Hep tarihi camilerle övünüyoruz.Hep ecdadımızla.Ya biz nerdeyiz?Biz ne yaptık veya biz ne yapıyoruz.
*
Peygamber Efendimiz (Sav) Mekke’den, Medine’ye hicret ettiğinde ilk önce Camii-Mescit yaptırmıştır.Halkımız arasında küçük olanlara mescit büyük olanlara ise camii derler.
Her ikisi de Müslümanların toplu halde ibadet ettiği yerlerdir.
*
Müslüman kişiler Camii yapımında yarışa girmişlerdir.
Her yeni yerleşim alanında bakılır ki,camii yok, hemen kendi aralarında belli miktarda bir para toplarlar ve caminin temelini atarlar ama buna rağmen her dönem birileri cami yapımından rahatsız olurlar.
*
Cami yapmak, imanın ve dindarlığın göstergesidir.
Cenabı Mevla;Ayeti Kerimesinde; Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahret gününe iman eden, namazlarını dosdoğru kılan, zekâtlarını veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.İşte doğru yola erenlerden olmaları umulanlar bunlardır.”
Ayette,camileri kim yapıyor, Allah’a inananlar.O zaman Allah’a inanan camii ve mescit yapımına karşı çıkamaz.
Yeryüzünde en şerefli yerler neredir?Mescit ve camilerdir.Çünkü oralara “Allah’ın Evi” denilmektedir.
*
Bizde mi bir değişiklik var.Niye mi böyle soruyorum?Camiye karşı çıkanlar için.
Gelin bir hikâyeyi beraber okuyalım.
İmam olarak öne geçen kişi,musalla taşında hareketsiz yatan bir mevtanın namazını kıldırmadan önce tabutu kaldırmış ve bir şeyler konuşmuş.Cemaat bu işe şaşmış kalmış ve çok merak hasıl olmuş.“Hocam ne dediniz mevtaya” demişler.
“Öte tarafta bu dünyanın halini soranlara Bekri Mustafa Ulu Camiye imam oldu de onlar anlarlar” dedim demiş.Çünkü Bekri Mustafa’nın imamlıkla alakası yok ama onu imam yapmışlar.
*
Veda hutbesinde Peygamber Efendimiz (sav) “Ey müminler size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız.O emanetler, Allah'ın kitabı Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin sünnetidir.
Emanet bırakılan Kur’an ayetinde ise,camiyi Allah’a inananlar yapar..Peki, kim veya kimler neden,Cami yapımına karşı çıkar.
Kalın Sağlıcakla..