. Elbette oluşturacağı istihdam ile bölge halkı da bundan istifade edecekti. İşte bu yüzden Adanalı bürokratlar, siyasetçiler, işadamları ve STK temsilcileri çok önemli bir çalışma yürüttüler ve bu önemli yatırımı kentimize kazandırdılar.
Kim ne dersen desin Adana (Doğu Akdeniz) Ana Konteyner Limanı projesini Adana’ya kazandıran herkes bu şehre muhteşem bir gelecek hazırlamış, kendi ahiretine de harika bir yatırım yapmıştır.
Adana hak ettiği bu hizmete kavuşması gerekiyor ancak önümüzde büyük bir tehlike var. Mersinliler yaşadıkları ilk şoku üzerlerinden attılar ve konuyla ilgili başta siyasetçiler ve iş dünyasından isimler olmak üzere karara sert tepki gösterdiler. Tabi bünyeleri buna pek alışık olmadığı için çok rahatsız oldular. Benim öğrendiğime göre kararın yeniden gözden geçirilmesi ve limanın Mersin’e yapılması için hem Mersin’de hem de Ankara’da yoğun bir çaba içine girmişler bile.
Bu arada Adana’da birkaç siyasetçi dışında konuya sahip çıkan kimseyi göremedim. Üzerimizdeki ölü toprağını bir türlü atamıyoruz. İşte bu yüzden konuyla ilgili büyük bir çaba harcadığını bildiğim ve bazı zamanlar haftada birkaç kez Ankara’da bu işi takip ettiğini duyduğum Adana Valisi Süleyman Elban’a büyük iş düşüyor.
Bence Vali Elban’ın en büyük kusuru basın ve STK’lardan uzak bir çalışma yürütmeyi sevmesi. Hâlbuki;"Ortak akılla şehri yöneteceğiz" diyordu kendisiyle yaptığım bir röportajda. Kendisinin gayretlerine yakından şahitlik eden birisi olarak bu gayretlerin boşa çıkmaması için iş dünyasıyla olduğu kadar hatta belki çok daha fazla STK ve basınla ilişkilerini geliştirmeli.
Konteyner Limanı eğer bu saatten sonra alınacak yeni bir kararla yeniden Mersin’e kaydırılacak olursa bu güzelim kente yazık olur. Bu çığın altında da en çok siyasetçiler ve bürokratlar kalır.
STK’lar hemen konuyla ilgili paneller, konferanslar düzenlemeli. Konteyner Limanı’nın Adana’ya sağlayacağı katma değeri anlatmalı. Bakanları, bürokratları şehre davet etmeli ve bu yatırıma kentin ihtiyacı olduğunu anlatmalı.
Medya alanında faaliyet gösterenler ise konuyla ilgili daha çok yazılar yazmalı, programlar yapmalı, röportajlar gerçekleştirmeli.
Tarıma Dayalı İhtisas OSB, Su Ürünleri Yetiştiriciliği OSB ve Gıda İhtisas OSB, Seyhan ve Yüreğir’de yapılacak hastaneler derken Adana’ya nefes aldıracak bu projelerin sıkı bir şekilde takip edilmesi gerekiyor.
Bir an önce bu yatırımın başlatılması lazım. Siyasetçiler, bürokratlar bütün kişisel hırs ve çıkarlarını, siyasi düşüncelerini bir kenara bırakıp bu işin nihayete erdirilmesi için elini taşın altına koymalı. Adana bu yatırımı da fazlasını da hak ediyor. Adanalıya bu hizmet de fazlasıyakışır.
Adana Valiliği öncülüğünde herkesi bu güzel kente el birliğiyle, daha fazla hizmet etmeye davet ediyorum.Bunu başarabiliriz.
Tebrik ediyorum kardeşim. Adana son 30 yılda özelliklede 20 yıldan beri sürekli dususte. Adanalı olarak gördüğüm diğer şehirlerden sonra Adana mızın ne kadar geri kaldığını görmek beni çok uzuyor. Belediyelerimiz ,yeterli çalışmıyor ( sadece bu dönem degil) siyasetcilerimiz gereken ilgiyi göstermiyorlar kentimize. Gelişebilmek için herşey var bizde (Tarım, sanayi ,deniz ,orman ,nehir ,gol...) Ama organizasyon yok.Bu kentin eski parlak günlerine dönmesi en büyük arzum. Sasa nin yumurtalik yatırımı, konteyner limani ,organize sanayi ve tarım bölgeleri umarım kısa zamanda faaliyete geçer. Birde belediyelerimiz yollar ,parklar ,kent meydanları, raylı sistem ve modern bir otogar yaparlarsa.....çok iyi olur.