Adana’nın en önemli festivallerinden birisi önümüzdeki günlerde başlıyor. Türkiye’nin, belki de dünyanın ilk dijital gastronomi festivali olması açısından da önemli. Ben başından beri bu festivale destek veren bir insanım.
Kıyaslamak açısından değil ama şehrin kültürünü yansıtmak ve değerlerimizi yaşatmak konusunda Portakal Çiçeği Festivali'nden de sonradan adı Kebap ve Şalgam Festivali diye evrilen Rakı Festivali'nden de çok çok daha kıymetli ve önemli bir festival Lezzet Festivali.
9-10-11 Ekim 2020 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan 4. Uluslararası Adana Lezzet Festivali ile ilgili bir şey yazarken festivali Adana'ya kazandıran bir önceki valimiz Mahmut Demirtaş'ı da anmadan geçmememiz lazım. Vali Demirtaş'ın görev yaptığı süre boyunca şehre sağladığı katma değer yadsınamaz. Hele ki yaşadıkları zorlukları da değerlendirirsek başarılı bir dönem geçirdiğini de söyleyebiliriz. Bütün bunların yanında Adana lezzetlerini tanıtan bu önemli festivali ayrı bir kefeye koymamız gerekiyor.
Geçtiğimiz yıllarda düzenlenen festivaller Adanalıların ve yurt içi ve yurt dışından gelen turistlerin büyük ilgisini çekti. Yerel, ulusal, görsel, yazılı, işitsel basında hep ilk/en önemli haber olarak yer aldı festival haberleri.
Bu kapsamda milyonlarca lira verip yaptıramayacağımız Adana'nın reklâmını da yaptırmış olduk. Elbette denetim, hijyen, kalite ile ilgili bazı sorunlar da yaşandı ama bu sıkıntıları denetleyici kurumun hanesine yazdık.
Bütün bu yazdıklarımızdan sonra gelelim bu seneki festivale. Covid-19 salgını nedeniyle dijital olarak gerçekleştirilecek bu festivale bu yıl gerçekten ihtiyaç var mıydı? Bence yoktu. Festivalin yapılması şehrimize maddi bir katkı sağlamayacak. Aksine gerçekleşecek organizasyonları düşünürsek maddi zararımız olacak. Peki, Adana’nın bu işten karı ne olacak?
Ben Adana Lezzet Festivali’nin yapılmasının Vali Süleyman Elban’ın ilk icraatlarından birisi olacağı için ertelenmediğini düşünüyorum. Öyle ya, korona nedeniyle herkesin dikkati ve gayreti bu alana yığılmışken, devletin Adana’ya yapacağı yatırımların çok büyük bir kısmından ses seda çıkmazken hiçbir şey yapmadan durmak Adana’nın yeni Valisi'nin hanesine de eksi olarak yazılacaktı.
Hem Vali Elban için de bir kaçış fırsatı olacaktır bu durum. Geldiğinden bu yana maalesef hala hayırlı olsun dileklerini kabul ediyor. İnşallah festivalden sonra bu 'hayırlı olsun' ziyaretleri bir son bulur ve gelmeden önde 'proje adamı' olarak anılan Vali Elban’ın bu şehir için kafasındaki projeleri hayata geçirmeye başladığına şahit oluruz. Çünkü Süleyman Elban şehre gelmeden önce yaptığımız röportajda; Adana’nın geri kalmadığını, çevresindeki iller hızla gelişirken Adana’nın daha yavaş geliştiği için geri kalmış bir görüntü sergilediğini ve bunu kendi görevde olduğu müddetçe aşmaya çalışacağını, Adana’nın da hızlı bir gelişmişlik örneği sergileyeceğini söylemişti.
İşte Vali Elban'ın bu söylediklerini yapabilmesi için daha çok sahada olması ve makamından uzak kalması gerekir. Yazdığım gibi dijital de olsa bu festival buna bir vesile olabilir.
Son tahlilde geçtiğimiz günlerde şehrimize hiçbir katkı sağlamadığı halde Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından finali İstanbul’da yapılan ve milyonlar liranın hiç edildiği Adana Altın Koza Film Festivali'nin yapılmasını neden istememişsem, 4. Uluslar arası Lezzet Festivali'nin de yapılmasını da bu sebeple arzu etmezdim ancak mademki karar alındı ve uygulanacak o zaman inşallah attığımız taş ürküttüğümüz kuşa değer.
Tabi şimdi önümüze başka bir tartışma konusu çıkacak. Geçtiğimiz senelerde bin bir türlü tartışmalara neden olan ve birçok sıkıntı ile anılan son iki senedir de sadece Barlar Sokağı dediğimiz alanda gerçekleştirilen rakı festivali yapılacak mı? Bekleyelim görelim.