Bazen bazı haber kanalları veya Sosyal medyaya baktığımız zaman inanın çok ama çok içimiz kararıyor. Nasıl kararmasın ki? Bir olay bir başka yerde başka bir şekilde karşımıza çıkıyor. Anadolu'da bir tabir var ya..? "Bir adama kırk gün deli "derseniz deli olur.
Bu arada kimsenin inkar etmediği bir hayat pahalılığı var. Bu bir gerçek. Bazı kişi ve kişiler ise bunu kötü niyetle ve aşırı şekilde kullanıyor. Evine ekmeği zor götüren bir amele sitem ediyor etmeli. Villada yaşayan, daha çok imkana sahip olan ise daha çok bağırıyor.
İki emekli aralarında konuşuyorlar, ‘’Otobüse bir genç bindi, Şoföre bir kart gösterdi geldi yanıma oturdu, yeğenim sendemi belediyede çalışıyorsun’’ dedim, ‘’Amca ben sağlıkçıyım’’ dedi. Sağlıkçı bir sürü maaş alıyor (Amca bu arada gözüm yok diyor onu da belirtiyor)
Ama kişi tarım işçisi veya bir başka yerde az bir para ile çalışıyor o ücretsiz veya indirimli binemiyor diye anlatmaya devam ediyordu. Hani hayat pahalıya, pahalı alan pahalı satıyor. Buna itiraz yok ama bir çok ürüne bir şeyleri bahane edip zam yapanlar neden ellerini vicdanlarına koyup bu zammı geri çekmiyor veya çekmedi ..?
Büyük kazananlar, neden zamsız ürünü vatandaşa sunmuyorsunuz...? Bu konu kamuoyu baskısına rağmen neden olmadı, olmuyor ? Vicdan nerde...? Vicdan yoksa devlet gerekeni yapmalı...? Kafasına göre , yağmur, çamur olmadığı halde elektrik kesen Enerjisa bu kadar zam yaparken, Nereye ne zaman ve ne kadar yatırım yapmış..? Daha elektrik direklerinin bir çoğu bir çok yerde ağaçtan.
Vatandaş çok şey biliyor. Ve dinlediğiniz zaman bunlar çete gibi, Bir büyük markete varıyoruz fiyata bakıyorsun, bir diğerinin fiyatı ise aşağı yukarı diğerlerinde de aynı diyor. Ülkede hayat ucuz değil ama, yazılan yalan yanlış bilgiler çok ucuz, İndirim yaptık diye yazıldığı halde gerçek olmayanlar gibi.
Özü sözü bir olmalı insanın. Yalan değil, doğru kazanmalı. Bu dünya geçici diyoruz ama hep geçici için olan için çalışıyoruz...
Kalın Sağlıcakla