Gelin yardımlaşalım.
Çünkü yardımlaşma;Dünyanın en güzel ve anlamlı bir hareketidir.Gelin yardımlaşalım. Yardım edeceğin kişi muhtaç durumda.Muhtaç olan kişinin yerine birde kendimizi koyalım.
*
Bizim insanımızda merhamet duygusu var,içinde insan sevgisi olan milletiz.Dinimizde bize yardımlaşmanın önemini anlatıyor.Nerde bir yardıma muhtaç kişi varsa bizim milletimiz ordadır.
Çünküorda yardımlaşma vardır.Bu Konuda Peygamber Efendimiz (sav) Buyuruyor ki,“Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir.
*
İçimizde olan bu yardımlaşma duygusunu hayata geçirelim.Bu günlerde bölgemizde üretilen karpuzların durumu ne?Karpuz üreticilerinin mağduriyeti, yani bir sıkıntı var.
Tarlada olan karpuzun istenen talep olmadığından ve fiyatının düşmesinden dolayı üretici mağdur durumdadır.
Peki, biz ne yapalım?Bir karpuz fazla alalım.Karpuz evde var, olsun ortada bir mağduriyet var.Kola yerine karpuz,limonata yerine karpuz, kebap yerine karpuz ile peynir yiyelim.
Bugün hediyemizi karpuz olarak götürelim olmaz mı?
*
Karpuzun onlarca faydası olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.
Karpuz alalım ki,üretici kazansın.Benim ihtiyacım yok deme. Onların ihtiyacı var.Bakınız bizim ecdadımız yardımlaşma konusunda ne yapmış, bize nasıl örnek olmuş.
Osmanlı zamanında bir kış günü,dışarıda hava soğuk, tabir caizse dışarı buz kesiyor.Bu soğukta dışarıyı seyreder bir adamsokakta yoğurt diye bağırarak geçen bir satıcıyı görür.
Yoğurtçu bir geçer, iki geçer, üç geçer.Bu esnada dışarıyı seyreden evin babası eşine,kap getir yoğurt alayım der.
Hanımı; “Yoğurt var, ihtiyacımız yok” der.
Adam ise;Bizim ihtiyacımız yok ama yoğurtçunun ihtiyacı var.Bu soğukta sokaktan üçüncü geçişi…
Şimdi ecdadı dinleme zamanı.Bizim ihtiyacımız yok ama onların ihtiyacı var.Şimdi karpuz alma zamanı..
Kalın sağlıcakla..