Dil güzel söylemeli... Dil doğru şeyler söylemeli. Kalpte onu doğrulamalı. Ya öyle bir hale geldik ki, boğulduk dili süslü, yüreği paslı insanlardan. Kişi ve kişiler şunu der ve düşünür hale gelmişse, Eskiden bana samimi gelen insanların şimdi öyle olmadıklarını düşünmem, bendeki değişimden mi yoksa onlarda ki değişimden mi kaynaklanmaktadır? Burada demek ki bir sorun var.
Karanlığa alışmış göz aydınlığa tahammül edemez, parlak bir ışık görünce acı çeker. Yalana, aldatmaya, riyakârlığa alışan ruhlar da böyledir. Güzel bir söz, iyi bir niyet, dürüst bir çaba, hesapsız bir ilişki, samimi bir iyilik onları korkutur. Karanlık çoğaldıkça aydınlığa olan ihtiyaçta artar. Bir yandan karanlığa alışmak istemeyip ışığı arayan gözler, diğer yandan karanlığa alıştıkça her ışığa düşman olanlar. Yapılması gereken karanlık yayılsa da, her şeye rağmen ışık yaymaya devam etmek galiba.
Bir şeyin zıddı da vardır.
İşte biri yoksa hemen zıddı zuhur eder. Bu iki zıt daima mücadele halindedir. Karanlık hep olacak, Ama aydınlık da hep var ve olmaya devam edecek. Ama biz Aydınlıktan yana olup etrafa ışık saçmalıyız ki, Etraf ışıklı olsun. Etrafa ışık saçan insanın dili ile kalbi aynı olur. İşte hakiki dost ve arkadaşlarda bunlardır. Seni menfaat uğruna satmayan kişidir dost.
Samimiyet üzerine kurulan arkadaşlıklar da devam eder dostluk. Dilden gelen samimiyet, kalbe yazılır. Kalbe yazılan dostluktur. Samimiyet,kumsala yazılırsa,
Orada riya vardır halkımızın tabiri ile yalan dolan vardır. İşte bu ilk dalgada silinir.
Bundan dolayı insanlığa kalpten gelen samimiyet lazım.
Kalpteki samimiyet, bunun üzerinde emek ve işçilik vardır, bundan dolayı yıllar geçse de kalp işçiliğiyle ortaya konulan bir eserin üzerinden yıllar geçse de kalpten gelen, kalbe girer. Nefret akıtırsan nefret ile sevgi, muhabbet, samimiyet akıtırsan ayniyle mukabele görürsün.
Samimiyet öyle ki; ancak layık olan kalbe sığacak ölçüdedir. O yüzden taklidi mümkün değildir. Çünkü samimiyet, ne gözle ne kanıyla ne de tecrübeyle anlaşılır bir şey değildir. Bütünüyle gönülden terennüm eder, yine ve ancak başka bir gönül ile tanınır ve de anlaşılır.
Kalın Sağlıcakla