Geçtiğimiz günlerde okulların açılmasıyla birlikte Adana trafiğinin kilitlendiğini ve on dakikalık mesafeye en az bir saatte gidebildiğinizi yazmıştım. Bunun üzerine Adana Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü bünyesinde görevli kıymetli bir ağabeyimiz olan Ahmet Pekdemir beni aradı. Kısa bir hal hatırdan sonra Gruplar Amiri Mustafa Özdemir komiserin benimle görüşmek istediğini söyledi. Ben de bu davet üzerine ertesi gün yanlarına gittim. Mustafa Komiser ile bir süre muhabbet ettikten sonra Adana Trafik Şube Müdürü Aydın Şahin’in yanına geçtik.
Aydın Şahin önce yazı için teşekkür etti ancak hemen ekledi; "Yazının büyük kısmına katılmıyorum." Nedeniyse yazının genelini sorunu trafik polislerinin çözmesi üzerine kurguladığım içinmiş. Yine de toplumun bu konuları tartışmasını da olumlu bulduğunu ifade etti.
Hem Mustafa Özdemir komiser ile Hem Aydın Şahin müdürümüz ile Adana ve Adana trafiği üzerine konuştuk. Ben bir vatandaş olarak gördüğüm sorunları dile getirdim onlar da bu sorunlara karşılık kanunların kendilerine verdiği yetkiler dâhilinde gerçekleştirdikleri çalışmaları anlattı.
Açıkçası o yazıda da belirttiğim üzere trafik sorunun çözümünün sadece polisle sağlanamayacağını bildiğimi ancak belediyelerin yanlış yönetilmesi ve bir plan program dâhilinde çalışmamaları nedeniyle ortaya çıkan soruna trafik el atmazsa çözülemeyeceğini düşündüğümü ifade ettim.
Yaklaşık iki saat süren sohbetimizde Aydın Şahin çok önemli bilgiler de aktardı. Bunların başında özellikle toplumu ve vatandaşları bilgilendirmek üzere verdikleri eğitimler geliyor. Trafik Şube’nin işi mi eğitim vermek ben bilmiyorum ancak bu işi çok önemsiyorum. Çünkü toplumu düzeltmemizin yolu eğitimden geçer. Bu konuda çok çok gerilerde olduğumuz da hepimizin malumu. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız bile yaşadıkları ülkede yapmadıkları ne kadar yasak varsa hepsini burada kısacık tatilleri süresinde yapabiliyorlar.
Bununla birlikte Trafik Şube Müdürlüğü, aldığı önlemler ve yaptığı uygulamalarla şehirde ölümlü kaza sayısını düşürmüş. Hatta geçen sene ile bu senenin aynı dönemleri arasında (ki geçen yılki sokağa çıkma kısıtlamalarına rağmen) ölümler yüzde yirmi oranında azalmış. Biz meseleye biraz kaderci yaklaştığımız için maalesef konuyu bilimsel olarak değerlendiremiyoruz. Halbuki din bilimi de içine alır. Dolayısıyla önce tedbiri alıp sonra takdiri Allah’a bırakmamız lazım. Oysaki tedbir almadan takdire boyun eğiyoruz.
Aydın Şahin müdürümüzün söylediği önemli bir şey daha vardı; İnsanlar yaya da olsalar araç da kullansalar trafikteki hata ve kusurlarının görmezden gelinebileceğini düşünüyorlarmış.
Bunu ahlaki bir eksiklik olarak görmeyip, başkalarının hakkını gasp ettiğini düşünmezsek daha çok çile çekeriz.
Tabi bütün bunlar işin vatandaş ve polis boyutu. Bir de işin belediyeler boyutu var. Ben Türkiye’deki illerin yarıdan fazlasını gezmiş bir kardeşiniz olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Bizim şehrimizdeki belediye başkanlarındaki boş vermişlik, vurdumduymazlık, vizyonsuzluk çok az şehirde vardır.
Daha yeni kurulan yerleşim alanlarına bir bakın ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Bir örnek vereyim; Yeni Adana Stadyumu’na maç günü gittiniz mi hiç? Tam bir işkence. Yollar dar, park alanları yetersiz, koordinasyon yok. Hal böyle olunca bize vatandaş olarak yine hüsran düşüyor.
Konuyla ilgili aslında daha yazacak çok şey var ama bu bahsi burada kapatmak istiyorum. Çünkü Adana’nın trafik sorunu yetkililer zihniyetini değiştirmediği müddetçe çözülmez.
Bu vesile ile gerek Ahmet Pekdemir ağabeyime, Gerek Mustafa Özdemir komiserime gerekse Trafik Şube Müdürümüz Aydın Şahin’e davetleri ve nezaketleri nedeniyle teşekkür ediyorum. Konuyu önemsemiş olmaları ve kendi çalışmaları ile ilgili bilgilendirmeleri bu şehri ne kadar önemsediklerinin de bir göstergesi. Var olsunlar.
Adana Valisi Süleyman Elban’ın sevdiğim bir sözü var; "Adana, aslında geri kalmış bir şehir değil. Diğer şehirler çok hızlı ilerleme kaydedince Adana geri kalmış gibi görünüyor."
Sorunu en tepeden tespit ettiğimize göre çözüme de en tepeden bir an önce başlamamız lazım.
Bu güzel şehrin güzel insanlarının hakkı; güzel yaşamaktır.
tebrikler...