Geçtiğimiz hafta Pozantı 80. Yıl Devlet Hastanesi ile ilgili yazdığım yazı büyük ses getirdi.
Yazının yayınlandığı gün herhalde 20'ye yakın insanla konuştum, yazıştım. Hastane yöneticileri de bu bilgileri nereden bulduğum konusunda bir araştırmaya girmişler. Duyan da zanneder ki; Hastane yönetimi sanki çok gizli şeyler yapıyor da ben de derin araştırmalar sonucunda bu bilgilere ulaştım. Hâlbuki yaptıkları her şeyi aleni bir şekilde yapıyorlar ve konuyla ilgili bilgi sahibi olmayan neredeyse kimse yok Pozantı’da.
Bu yazımda, geçen yazıdan işaret ettiğim ve özellikle hastanenin Başhekimi Prt. Hekim İshak Basatemur ve ekibi ile ilgili iddiaları daha net bir şekilde yazacağım. Ben yine, bir gelişme olacağı ve bu iddiaların araştırılarak sorumlular hakkında gerekli soruşturmaların yapılacağı umudunda değilim ama geçen yazı da belirttiğim gibi onlar yapacak ben yazacağım. Ben sonuna bakmam. Sorumluluğuma bakarım.
İddia edilen ve benim de doğru olup olmadığını çok merak ettiğim hususları sıralayacağım şimdi. İnşallah, başta işin başındaki sorumlular olmak üzere konu hakkında söyleyecek sözü olanlar beni arar da aydınlatır.
Mesela merak ediyorum;
* Başhekim Basatemur’un hastanenin hizmet aracını şahsi aracı gibi kullandığı, mesai saatleri dışında dahi aracı kullanmaya devam ettiği doğru mu?
* Personelin genelinin Basatemur ve ekibi ile ilgili mobbinge maruz kaldığı ve bir kısmının istifa etmesi için baskı yapıldığı doğru mu?
* Bankamatikçi olarak ifade edilen özellikle Ak Parti İlçe Yönetiminde görevli kişilere yakın şahıslar hastanede çalışıyor gözükmekte mi?
* Başhekim İshak Basatemur ile İdari ve Mali İşler Müdürü Ayşe Avan personel arasında adam kayırma yapmakta mıdır? Örneğin, Ak Parti’de tanıdığı olan, arkası sağlam olanları kayırıp, kimsesiz garibanlara mobbing uygulanmakta mıdır? Bu kişiler, makamlarını şahsi çıkar ve egolarına göre kullanmakta mıdır?
* İdari ve Mali İşler Müdürü Ayşe Avan’ın ayağı kırıldığında kendisine özel oda yaptırıp özellikle siyasetçilerin ve ilçede sözü geçen bürokratların kendisini ziyarete gelmesini planladığı iddiaları doğru mudur?
* Hastane Yönetimi’nin işlerini sadece siyasi güçle yapmaya çalıştıkları ve özellikle Ak Parti İl Başkanı ve yöneticilerinin adını kullanarak güç devşirdiği iddiaları doğru mudur?
* Mesela hekimlerle ilgili bir konudaki tebliği amir pozisyonundaki Birim Sorumlusu Hekim veya Başhekim dururken bir taşeron personelinin yaptığı doğru mu? İsmini de yazalım da tam olsun; Taşeron personel Nesibe Özlü’nün, hekimler ve acil birim toplantısından sonra Başhekim tarafından söylenmesi gereken talimatları hekimlere tebliğ ettiği doğru mu? Eğer doğruysa bu durum usule ve hiyerarşiye uygun mu?
* Mesai giriş çıkış saatleri ile alakalı hastanedeki kart okuma sisteminin saatlerinin düzenli çalışmadığı ve bu durumun personel üzerinde baskı oluşturduğu, aksayan bu konu için bazı personellerden savunma alındığı bu yüzden de zaman zaman tartışmalar yaşandığı doğru mu?
* Bilgi işlem taşeron personeli olan aynı zamanda Ak Parti Kadın Kolları Pozantı İlçe Başkanı Yasemin Vural Güney'in siyasi nedenlerden dolayı hastanenin en önemli ve gizli birimi olan İnsan Kaynakları ve Özlük Birimi'nin başına getirildiği, eşinin de depo sorumlusu olarak aynı hastanede çalışmaya başladığı iddiaları doğru mu?
* Hastanede kaç personel var? Bu sayıya rağmen dışarıdan görevlendirme yapılan kişiler hastanede çalışmakta mıdır?
* Personeller arasında mesai fazlası ve icap nöbeti konusunda ödemelerin bazı personellere tam ve zamanında bazılarına ise yapılmadığı ve/veya geç yapıldığı ya da diğer zamanlardaki mesailerinden düşmeye çalışıldığı doğru mudur? Bu durum gerçekse adaletli yönetim anlayışına sığar mı?
* Hastane yönetiminin bazı evli hastane personelleri arasındaki gayri ahlaki ilişkileri bildikleri halde duruma göz yumdukları doğru mudur? Bu personellerin özellikle aynı zamanda gece mesaiye kaldıkları buna da yönetimin göz yumduğu doğru mu?
* İçinde bulunduğumuz ayda özellikle düzenli çalışan birimlerin çalışma sistemini değiştirme çabasına girdikleri her birimde nöbet usulü çalışılırken özellikle acil ve radyoloji bölümlerinde mesai ve nöbet şeklinde herkesi zora sokacak bir düzeni mecbur etme çabaları var mıdır?
* Başhekimin hastane whatsapp grubunda personelin onurunu zedeleyecek, üsten bakan bir üslup ile paylaşımlar yaptığı doğru mu? Bu duruma itiraz eden bir personele soruşturma açacağına dair tehditleri olmuş mudur?
* Gerekli sertifika ve/veya bir takım eğitimler alması şartı olan hastanenin kaloriferini yakan kişinin temizlik işlerinde çalışan bir personel olduğu doğru mu? Bu personelin bu işi yapmak istemediği halde idari nedenlerden dolayı işi yapmak zorunda bırakıldığı iddiaları doğru mudur?
* Hastane personelinin Başhekimle ve Müdüre Hanım ile görüşme isteklerinin kişinin siyasi yakınlıklarına göre değerlendirildiği doğru mudur?
Bekleyelim bakalım yazıda isimlerini açık açık yazdığım ve haklarındaki iddiaları sıraladığım insanlar beni arayıp konuyla ilgili aydınlatıcı bilgi verecekler mi?
Onlar sustukça ben de yeni iddiaları yazmaya devam edeceğim. Ben bu oyunu daha önce de başka kamu görevlileri ile çok oynadım. Sonunda bir yıl da geçse iki yıl da geçse hepsi sobelendi. Bakalım bu kez sıra kimde?