Adana Demirspor 26 yıllık özlemi geride bıraktı. Bu süreçte defalarca Süper Lig’in kapısından dönen Mavi Şimşekler geçtiğimiz yıl yapılan teknik değişimle birlikte yönetimin de zihniyet değişimi ile bu hasrete son verdi.
Teknik değişimi hepimiz biliyoruz ancak yönetimin zihniyet değişimini kimse konuşmuyor. Hâlbuki eğer Başkan Murat Sancak önceki teknik direktörlerle ilişkisini Samet Aybaba ile de aynı şekilde sürdürseydi bugün çok farklı şeyleri yazıyor/konuşuyor olabilirdik.
Belki de Murat Sancak bu yazıda Adana Demirspor’un eski başkanı olarak anılırdı. İyi ki de anılmıyor. Zira "Süper Lig görmeden gömmeyin bizi" tezahüratlarıyla takımını yaz, kış ülkenin dört bir yanında hiçbir karşılık beklemeden destekleyen fedakâr taraftara Süper Lig yakışırdı.
TFF 1. Lig şampiyonluğunda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Şimdi önemli olan Süper Lig’de kalıcı olabilmek. Bunun için de güzel bir kadro kuruldu ancak bu yetmez. Bir iki takviye ile birlikte özellikle sosyal medyada yazılıp çizilenlere de fısıltı gazetesindeki dedikodulara da kulak asmamalı ve bu seneki hedefi, 'Süper Lig’de kalmak' olarak belirlemeli. Sonraki senelerde ise oturmuş bir kadro ve yönetim anlayışı ile Avrupa kupalarına katılmak ve hatta bugün büyük sıkıntılar yaşayan Bursaspor’un bile başardığını başarıp Süper Lig şampiyonluğunu hedeflemek daha doğru bir yaklaşım olur.
ORGANİZASYON GÖZ DOLDURDU
26 yıllık hasreti dindiren Adana Demirspor şampiyonluk kupasına Beşiktaş ile yaptığı hazırlık maçından önce düzenlenen törende kavuştu.
Görsel şov olarak organizasyon göz doldurdu. Işık gösterileri, havai fişekler, taraftarın katılımı harikaydı.
Töreni düzenleyen ekip çok hızlı ve organize bir şekilde hareket ediyordu. Bu anlamda yapılan etkinlik vizyon açısından hepimize ilerisi için umut verdi.
TÖRENE YAKIŞMAYANLAR
O akşam her şey çok da güzel değildi.
Bütün eksikliklerin ötesinde bir konu beni ziyadesiyle üzdü. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ve Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik’e yönelik tavırlar Adana Demirspor taraftarına yakışmadı. Ne olursa olsun misafirlerimizi kulüp kültürüne uygun bir şekilde ağırlayabilmeliydik.
Organizasyondaki eksikliklere gelince;
Sunucu çok kötüydü. Ses mühendislerinin (!) hatalarıyla birlikte ne dediği anlaşılamayan bir sunucu vardı alanda. Heyecanı yoktu ve taraftara coşku vermekten uzaktı. Balotelli’yi anons ederken bile herhangi bir kimsenin yapabileceği anonsu yaptı. Takıma da o kadar yabancıydı ki bir ara Adana Demirspor yerine Adanaspor dedi. Keşke daha profesyonel, takımı bilen birisi olsaydı. Bir de bu tarz organizasyonları her zaman ya bir erkek sunar ya da sunucular arasında bir erkek mutlaka vardır ve şovu o yapar.
Ses konusu da uzmanlık isteyen bir iş. Öyle,"Şurada eğitim aldım, buradan belge aldım" diyen değil gerçekten bu işlerde 'kulağı olan' birisi yapmalı ses ayarlarını. Stadın akustiği dikkate alınmadan, gereğinden fazla eko verip, tizleri de fazlasıyla açınca ortaya çorba gibi bir ses çıktı. Stattaki kimse konuşulanları anlamadı.
DJ şov iptal edilince 18.40’da başlayacağı açıklanan tören 20.00’de başladı. Böyle olunca da sıkıştırılmış bir tören izledik. Futbolcuların isimleri ardı ardına anons edildi. Daha birisi platformdan inmeden diğeri çağrıldı. Dolayısyla organizasyon istenildiği gibi tamamlanamadı ve maçın başlama vuruşu da yarım saatlik bir gecikme ile yapıldı. Hal böyle olunca taraftarlar da mağdur oldu.
Büyükşehir Belediyesi maç bitiş saatine uygun otobüs ayarlamıştı ancak maç geç başlayınca o ayarlamalar da boşa gitti. Bürokratlar organize olsa otobüslerin kalkışları da yarım saat geciktirilebilirdi.
Stadın trafik yükü ise şimdiden illallah ettiriyor ki Pandemi kurallarına göre az sayıda seyirci alındığını unutmayalım. Yarın bu süreç tamamlanıp da tam kapasite seyirci maçlara gelecek olsa herhalde yaz döneminde taraftarlar sabaha karşı ancak evlerinde olabilir.
BÜTÜN BUNLARIN ÖTESİNDE
Vizyon güzel ancak Adana Demirspor’un misyonunu da unutmamak gerekir. Atılacak her türlü adım, yapılacak her açıklama, gerçekleştirilecek her transfer kulübün misyonuna göre hayata geçirilmeli. Kulübün misyonu da bellidir; takımının puan sıralamasındaki yerinden çok oyunuyla ilgilenen, rakibine saygılı, her türlü ayak oyununa ne pahasına olursa olsun direnen, hiçbir baskıya boyun eğmeyen, halkın takımı olma uğrunda milletin değerlerini her zaman en üst düzeyde tutan bir takımdır Adana Demirspor.
BALOTELLİ İŞİNE BAKMALI
Yalnız bu sezon en zor iş Teknik Direktör Samet Aybaba’ya düşecek. Hepsi birbirinden değerli oyuncuları yönetmek kolay olmayacak. Hele ki yabancılar. Özellikle de Balotelli. Oyundan çıktığında takımın sportif direktörü ile tartışması ilerisi için taraftarı tedirgin etti. Hırs güzel ancak kontrolsüz güç güç değildir.
Bu yüzden de Samet Hoca ve ekibiyle, arkadaşlarıyla, taraftarlarla iyi geçinmeli. Bir an önce uyum sağlamalı. Maçta güçsüz olduğu ve zamana ihtiyacı olduğu açık bir şekilde ortaya çıktı.
Biz Balotelli’den güzel futbol bekliyoruz. Buradaki oyunuyla yeniden milli takımına seçilmesini istiyoruz. Tabiri caizse Adana Demirspor onun için küllerinden yeniden doğacağı bir kulüp olmalı.
ÇIKAR ÇIKMAZ ÇAKAN ŞİMŞEK
Başkanıyla, teknik ekibiyle, futbolcusuyla, taraftarıyla Süper Lig'e renk katacak bir Adana Demirspor geldi.
Beşiktaş, belki de yarın yapacağı karşılaşmayı düşünerek çok fazla yüklenmedi ancak Mavi Şimşekler’in oyunu bundan sonrası için bize umut verdi.
Süper Lig’de ilk karşılaşmasını Fenerbahçe ile yapacak olan Adana Demirspor inanıyorum ki karşılaşmadan galibiyetle ayrılacaktır. Başlığımız yaklaşık çeyrek asır önceki gibi olacak; Çıkar çıkmaz çakan Şimşek.