Çalışan bir kimsenin örneğin; iş yeri Ankara’da evi ise Adana’dadır. Bu kimse işinde iken seferi midir? Evi Adana’da olduğu için Ankara’ya gidiyorken Adana evlerinin bitiminden itibaren Ankara evlerinin başlangıcına kadar seferidir.( Büyükşehirlerde İlçe Sınırları Ölçüdür.)
Ankara’da maaşını aldığı ve iş yerinin olduğu yerde 3-5-7-14 gece otel veya misafirhane vb. yerlerde kalıyorsa seferidir. Çalıştığı yerde kendi evi yok ise sadece ücretini almakla mukim olmaz. Ancak 15 gece ve üzeri Ankara’da ise mukim olur.
Fakat çalıştığı yerde yani Ankara’da kendi ikamet ettiği evi veya kiraladığı evi varsa o zaman 3-5-7 kaç gün kalırsa kalsın Ankara’da mukim olur. Namazları tam kılar. Ama yolculuk esnasında her halükarda seferidir.
*
Lohusalık ne demektir? Doğum yapan bir bayan doğum sonrası kaç gün süreyle namaz kılamaz, oruç tutamaz?
Lohusalık (nifas); doğum ya da düşük yapan kadının kanaması kesilinceye kadar geçen sürenin adıdır. Bu müddet kadından kadına değişir. Bu sürenin en azı için süre yok (bir gün bile olabilir) ama en fazlası kırk güne kadar sürebilir. Bu süreden önce kanaması kesilen bir kadın kırk günün dolmasını beklemeden (Mesela; 25. gün kanama kesilmiş ise 25. gün itibariyle) gusül abdesti alır, namaz ve diğer ibadetlerine başlar.
Lohusalık(nifas) ve Hayz(ay hali) süresince cinsel birleşme kesin HARAM’dır.
Lohusalık müddeti içinde (kırk gün) görülen temizlik de lohusalıktan sayılır. Mesela; doğumdan sonra on gün kan gelip, yedi gün kesildikten sonra yeniden on gün daha kan gelecek olsa, bu yirmi yedi günün hepsi de lohusalık müddeti sayılır. Lohusalık esnasında kılınmayan farz namazlar daha sonra kaza edilmez, ama tutulmayan oruçlar kaza edilir.
*
Namazımın rekatlarında şüphe ediyorum. Ne yapmam gerekir?
Evvela şu bilinmeli ki yerine getirdiğimiz ibadetler şüphelerden beri olmalıdır. Bir kimse, kıldığı namazın rekatlarının 1. rekat mı, 2. rekat mı olduğunda şüphe etse ve bu şüphe ömründe ilk defa meydana gelse o namazı yeniden kılması gerekir.
Bu kimse, rekat konusunda daha önce de şüpheye düştüyse kalben araştırma yapar ve karar verir. Namazı yeniden kılması gerekmez. Şüpheyle kıldığı namazların sonunda sehiv secdesi yapar. Namazı tamam olur.
Örnek; Zaman zaman rekat konusunda şüphe eden bir kimse, sabah namazını bir mi, iki mi kıldım diye şüphe etse ve kalben bir rekat kıldığına karar verse, ona bir rekat daha ekler ve sonunda sehiv secdesi yapar. Eğer kalben karar veremezse azını kabul eder ve bir rekat daha ekler. Yalnız 1. rekatta da tahiyyata oturur. Çünkü, iki rekat kılma ihtimali de vardır ve sehiv secdesiyle sabah namazını tamamlar.(KYK H.Çınar)
*
Eşimdeki altınların zekatını nasıl vermeliyiz?
Altın ister bilezik ister ziynet eşyası olsun, nisab miktarı olan 80,18 gr. veya bu miktardan daha fazla olup üzerinden bir kameri yıl (354 gün) geçtikten sonra kırkta birini zekat vermek farzdır.
İslamda Ferdi Mülkiyet Esastır. Eğer altın bilezikler hanımefendinin kolunda emanet ise yani kocası istediğinde alabiliyor ve tasarrufta bulunabiliyorsa zekatı vermek kocaya farzdır. Ama hanımefendi altının sahibi/maliki ise kendisinin zekatı vermesi gerekir. Yalnız nisap miktarının altına düşerse örneğin 79 gr. olursa zekat vermek gerekmez.
Eğer eşler ortaksalar ve 100 gr. altınları varsa ikisinin de zekat vermesi gerekmez. Çünkü 50 gr. zekata tabi değildir.
Nisaba ulaşan malın zekatını önceden vermekte caizdir. Nisaba ulaşmadan önce verilen, zekat değil sadaka olur. Zekatı illa altın vermek şart değil, kıymetini Türk Lirası olarak da verebiliriz.
Kalın Sağlıcakla