Dilenmek ve dilencilik konusunda, İslâm âlimleri dilenciliğin prensip olarak câiz görülmemesini şöyle açıklıyor.
Allah Kur’ân-ı Kerîm’de insanlar da dahil olmak üzere bütün canlıların rızıklarını vereceğini vaat etmiştir ( Hûd 11/6). Bundan dolayı ihtiyaç sahibi olan insan bunu önce Allah’a arz etmelidir. Şu halde başkalarına el açmak, Allah’ın bütün canlılara verdiği rızık garantisine güvenmeme anlamı taşır. Kölenin dilenmesi nasıl efendisine hakaret ise kullarının başkalarına el açması da Allah’a karşı saygısızlıktır.. Bir Müslüman kendisini sadece Allah karşısında küçük görebilir.
Bu durum kulluk anlamına geldiği için zillet değil izzettir. Dilenci ise sabırsızlık göstererek ihtiyacını Allah’tan başkasına arz ettiği için kendisini küçük düşürmüştür. Böyle davranmakla da kendisine haksızlık etmiş sayılır. Dilenciye yardım eden kişi her zaman samimi olmayabilir. Başka bir ifadeyle insan bazen vermediği takdirde kendisine yapılacak tarizlerden utandığı, bazen da gösterişten (riya) hoşlandığı için dilenciye yardım yapma durumunda kalabilir. Bu şekilde gerçekleşen dilencilik ise vereni psikolojik baskı altında tutma anlamı taşıdığından bir bakıma zulüm ve eziyet olur.
Tarih boyunca her ülkede zenginlerin yanında fakirler ve yoksullar da bulunmuştur. Kur’an ve Sünnet’in ruhuna uygun olan davranış, ülkedeki fakirlerin tespit edilerek ihtiyaçlarının devletin sosyal kuruluşları tarafından karşılanmasıdır.
Eğer devletin bu tür kuruluşları yoksa veya bunlar yetersiz kalıyorsa o takdirde zengin olan kişilerin fakirlerin ihtiyaçlarını karşılaması gerekir. İslâm âlimlerine göre bir kişi çalışamayacak derecede güçsüz düşmüş ve herhangi bir şekilde zaruri ihtiyaçları karşılanmamışsa onun dilenmesi câizdir. Buna göre İslâm’da dilencilik kazanç yolu değil zaruret haliyle sınırlı bir ruhsattır.
Dilenerek geçimini sağlamak dinimizde normal kazanç yollarından sayılmamıştır. Aç kalmayacak şekilde nafaka temin etmek her Müslümana farzdır. Az da olsa, helalinden kazanç elde etmeğe gücü yeten veya bir günlük nafakası olan birinin dilencilik yapması ise haramdır. Dilenmek, kulun en son başvuracağı bir ruhsattır.
Zaten Müslümanın karakteri buna müsaade etmez. Ancak nafaka kazanmaktan tamamen aciz olan birinin dilencilik yapması veya kendisine zekat, fitre, fidye, sadaka vb. yardım yapanın verdiğini alması caizdir. Bu şekilde aciz olup da başkalarından yardım istemeyip ölen, büyük günah işlemiş olur.
Sanki kendisini tehlikeye atmış, intihar etmiş gibi olur ki; bu, dinimizde caiz değildir. Bu gibiler için dilenmek zillet sayılmamıştır. Hayat bize emanettir. Böyle zor durumda olanlara, ölmeyecek kadar kullanmak üzere haramlar helal kılınmıştır. Bu durumdaki muhtaçları bir kısım Müslümanlar yedirmezlerse bütün Müslümanlar mesul olur.